Cemalin evine varmıştık gece epey geç olmuştu kapıya anahtarı sokup çevirirken bende olduğumuz katı inceliyordum Cemal in
"hadi gelmiyor musun?" dediğini duydum ve içeri geçtim
evi çok güzeldi benim gözlerimdeki merakı görmüş olucaktı ki
"evi gezmek ister misin niso?" diyerek gülüyordu
bende kafamı sallamıştım kapıdan girdiğimizde salon vardı çok güzeldi büyüktü mutfakta beyaz tonları ağırlıklıydı yanında bir oda vardı buraya geldiğimizde
" işte bursası senin odan olucak" dedi
içinde yatak ve dolap vardı sadece sanırım misafir odasıydı ama artık benim olucaktı
"çok güzel cemo ama adada yaptığım tablolarımı da asabilir miyim biraz kişiselleştirmek istiyorum yadırgamamak için" diyerek tebessüm ettim ne de olsa hiç bilmediğim bir şehirde hiç bilmediğim bir evde yaşıyacaktım tedirginliğim vardı beni anlamış olucak ki Cemal
"tabiki kuzu getir as boya yık dök ama yeter ki gel" dedi
doğru en önemli yeri atlamıştık gelebilecek miydim acaba babam ne derdi ki bu işe kızını bilmediği bir ülkeye sadece televizyondan tanıdığı bir çocuğa emanet eder miydi? Ben bunlarla kafamı meşgul ederken banyoyu gösterdi ardından kendi odasını
"evet niso benim küçük evim bu kadar" diyip gülümsedikoşarak mutfağa gittim ardımdan o da geldi "napıyorsun niso senin o büyük karnın yine mi acıktı benim küçük fındık kurdum"
"Hayır cemalim bana mısır ve yağın yerini gösterir misin he bir de tencere mümkünse" dediklerimi sırasıyla tezgahın üstüne koydu
"Şimdi sen gidip güzel bir film seç buralar bana emanet tamam mı canım?"
"Tamamdır kuzu"
O gitmişti bende tencereyi ocağın üstüne koyup altını yaktım yağı bolca ekleyip tuzu gezdirdim hafiften kızınca içine mısırları serpiştirdimo sırada telefonum çalmıştı koşarak montumun cebimden aldım mutfağa geri döndüm ve sandalyeye oturdum arayan Aycan dı son zamanlar en iyi anlaştığım kızdı aycan hem yaşıttık hemde kafa dengiydi ama arkamdan salladıklarını öğrendiğim zaman çok üzülmüştüm ve biraz mesafe koydum bu geceki bakışlarından da sahte olduğunu anlamıştım ama yine de yanıtladım
"Efendim Aycan?"
"Nisa biliyorum ben senin için pek iyi şeyler söylemedim yarışmadayken ama sen benim yüzümü çok kızarttın o güzel kalbinle yaptıklarınla ne kadar hatalı olduğumu anladım sen bizim arkadaşlığımızı sahte sanıyorsun ama sanma ben cidden seni sevdiğim için seninle konuştum,paylaştım bu gece de şaşırdığım için bir değişik davrandım ama sen asla bunları hak etmiyorsun milli takımdan belirli bir süre uzaklaştırma aldım arkadaşlarımın çoğu Almanya da,kalıcak doğru düzgün yerim bile yok allahtan barış bana evini açtı sağolsun... en kısa zamanda görüşelim ve samimiyetim daha da geçsin sana" ne diyiceğimi bilemiyordum o an sadece ağızımdan
"Tamam ama yarın uçağım var en kısa zamanda geri dönücem o zaman haberleşsek olmaz mı?"diyebilmiştim
" olur olur yeter ki görüşelim iyi geceler " dedi
"İyi geceler"telefonu kapattığımda burnuma yanık kokusu gelmeye başlamıştı eyvah mısırı unutmuştum?!
Patır patır patlamaya başlamıştı bile tencerenin kapağı istemeyi unutmuştum tabi "CEMOOOOOO!" diye bağırmamla dibimde biten bir adet canı gördüm
kahkaha atıyordu sonra bir dolabın kapağını açtı içinden kapak çıkmasını ümit ederken iki tane kap çıkardı birini bana attı
"en çok yakalayan kazanır o zaman" diyerek göz kırptı
öncelikle şaka sandım ama Cemal 2 tane yakalamıştı bile bende yakalamaya başladım şu an öndeydim tencerede az kalmıştı kıyasıya bir rekabet vardı parkurlarda bu kadar telaşlanmamıştım resmen ben avıma konsantre olmuşken
"AĞĞĞĞĞ!" diye bir ses geldi yandan kafamı çevirdiğimde gördüğüm manzara karşısında gülmemek için kendimi çok zor tutum Cemal bir gözünü kapamış bağırıyordu nasıl olurda mısır gözünde patlardı elimdeki patlamış mısırları tencereye döktüm ve boş kalan kabıda kapak olarak kullandım ocağın altını kapayıp cemali tuvalete götürdümklozete oturan bir adet cana "ilk yardım çantan nerde kuzum" diye sordum parmağıyla işaret ettiği dolabı açıp içindeki çantayı aldım
ilk önce gazlı beze oksijenli su döküp gözünün etrafını bir güzel temizledim dikkatli baktığımda göz altında ufak bir yanık dışında bir şey yoktu su toplamasın diye yanık kreminden sürdüm bir de yara bandı yapıştırdık mı tamamdır çantanın fermuarını kapatırken birden elimi çekip avuç içimi öptü acı bir tebessümle "teşekkür ederim nisam" dedi
İçim bir hoş olmuştu nedense gülümseyerek çantayı yerine yerleştirdimsalona geçtik ışığı yakmadık sadece karşılıklı oturduk Cemal filim de bulamamıştı anladığım kadarıyla sessizliği bozan ilk o olmuştu
"Nisa geleceksin dimi?" diye sorumştu tedirginlikle
"Babama bağlı cemal ne desem boş ama ben çok istiyorum bunu bil yeter" diyebilmiştim
"Ne olursa olsun gel Nisa gerekirse kaç bile ama gel" dedi
"Gelmemi neden bu kadar çok istiyorsun ki?"diye sormuştum istemsizce
"Çünkü ruhuma iyi geliyorsun" demişti ardından koca bir sessizlik salona vuran ay ışığından cemalin bana baktığını görebiliyordum....Evet umarım beğenmişsinizdir bu gün iki bölüm atma kararı aldım kısa kısa yazmak daha çok yb atma isteği getiriyormuş LACLLWFLLWLC votelemeyi unutmayın lütfen sağlıkla kalın💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşı?|CemNis
Teen FictionYarışma bittikten sonra sadece Cemal ve Berkan kalmıştı yanımda fakat biz Cemal ile ayrı bir eve çıkmıştık bu çok eğlenceliydi, ama artık bazı şeyler yolunda gitmiyordu bakışlar hal ve hareketler değişmişti kabullenmek zordu ~Biz eğleniriz diye...