~Uno~

1K 28 25
                                    

Her zaman bununla uyanmaktan nefret ediyorum. Ama ne yapa bilirsinki? Annen sonuçta.

Sabah saat daha 7 değildi. Zaten geç uyumuşdum ve sabahın bu saatinde kaldırılmak baş ağrımı daha da artırıyordu. Annem perdeyi çekerek ışığın odama girmesine yardımcı oldu. Az-çok neleri diyeceğini biliyordum.

Annem biraz pencerenin önünde durdukdan sonra yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu. Kafamı yavaşca kaldırıp ona baktım. Başım çok kötü ağrıyordu. Dün gece geç uyuduğumdandır muhtemelen.

"Neden geç yattın? Ne yapıyordun?"

Nerden bilmişdi ya?

"Nerden biliyorsun? Odama kamera falan mı koydun haberim yok?"

"Odandan gelen ışık ve en önemlisi şarkı sesleri. Ha bide az önce sorduğun soru bunu çok güzel kanıtladı. Ne yapıyordun?"

Ah benim dilimi yılan soksun. Zaten kaçışımın olmadığını biliyordum da. Her neyse. Gel şimdi geçerli bir sebep söyle.

"Ne yapıyordun o telefonla?"

Bunu sorarken sesi o kadar yükselmişti ki birden yerimde korkudan zıplamıştım.

"Anne yeter artık! 21 yaşındayım. Her yaptığımı sorgulayamazsın! Ha dün geceye gelirsek arkadaşımla mesajlaşıyordum. Bunaldığım içinde gitarımla biraz vakit geçirdim. Oldu mu? Olduysa odamdan çık lütfen."

"Şimdi odandan çıkıyorum ama bu dediklerin geçerli olmadı. Bununla daha sonra konuşacağız küçük hanım."

"Sanmıyorum." Bunu söylerken başıma birden bire giren sancıyla yüzüm buruşdu.

Bana garip bakış attıktan sonra yataktan kalkıp kapıya yöneldi. Kapının kulbunu aşağı çekdiğinde durdu:

"Çekmecende ilaç var. Dur elini yüzünü yıka ve ilacı al. " diyip odadan çıkdı.

Şimdi gelelim bana...

Ben Emily.
Tam adım Emily Harper Blake. Evet garip ama iki adım var. Galiba ben doğarken annem ve babam çok kararsız kalmışlar. Annem ve arkadaşlarım beni Emily diye çağırıyorlar. Babamsa Harper adına daha çok önem verir. Bence Harper adını da babam eklemiş. 21 yaşındayım ve bir kaç ay sonra 22 olacağım.

Annemle yaşıyorum. Babam ben 13 yaşında olurken işleriyle alakadar başka ülkeye taşınmışdı. Aslında işle değil annemle alakadardı. Babam gitmemişten 2 gün önce çok kötü kavga etmişlerdi. Babam bunu bana söylemese de ben asıl sebebin kavga olduğunu biliyorum. Yılda bir kere bir aylığına gelip benimle vakit geçirir. Annemle babam o kavgadan sonra çok yakın değildirler.

Evin tek çoçuğuyum. Ben daha çok babama bağlıyımdır. Tüm sırlarımı babama söylerim. Öyle de çok sırrım yok ama babam benim her şeyimi bilir-sevdiğim rengi, yemeyi, hassas olduğum konuları, ve daha çok şeyleri. Onu çok seviyorum. Annemi de seviyorum ama o kadar üzerime geliyorki bazen beni bunaltıyor. Hep beni kendi kararlarıyla kurduğu disiplinli hayatında yöneltiyor.

Üniversiteyi bitirmeme de çok az kaldı. Çizimlerim çok iyi olduğundan mimarlık okuyorum. Okuduğum süreçde sadece iki tane arkadaş edine bildim. Deni ve Andrew. Sevgili değiller ama ben onları shipliyorum. Bir birlerine öyle bakıyorlar ki ah benim canlarım... Ben bu shipimin gerçekleşeceğine hiç olmadığım kadar eminim. Şimdiye kadar sevgilim ve ya aşık olduğum biri olmasa da aşkın ne olduğunu okuduğum romanlardan öyrenmişliğim var. Tabii ki de aşkı yaşamak tam başka bir his.

Biraz daha yatağımda mal-mal tavana baktığımdan sonra elime telefonumu alıp medyada gezinmeye başladım. Hiç yeni post yoktu. Telefonumu kenara atıp ayağa kalktım. Pijamalarımı deyişip üzerime daha rahat şeyler giydim. Rutin işlerimi de halletdikden sonra çekmecemi açıp ilacı aldım.

Odadan çıkıp merdivenlerden indiğimde duyduğum seslerle yerimde donup kaldım. Annem biriyle konuşuyordu ve ona bir daha onu aramamasını söylemişdi. Babam olamazdı. Çünkü onunla ne kadar kavgalı olsalar bile ona hiçbir zaman bir daha aramaması konusunda uyarmamışdı. Bir şeyler dönüyordu ama bunları şimdi anneme soramazdım. Bu kadın neler çeviriyordu böyle?

Annemin beni seslenmesiyle düşüncelerimden ayrılıp mutfağa girdim ve masanın arkasına her zamanki yerime oturdum. Tabağıma bir kaç şey koyup yemeye başladığımda gelen mesaj sesiyle durdum ve telefonumu elime aldım. Annemin bana bakmasını hissettiğimde mesajı okumadan yerine bıraktım.

Kahvaltımı yapıp odama çıkdım. Telefonumu gelen mesajı okumak için açtığımda biricik arkadaşımın adını görmemle yüzümde gülümseme yarandı.

Deni'den yeni mesaj:
Tatlım uyandın mı? Umarım annen kızmamışdır❤

Gönderilen: Deni
Ah evet uyandım. Daha doğrusunu söylersek uyandırıldım. Ve başım çok kötü ağrıyor. Anneme gelirsek daha sonra konuşacağımızı söyledi.

Gönderen: Deni
Tatlım galiba dün çok mesajlaşdık. Ama ben sana söyledim uyuyalım artık diye.

Gönderilen: Deni
Biliyorum Deni. Ama içim çok daralmışdı. Dün gece uykunu yarım bıraktığın için hem özür dilerim hemde teşekkür ederim❤️

Gönderen: Deni
Her zaman tatlım❤️

Görüldü 09:18

Merhaba arkadaşlar. Yeni kurgumla karşınızdayım.
Shawn Mendes'e ithaf edilmiş bir kitapdır. Umarım beğenirsiniz.

Bol-bol yorum yapmanızı ve oylamanızı bekliyorum arkadaşlar. Sizleri seviyorum<3

Steps To Happiness | Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin