Ev Arkadaşı?|CemNis

19

Uğultu gibi bir şeyler duymaya başlamıştım
"Ay kıyamam ya kolları mosmor olmuş"
Ses çok tanıdıktı ama hala gözlerimi açamıyorum
"Bir de pijamayla ne kadar korktuysa yazık"
neyden bahis ediyorlardı anlamıyordum en sonunda zorla gözlerimi araladım karşımda Aycan ve lale vardı
"Ah uyandı iyi misin canım?" Lale çok endişeli bir şekilde yatağın başına yaklaştı anlımı seviyordu kolumdaki serumu gördükten sonra tüm yaşananlar gözümün önünden film şeridi gibi geçmişti  ve birden aldığım nefes kursağamda kaldı
"Hıh!? CEMAL CAN " diyerek serumumu sökmeye çalışıyordum lele beni yatağa sabitleyerek bu durumu engellemeye çalışıyordu bunun yanımda  Aycan'a da
"Git doktora seslen!" Diye bağırıyordu

Direnmeye tam gaz devam ediyordum lalenin eli birden koluma gelince çığlığı bastım neden canım bu kadar acımıştı ki gözlerimi yavaşça kollarıma doğru indirdiğimde büyük büyük morluklar gördüm Cemal'i taşımaktan olmuştu büyük ihtimalle bir de direksiyonu o kadar sıkmıştım ki lale ye baktığımda
"Ben... özür dilerim Nisa canını yakmak istemedim" demişti suçlu bir şekilde
"Sorun değil lale" lafımı bitirmeye kalmadan kapıdan doktor Mete girdi
"Cemal can" diye lafa atıldım hemen
"Onun durumu orta ama senin durumun şu an iyi sadece kolundaki morluklar için bir krem yazıcam" dedi
"Doktor bey ortadan kastınız nedir?"diye sordum hemen
"Hafıza kaybı veya beyin kanaması gibi şeyler yok bu iyi haber fakat kafaya sert bir darbe aldığı için serumu biter bitmez 24 saat boyunca asla uyulmaması lazım" dedi
"Teşekkür ederiz doktor bey o iş bizde" demişti Aycan
"Taburcu etmesek mi?" Diye sormuştu doktor
"Yok Cemal burda kesin sıkılır biz en iyisi gidelim" dedi lale
"Tamam ama asla uyumaması lazım" diye üstüne basa basa söylemişti mete
"Tamam dedik ya doktor bey sağolun" demiştim en son kafamı vurduğum için başım zonkluyordu
Kovmaktan beter ettiğim sevgili doktorumuz odadan çıkmıştı

"Siz nasıl geldiniz bakim" diye sordum
"Sabah kahvaltıdayken beni aradılar senin numarandan bir beyfendi ismi de... hatırlamıyorum neyse hastanenin ismini falan verdi geldik" dedi lale
"Yardım edin de çıkış işlemlerini halledelim" dedim
"Barışı arıyım o halleder" dedi Aycan
"Ya havle vella kuvvete" diyerek sola döndüm
"Seninde içine iyice evrim kaçtı" diyerek güldü Aycan
"Ayıpsın" dedim

3 saat sonunda kızlar koluma girerek beni çıkışa götürdüler çünkü hala başım dönüyordu tam kapıda tekerlekli sandalyenin üstüne kafası bandajlı bir Cemal vardı bu şekilde çok tatlı gözüküyordu gözlerinin içine bakarak gülümsedim o kadar mutluydum ki Allah sesimi duymuş cemali bana sapa sağlam vermişti fakat cemalin gözleri gözlerimden kollarıma doğru bir yola çıkmıştı kollarımda durduğunda ise gözleri dolmuştu hemen kızlardan çekmiştim elimi koşarak cemalin yanına gittim
"İyisin" diyerek yanağını okşadım
"İyiyim" dedikten sonra yanağındaki elimi tutup çevirdi ağızımdan ufak bir inilti kaçtı lanet olası morluklar canımı yakıyordu
Cemal karşısında duran manzara sonrası şoka girmişti
"Bunlara ben mi sebep oldum"
"Hayır öyle düşünme Cemalim" diyerek bandajına bir öpücük kondurdum

Eve geldiğimizde herkes birleşip Cemal için bir geçmiş olsun partisi düzenlemişti mantıklıydı bu şekilde süre güzel akıp giderdi
Ortada kocaman bir pasta ve etrafta mavi mavi balonlar vardı duvarda da 'geçmiş olsun' yazılı bir pankart çok tatlıydı şarkılar sercandaydı ve müzik zevki çok güzeldi birden kapı çaldı
"Ben bakarım!" Diye koşarak gittim
Açtığımda karşımda bir kız vardı
"Buyrun?" Diye sormuştum
"He şey ben secan davet ettiği için gelmiştim de yan villadan" diyerek tebessüm etmişti
"He sen o kızsın buyur " diyerek yol verdim içeri geçer geçmez sercanın dudağına bir öpücük kondurdu bu esnada Sercan bana bakıyordu
Ona sadece anlamsız bakışlar atıyordum yine ne yapmaya çalışıyordu acaba
"Nisa ben senin kremini alıp gelicem tamam mı abisinin güzeli" dedi Berkan
"Ben seni geçireyim, ha bu arada çok sağol" demiştim
Onu da yolcu eder etmez Cemal'e baktım ama etrafta gözükmüyordu hemen üst kattaki odaları aradım belki gizlice uyumaya falan gitmiştir diye ama yoktu tekrar aşağı indiğimde
"Cemal yok gördünüz mü ?" Diye sordum
"Bahçeye doğru gidiyordu en son" dedi evrim uçarak bahçeye gittim

Vardığımda ayaklarını havuzun içine sarkıtmış bir adet Cemal vardı derin bir oh çekerek yanına gittim beni görmüş fakat bir tepki vermemişti bende yanına oturarak ayaklarımı sarkıttım
"Beğenmedin mi?"dedim
"Neyi" demişti şaşırarak
"Partiyi tabiki"
"He e tabi biraz vasattı" gülerek koluna yapıştırdım
Sonra uzun bir sessizlik oldu tam lafa girecekken birden kolumu tutarak kendine çekti morluklarıma bakıyordu
"Cemal bir şey olmaz bırak kolumu" ses yok
"Cemal bırak!"
"Benim suçum" diye fısıldamıştı
"Hayır seni ahmak bu düşünceyi aklımdan çıkar artık" demiştim sinirle
Birden ağlamaya başlamıştı başını alıp göğüsüme yasladım
"Senin derdin ne cemal" dedim hüzünlü bir şekilde
Burnunu çekerek kafasını kaldırdı
"Sensin" demişti
"Neden?" Diye sormuştum şaşırarak
"Çünkü ben sana aşık oldum ve bu ağırdan alma işi beni çok geriyor o dudakların karşısında direnmekten yoruldum sana istediğim her an sarılamamaktan,koklayamamaktan arkadaş kalmak yetmiyor artık çünkü önümüzde bir engel yok anlıyor musun beni Nisa he! gözünün önünde acı çekiyorum ben" diyerek hıçkırıklara boğulmuştu
Benimse yanağımdan bir damla yaş akmıştı
"Cemal ben artık eminim ben... seni seviyorum dün geceden sonra seni kaybetme korkusu bana ölüm gibi geldi sensiz olmak bana işkence gibi.. ama cidden buna hazır mıyız?" Demiştim
Cemal yüzüme bir kaç saniye bakıp
"Artık dayanamıyorum" diyerek dudaklarıma yapıştı o kadar şiddetle öpüyordu ki sanki son kez görüşecekmişiz gibi bende karşılık vermeye başlamıştım fakat bir terslik vardı

Çünkü dengemizi kayıp etmiş havuza düşüyorduk bunun farkına varınca birbirimizden ayrılıp havuzun dibini boyladık yüzeye çıktığımızda gülüştük ardından kafama takılan bir soruyu yönelttim ona
"Neden?" Diye sordum
"Efendim" demişti
"Neden ağırdan alalım dedin o zaman"
"Çünkü korkmuştum Nisa seni üzmekten seni yarı yolda bırakmaktan seni kaybetmekten" dedi
"Şimdi ne değişti peki"
"Bu şekilde davranarak kendime aldığım oksijeni bile zehir eder hale geldim sensiz de aldığım oksijen zehir olucaktı ve bu yüzden her türlü ölen ben olucaktım"
"Anladım.."tam sözüme devam edecekken
"SİZ BURDA NAPIYORSUNUZ?!" Diye bir çığılık gelmişti  laleden
"İyiyiz gülüm sende gel bak su çok güzel" demişti Cemal alay ederek 
"Yazık kafana... çıkın artık ordan"dedi lale
"Bir dakika artık derken sen ne zamandır bardasın" demiştim
"Su sesi geldiğinden beri"
"Bir şey duydun mu?" diye sorudu Cemal
"Hayır" diye cevap verdi lale
Bu esnada ben sudan çıkmıştım Cemal'i de çektim

eve girdiğimizde parti çöpleri ve eşyaları toplanmış sıla ve Burak akşam yemeği için sofra kuruyordu saçlarımı taradıktan sonra üstünü değiştirirken Cemal uyumasın diye Berkan'a emanet ettim çarçabuk üstümü giyindim laleye seslenerek kremimi sürdükten sora bandajlaması için yardım istedim İşlerimizi hallettikten sonra Cemal üstünü değiştirmeye gitti

Yemekleri yedikten sonra monopoly oynadık Aslında ojua tahtasını çıkaralım diyecektim ama onun için benim bile halim yoktu gecenin ilerleyen saatlerinde herkes tek tek odalarına çekildi biz Cemal'le salonda kaldık masadaki oyunu toplamak için cemali kanepede bıraktım arkamı dönmemle az kalsın uyuyacak bir Cemal görmem bir oldu hemen uyandırıp
"Nolur uyuma cemalim" dedim
"Tamam Nisa kalktım" diyerek kanepeden zıpladı
"Bişeyler bulalım çok uykun geldi senin" dedim
"Ne yapsak acaba?"derken aynanın karşında dans eden cemali görünce
"Just dance?" Diye bir teklifte bulundum
"Oha harika fikir" dedi
Televizyona hemen kurduktan sonra çift kişilik dans arattım ilk çıkan ve popüler olan tango vardı onu seçtim
"Hadi gel cemal röjaşta olan bir dans buldum"
"Tamam geldim" 
(Dans medyada)

Evet sonunda açılmıştı fazla hızlı ve temas gerektiren bir danstı benim kendime geriye attığım cemalin de kafasını göğüsüme doğru hareket ettirdiği bir Kısım vardı artık bu bardağı taşıran son damlaydı zaten  yeteri kadar yakın bir dans değilmiş gibi bu biraz fazlaydı kendimi ondan kurtarıp
"Kötü bir fikirdi sanki ha" diyerek boyumun arkasını kaşıdım
Arkamı dönmüş bahçeye çıkacakken Cemal kolumdan tutarak beni kendine doğru çevirdi en sonunda burnumun burnuna çarptığı bir pozisyona geldik
"Bence harikaydı" diyerek
Dudağıma bir buse kondurdu o sırada birden salonun ışığı yandı
"NİSA!... CEMAL!..."

MERHABA CANLARIM DÜN BÖLÜM ATAMADIM ÇÜNKÜ BÜYÜK OYLAMA İÇİN ANKET VEYA SMS ATMAKLA MEŞGULDÜM ŞİMDİ TELAFİ ETMEK ADINA YİNE UZUN BİR YB ATIYORUM UMARIM KEYİFLE OKURSUNUZ

IŞIĞI SİZCE KİM YAKTI?
Buda bölüm sorumuz olsun

Twitter; @benibirsalaq