~Diciotto~

173 16 12
                                    

Artık pazartesi bu gün. Yani kısaca okul günü. Şu iki ay hızlı gelib geçse güzel olurdu çünkü okuldan sıkılmaya başladım.

Tabi ki sıkılırsın. Öyle güzel işe gidip-gelmek varken neden okulda olasın ki.

Evet iç sesime yeniden hak veriyorum. Bravo iç ses.

Teşekkürler.

Ben iç sesimle konuşurken annemin beni başımın ucunda beklediğini gördüm. Dünü özet geçmiş olayım;

Dün gece biraz geç geldiğim için sorgu ateşine tutulsam da hepsini cevaplandırmış ve canımı kurtarmışdım. Deni'ye olanları anlattığım da kız az kala şoktan gidecekdi. Neyse ki kendini toparlayabildi. Bir iki şey dedi ama anlamadığımdan konuşmayı bitirdim.

Şimdiye gelirsek annem hala sinirli gözüküyordu. Ah Shawn ah. O kadar kafede oturmak gerekiyordu sanki.

Memnun değilmişsin gibi konuşmayı kes.

Memnunum ama şimdi annemi görmüyor musun? Birazcık yumuşaltmak gerek. Yataktan fırlayıp kollarımı anneme sardım.

"Günaydın dünyanın en güzel annesi." o da kollarını bana sardığında omzumdan büyük bir yük kalktı.

"Hadi kahvaltıya daha okulun var." benden ayrılıp odadan çıktı. Bende banyoya girip işlerimi halletdim ve çıkıp üzerimi değiştirdim. Aşağıya inip kahvaltımı yaptım ve okula geç kalmamak için evden çıktım.

Shawn'ın ağzından:

Dün Emily ile takıldıktan sonra eve geldim. Annemin yaptığı yemekleri yedikten sonra odama çıkıp dosyaları incelemişdim. Birden aklıma Emily gelince ceketimin cebinden pasaportunu çıkardım ve ikimiz adına uçak bileti aldım. Şu 2 gün geçseydi de onunla doyasıya vakit geçirseydim.

Vakit geçirmem derken tabi ki dün aklıma geldi. Kafede ona iltifat yapınca kızarmış yanakları ve kısık sesle teşekkür nidaları... Utanınca ayrı tatlı oluyor. Bir de dün sahteden ona küsdüğüm oyunları var ya... Ben tam bir oyuncuyum. Dün bana siz dediğine göre sahteden küstüm. Arkamca kaç kere seslense de kendimi zor tutup dönmedim. Karşıma geçince adımı öyle uzatarak söylemesi çok hoşuma gitmişti. İsmim onun ağzından ayrı güzel çıkıyordu.

Birden kapım deli gibi tıklatılınca bunun Aaliyah olduğunu anladım.

"Ne var Aaliyah?" yatağımdan kalkmadan beni duyması için bağırdım. Emily ile olan düşüncelerimin içine etmişti velet.

"Ya ne bağırıyorsun? Sağır mı var?" kafasını kapıdan içeri soktu. O tonbik yanaklarını görmemle içimdeki tüm öfke savrulup gitti.

"Ne istiyorsun sabahın köründe?" öfkem gitse de bunu belli etmemeye çalıştım. Eğer farkederse hemen şımarır da o yüzden.

"Kahvaltı hazır diye geldim. Sen şimdiye hazır olurdun neden hala yatağındasın?" tüm vucudunu odama soktu benim biricik meraklı kardeşim.

"Bu gün biraz geç gidiceğim."

"Neden?" Emily yüzünden. O okulda olduğundan şirket çok ruhsuz geliyor. Odamdan bakınca onu görmemek deli etmesin diye bende işe onun geleceği zamanda gideceğim.

"Öyle istiyorum." diye mırıldandım.

"Çocuklar hadi gelin." annemin seslenmesiyle yerimden kalkıp banyoya yürüdüm. İşlerimi halledip yüzümü havluyla kuruladım. Aynaya baktığım da dün Emily'nin öyle kızarması aklıma geldi. Tam o anda dudaklarına saldırmamak için kendimi zor tutdum. Ah Emily ah. Ne yapıyorsun bana? Senin yanında olurken içime başka bir Shawn geliyor. Onun yanındayken gülmemek elimde olmuyor, saçmasapan haraketler yapıyorum. Yani kısaca söylersem beni baştan aşağıya değiştiriyor.

Steps To Happiness | Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin