Deutorm Loncası : Büyük Savaş

Bölüm 2 : Cinayet

Lord Eachainn şatonun merdivenlerinden ana girişe doğru inmekteydi.Ansızın bir haberci koşarken ona çarptı. Eachainn "Bu halin nedir?" şeklinde şaşkın şaşkın sorduktan sonra haberci "Efendim Lord Ruind odasında ölü bulundu." şeklinde yanıt verdi. Eachainn duyduklarına inanamamıştı.Yapacaklarını bir kenara bırakıp doğruca Lord Ruind'in odasına gitti.Odaya yaklaştığında Lord Bolder'in orada olduğunu fark etti.

Lord Bolder,Boros Klanının bir üyesiydi.Uzun yıllar kuzey topraklarında savaşmış biriydi. Fiziksel güç bakımından diğer lordların arasında öne çıkıyordu.Turuncu uzun saçları,uzun gür sakalı ve büyük ağır zırhı ile etrafına çoğunlukla korku salardı.Ancak özünde zeki pratik ve sakin bir karaktere sahipti. Lord Eachainn ile beraber büyümüşlerdi. Yine de saygıda kusur etmez,resmi yerlerde üstü olduğu için "Efendim" şeklinde hitap etmekten çekinmezdi.

"Nihayet gelebildiniz efendim." şeklinde selamladı onu Lord Bolder. Eachainn onu onaylarcasına kafa sallayarak odaya bir göz gezdirdi.Oda dağınıktı.Belli ki odada boğuşma gerçekleşmişti.Ama gece hiçbir ses duymadığına emindi.Hışımla Bolder'e dönerek "Hizmetlileri sorguya çektiniz mi?" diye sordu. Bolder yanıtlarcasına kafasını sallayarak "Hiçbiri ne bir şey görmüş ne de duymuş,acaba zehirlenme olabilir mi?" diye ekledi. Eachainn Bolder'e cevap vermeden odaya yavaşça girdi. Odaya girdiğinde ilk fark ettiği şey ağır bir kokuydu. Cinayet dün gece işlenmişti ama buna rağmen ceset çok çabuk bir şekilde çürümüştü. "Zehir olabilir" diye içinden geçirdi Eachainn. O sırada gözüne bir parlaklık vurdu. Cesede yaklaştığında parlaklığın Lord Ruind'in elinden geldiğini fark etti. Lord Ruind bir şey tutuyordu. Eachainn Ruind'in elini açtığında bir kolye buldu. 

Bu eski Essex Hanedanlığına ait özel bir tılsımlı kolyeydi. Bu kolyeyi sadece hanedan üyelerinin takma izni vardı. Özelliği ise hanedan üyelerine fazladan güç ve kudret sağlamalarıydı. Eachainn yavaşça Bolder'e dönerek "Bu diyarda Essex Hanedanlığından geriye kimler kaldı? Hepsini Apengon Baskınında öldürmemiş miydik?" diye sordu. Bolder kafasını kaşıyarak "Evet öldürdük,neden sordun ki?" . Eachainn elindeki kolyeyi Bolder'e fırlatarak "Demek o ki hepsini öldürememişiz, hemen Warwick'i cinayeti soruşturması için görevlendir." diyerek odadan çıktı.

Essex Hanedanlığı, diyarın doğusunda bulunan bir krallıktı. Uzun yıllar imparatorlukla savaşmış ve imparatorluğun başına bela olmuştu. Hiçbir zaman imparatorluğa bağlanmayı kabul etmemişlerdi.Yaklaşık 30 yıl önce Lord Eachainn'nın başında bulunduğu Zatan ordusu  ile Essex topraklarına baskın düzenledi. Apengon Baskının sonucunda hanedan üyeleri asılarak infaz edildi ve o bölgeye düzeni sağlaması için Lord Badulf gönderildi.

Eachainn odasındaki kütüphaneyi karıştırarak Essex Hanedanlığı hakkında bilgilere tekrar göz atıyordu.Kayıtların çoğu eskiydi ve pek de bir işe yaramazlardı. Kolyedeki arma onu daha da meraklandırıyordu. Bu arma sarı zemin üstüne siyah 3 adet mumdan oluşmaktaydı. Bu sembole daha önce hiç rastlamamıştı. Tam o esnada kapı tıklatıldı. İçeriye Lord Warwick girmişti. Lord Warwick, Eachainn tarafından esaretten kurtarılan bir büyü savaşçısıydı. Kara büyü konusunda uzman biriydi. Sürekli giydiği siyah kıyafeti, yüzündeki yara izleri ve parlak kehribar gözleri ile dikkatleri üzerine çekiyordu.

Her zamanki hitap şekliyle "Selamlar size kadim Deutorm Loncası lideri Lord Eachainn!" odaya girdi. Yüzünde sebepsiz bir gülümseme vardı. Eachainn "Bana güzel haberlerle geldiğini umut ediyorum" diyerek beklemeye başladı . Warwick kafasını sallayarak "Konunun uzatılmasını sevmediğinizi biliyorum efendim, Lord Reidu'nun katilini ormanda kaçarken yakaladık." Gözleri büyüyen Eachainn öfkeyle "Söyle kim o,onu kendi ellerimle öldüreceğim" dedi ve merakla Lord Warwick'in ağzından çıkacak sözleri beklemeye başladı. "Katil tam da tahmin ettiğimiz gibi Lord Badulf'un adamlarından biri efendim." Eachainn aldığı haberin rahatlığı ile "Bunu duyduğum iyi oldu,onu lonca zindanına götürün,yarın yargılamasını bizzat ben yapacağım" şeklinde emir verdi. Warwick selamını verdikten sonra odadan ayrıldı.