2. Bölüm

18 3 0
                                    


Herkese merhabaa, evet medyadaki kişi ana karakterimiz yani Emma MİCHEL ! Diğer karakterleri de böyle böyle paylaşacağım . Evett bence güzel bir bölüm oldu , iyi okumalar dilerim . 😊❤

- - - - -

Saat 11.12 , kızlar biraz önce gitmişti. Güzelce kahvaltı yapmıştık, sohbet etmiştik. Sonra Fiona'yı sevgilisi aramıştı. Bu yüzden gitmek zorunda kaldı . O giderken Alison' da gitti, evinde evcil hayvanı vardı ve beslemesi gerekiyordu. Güzelce vedalaştıktan sonra onları yolcu ettim ve evde tek kalmıştım...yine.

Elime telefonumu alıp salona gittim . Biraz telefonla oyalandım . O sırada aklıma Alison'un hayvanlarla ve köpeği hakkında dediği şeyler geldi. İnsanın bir evcil hayvanı olması güzeldi. Her zaman yanında bir dost gibiydi. Acaba bende mi sahip edinsem bir tane ? Ama petshop'lardan almaya karşıydım. Hayvanlar satılmamalıydı bence. Bir süre düşündükten sonra aklıma Jason geldi ,o çok ilgiliydi bu konulara. Belki bana yardım edebilirdi. İş gereği herkesin numarası vardı bende. Aslında ona Whatsapp'tan yazabilirdim . Ama cevap verir mıydı bilmiyorum . Hem hangi evcil hayvan bana uyar ki ? Bunu daha sonra düşünmeye karar verdim.

Biraz ders çalıştım. Yakaşık 1-2 saat. Sonra sıkılıp kaltım. Kalkarken telefonum çaldı. Arayan Ciel'di. Telefonu açarken yüzümde bir gülümseme oldu. Ciel benim çook eski arkadaşımdı. Aynı yaştaydık hemen hemen. Uzak yerlerde oturduğumuz için sık sık görüşemiyorduk. Dolayısıyla biraz özlemiştim. Telefonu kulağıma götürdüğümde ,

"Sana bi' haberim var, yaşıyorum hâlâ." Dedi . Bu dediğine güldüm.

"Kusura bakma. Meşgüldüm şu aralar sende biliyorsun." Dedim gülümserek.

Biraz durdu sonra, "Hadi affedeyim o zaman, zaten bende seni aramıyordum bir süredir. Ee ne yapıyorsun? "

"Okul ve işten başka n'apabilirim sence?"

"Ah Emma , biraz hobi edin, yakın arkadaşlar edin - benim kadar yakın olmayacaklar tabii- dışarı çık, eğlen. Bak ne güzel Londra'dasın. Yapma böyle gülüm. Hayatı yaşa biraz. Hâlâ mı aynısın..o zamandan beri..? "

"Hayır , eskisinden çok daha iyiyim! Bunu sende biliyorsun ama sadece..." biraz durakladım. Duvara baktım boş boş. Sonra devam ettim. "Yalnızım . Burada arkadaşlar edindim kendime, iyi insanlar ama hiçbiri benim içimi anlayamaz bence . Çünkü onlar sorunsuz gibiler. Hayatlarında normal sorunlar oluyor sadece, benim yaşadığım şeyleri bilmiyorlar, anlayamazlarda bu yüzden."

" Hmm ... yanına gelmemi ister misin ? Rahatça konuşuruz hem ?" Sesi biraz üzgün gibi çıkmıştı. Bu yüzden kızdım kendime . Hayatımda belirli insanlar kalmıştı ailem gibi dediğim . Ve onlara en ufak şey olmasını istemiyordum. Üzülmesin diye gülümseyerek konuştum . Benim iyi olduğumu hissetmeliydi.

"Hayır, gerek yok . Ben iyiyim . Hatta evcil hayvan almayı düşünüyorum! " dedim biranda.

Şaşırmıştı, en azından ses ifadesinden bunu anlamıştım.

"Bak bu çok güzel , bencede almalısın ,en azından yalnız kalmazsın. " dedi . Sonra ekledi " istersen Astre'yi sana köpek olarak verebilirim, eğitirsin onu ." Dedi kahkaha atarak. Astre onun ikiziydi, Ciel 1 saatle ondan daha büyüktü . Birbirlerinin kopyalarıydı gerçekten. İnsanlar onları ayırmak için saç perçemlerine bakarlardı. Ciel sağa, Astre sola ayırırdı. Ama çoğu insan buna rağmen onları hep karıştırırdı. Ben hariç. Çünkü saç perçemleri hariç kişilikleri de çok zıttı. Ve ben kişiliklerini çok iyi biliyordum.

Biz gülerken telefonun arkasından bir ses duyuldu.

"Ulan benim kankamla, benim dedikodumu mu yapıyorsun sen ?!" Bu Astre'di. Arkadan bağırıyordu. Biraz tartışma ve kavga sesleri duyuldu. Arkada neler oluyordu görmek isterdim. Bir süre sonra sesler kesildi . Telefon kapandı mı diye kulağımdan çekip baktım , hâlâ açıktı .

GİZEMLİ MÜŞTERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin