~Otto~

205 15 10
                                    

Meghan'la birlikte şirketi gezmiştik. Gerçekten çok hoş dizayn edilmiş bir yer. Öğle aralarında her kes yemek ve dinlenmek için hazırlanmış özel odaya gider orada takılır. Oda çok büyük ve oldukça güzel döşenmiştir. Her kes kendine hizmet etsin diye 5-6 tane kahve makinası var. Anlayacağınız tam olarak benim tarzım bir yer. Galiba bunaldığımda buraya kaçıp kafamı dinleye bilirim.

Şimdi ise benim için ayrılmış masamın üzerini topluyorum. Evden kendim için bir kaç dekorasyon getirip masamın üzerine koymalıyım çünkü çok boş görünüyor. Bilgisayarımı da çantasından çıkarıp yerleştirdim.

Ee şimdi ne yapacağım? Ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum ki?

Kendime soruları verdiğimde mal-mal açılmamış bilgisayarıma bakıyordum. Bir anda yanımda bir siluet fark ettim. Kafamı kaldırıp baktığımda Shawn bey yanımda dikilip beni izlemesini gördüm. Hemen ayağa kalkmak istediğimde elini omzuma koyup beni yeniden oturttu.

"Otur. Kalkmana gerek yok."

"Şey bir şey mi istemiştiniz?"

"Hayır. İşin nasıl gidiyor diye gelmiştim. Nasılsın?"

"İyi teşekkür ederim. Meghan sağolsun şirketi gezdirdi." gülümsedi.

"Meghan iyi kızdır. İyi anlaşacaksınız."

"Evet iyi biri. Umarım." derin nefes aldım.

"Shawn bey biliyorum biraz garip çıkacak ama ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Yani hiç çalışmadım ve ne yapacağımı da bilmiyorum." mahçupca gülümsediğimde Shawn bey kahkaha attı. Bir kaç kişi Shawn beye baktı ve açıkça bu hiç hoş değildi. Kahkahası beni daha da utandırmıştı ve bende utanınca domatese dönüşüyorum. Şimdi de kızarmış olmalıyım ki beni bir sıcak basıyor.

"Zaten bende onun için gelmiştim. Hadi gel odama gidelim ben sana her şeyi öğreticeğim." diyip önden yürümeye başladı. Bir anda geriye dönüp;

"Ha birde not defterini yanına al." kafamla onaylayıp az önce masama bıraktığım kalın not defterimi aldım. Üzerinde Emily Harper Blake yazısı var ve bu defterimi çok seviyorum. Özel anlar için saklamıştım ama şimdi işim için kullanacağımı düşündüğümde baya bir mutlu oluyorum. Ben bunları düşünürken çoktan Shawn beyin odasına varmıştık.

Kapıyı açıp kendisi benim içeriye girmem için kenara çekildi. Bekletmeyip kapıdan geçtim ve kafamla teşekkür edip yerlerimize geçtik. Çok kibar biri ama az önce gülmesi beni biraz germişti. İçimi okumuşca;

"Az önce güldüğüm için çok özür dilerim."

"Sorun değil."

"Tamam. Ben sana buranın sistemini öğreteyim ilk önce. Sonraysa yapacağın işleri anlatacağım."

"Tamam dinliyorum." yerimde dikleştim ve dikkatlice dinlemeye başladım.

"Şimdi. Patron olduğuma göre buranın sorunlusu benim. Yani eğer bir problem çıkarsa ya da birinize bir şey olursa benim hatam sayılır. Burada yani bu katta mimarlarımız çalışır. Ben de burda olurum. Alt katımızda maliye şubemiz yerleşir. Tüm kazancımız ve zararlar orada hesaplanır. Çalışanların maaşları da orada verilir. Bide bize verilen siparişleri de bu şube kabul ediyor. Eğer olumlu görürlerse bize yönlendiriyorlar ve bizde çizimlerimizi çekip onlara sunuyoruz. Beğenirlerse de hemen işe başlıyoruz." durup derin nefes aldı."Buraya kadar anladın mı?"

"Evet anladım."

"Çok güzel. Devam ediyorum."

"Şimdi gelelim buraya. Buradaysa bize gönderilen siparişlere göre çizimlerimizi yaparız ve az önce söylediğim gibi onlara sunarız. Eğer beğenirlerse ve bir kaç değişim isterlerse binanın temeline zarar vermeyecek değişiklikler ederiz. Ama sunacağımız siparişi ilk önce ben alırım ve burada çalışan baş mimarımıza sunarım. Bazen de direk mimarlarımıza sunarım bilgileri. "

Steps To Happiness | Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin