Sonun Başlangıcı

905 36 18
                                    

(2.final)
5 yıl sonra;
"Venüs! Kızım kalk hadi" diye seslenmiştim sofraya balı yerleştirirken
"Geldim anne"diyerek görüş alanıma girmişti benim küçük yavrum beline kadar uzanan koyu kestane saçları ve Çimen yeşili gözleriyle  4. yaşını yeni doldurmuş çıtı pıtı bir kızdı bu esnada
"Nisam beni niye çağırmıyorsun?" diye sitemle içeri girmişti sevgilim
"Bunu kaç kere konuştuk bana nisam diyemezsin" diyerek parmağımı onun yüzüne doğru sallamıştım
"Unutmuşum aşkım pardon" diyerek yanağıma bir buse kondurdu

İstanbuldaydık fakat bu gün temelli olarak Prag'a dönücektik yani bu son günümüzdü
Bunları düşünürken ağızımdaki bir parça ekmeği sonunda yutabilmiştim
"Aşkım kahvaltıdan sonra venüse sen bakarsın dimi benim bir yere kadar gitmem lazım" dedim
"Anladım Nisa ama artık unutman lazım bak yapamıyorum dedin eywallah ettim Prag'a gidersek düzelirim dedin ona da eywallah ettim ama cidden emin misin?" dedi sitemkar bir tonda
"Eminim" diyerek gözümden akan bir damlayı elimin tersiyle ittim

"Sofrayı topladım Venüs sana emanet çıkıyorum ben" diyerek kapıyı çarptım evet bir cevap bile beklemeden öylece çıktım
Arabamla yol üstünde ilerlerken aklıma cemalle eskiden geçirdiğimiz güzel anılarımız gelmeye başladı yarışma aynı ev ve daha hunlarcası biz nasıl bu hale gelmiştik acı dolu bir nefes çektikten sonra arabayı park ettim yolun nasıl geçtiğini bile hatırlamıyordum...kapıyı açıp ayağımı toprağa bastığım an gözlerimden düşen yaşlara engel olamaz hale gelmiştim ardı arkası gelmiyordu canım yanıyordu hemde çok fazla dile Kolay 5 sene olmuştu harbiki... ama ruhumdaki sızı ilk günkü gibiydi

Çiçekçi ablaya doğru yöneldim taptaze kır papatyaları gözüme ilişti bu ikimizin en sevdiği çiçekti
"Söyleyi ver hanım kızım ne vereyim?" Demesiyle kendime geldim
"Şu.. şu kır papatyalarından lütfen" dedim
Paketlenmesine beklerken etrafta su doldurmak için ellerinde pet şişeyle dolaşan dilenci çocukları gördüm hatta biri bana doğru yaklaşıyordu
"Abla su dökeyim mi?" Diye sormuştu
"Yok abicim teşekkür ederim" diyerek hoşça geri çevirmiştim
"E sende haklısın be abla gözündeki yaşlar temizler mezar taşlarını benim suyuma ihtiyacın yok... neyse başınız sağolsun" demiş ve arkadaşlarının yanına ilerlemişti
O kadar ağlıyor muydum cidden göz yaşlarıma laf geçirememeyi 5 yıl önce öğrenmiştim onlar acılarımla birlikte akıyordu... ama ne yaşlarım azalmıştı ne de acılarım hatta her geçen yıl artıyordu bınlarla zihnimi meşgul ederken
"Buyur hanım Kızım" diyerek çiçekleri vermişti elime
parasını ödeyerek yollarını ezberlediğim zihnimin değil ayaklarımın götürdüğü yere gelmiştim bile 
"Ah benim canım sevgilim ben geldim,geçen hafta bıraktığım çiçekler kurumuş yine ... tamam tamam uzatmıyorum beni izlediğini de biliyorum fakat yine de kendimi sorunlu hissettiğim için geldim buraya... gidiyorum cemal... oluyor yapamıyorum sensiz çok zor hem sana kızgınım hemde deliler gibi aşık... kendi ailemle ilgilenemez oldum benden gittiğin o günü rüyalarımda görmeye kabuslarıma karışmaya devam ediyorsun... neden neden Cemalim neden? Hatırlıyor musun? Ben hiç unutmuyorum hatta bak anlatayım tekrardan o gün konteynırda
Sıra tekrar Sercan'a geçmişti ya o ölücekti ya da sen oyunun sonuna gelmiştiniz yani ben bile bu kadar uzun sürüceğini tahmin etmediğim için hem Sercan hem de sen çok gergindin  sonuçta bir hayat ve bir can söz konusuydu bu bildiğiniz intihara giriyordu
"Sercan dur" dedin
"Ne O korktun mu Romeo?" Dedi sana
"Hayır ama kafana ateş etmeni istemiyorum boşluğuna sık" dedin sevgilim
"Niye beni düşünüyorsun ki?" Dedi
"Bir candan bahis ediyoruz Sercan bu kadar kolay olamaz" dedin
"Hayır" dedi
"Tamam ben yine kafama dayarım ama sen boşluğuna doğrult" dedin BUNU NİYE BANA YAPTIN CEMAL NEDEN diyerek ağlamam daha da şiddetlenmişti hıçkırıklarımın ardı arkası gelmiyordu
"Sözün söz mü?" Dedi
"Söz" dedin 
Bense debelenip duruyordum içimdeki o kötü histen gram azalma yoktu sonra NE Mİ OLDU CANSEVEN o sercan ateş etti ama kurşun çıkmadı sıra sana geçti artık senin öleceğin kesindi geçirdiğin şok yüzünden 10 dakika boyunca hareket edemedin sonra birden benim yanıma geldin
"Nisam ben gidiyorum ama şunu unutma tamam mı? ben seni hep sevdim biz seninle yarım yarım bir tam olduk hayatımın geri kalanında yarım yaşamak yerine şu an tamken ölmeyi tercih ettiğim için kabul etmiştim hem belli mi olur belki burdan tam olarak da ayrılabiliriz diye ama olmadı... fakat sakın ben yarım devam edemedim diye sende bırakma hem sen daha okuyacaksın yurt dışında yüksek lisans için sınava gireceksin tamam mı benim ilk ve tek aşkım?... sana bıraktığım tek miras koskocaman bir hayat anlaştık mı?" Diye sorarak gözündeki yaşları sildin ardından anlıma bir buse kondurarak tekrar "seni seviyorum" dedin ben karşında  hala çırpınarak ağlarken tişörtünden kopardığım parçayı gözlerime bağladın ve sonra" artık hıçkırıklarım konuşmamı engelleyecek kadar artmıştı mezarın başından kalkarak derin derin nefes aldım arkam dönük bir şekilde

"Ben kaç ay kendimi katil olarak gördüm haberin var mı polisin kapısında yattım beni içeri atın suçlu benim dedim ama kayıtlarda senin isteyerek öldüğün çok belli olduğu için beni içeri atmadılar cezalandırmadılar üstüne üstlük zoraki bir şekilde jakup ile evlendim bir kızım oldu adı Venüs....burh bunları niye anlatıyorsam görüyorsundur zaten NE KADAR ACI ÇEKTİĞİMİ DE GÖRÜYORSUNDUR DİMİ!!" diyerek isyan ettim ona
"Ah canseven bana miras olarak koskocaman bir hayat bıraktın ama benim hayatım sendin... noldu şimdi o silah orda tek bir kişi öldürmedi canseven senin toprağın altında olman bir şeyi değiştirmiyor yani..."diyerek derin bir nefes aldım
"Gidiyorum çünkü belki bana bıraktığın mirası başkasına devredip yanına gelmeye gidiyorum belki kızımı büyütmek ve iyi bir anne olmak için gidiyorum lütfen lütfen beni affet sevgilim..." diyerek ordan uzaklaştım

Evet koskocaman serüvenimizin sonuna geldik yüz binlerce #cemnis kitabı varken öylesine diye başlayarak gecenin bir vakti attığım ilk bölümden bu yana en popüler kitaplar arasında yer alır hale geldim size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum emeklerimin ve hayallerimin birer okuyucusu olduğunuz için her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi kitabımın da sonuna geldik tekrardan hepinize çok teşekkür eder kokulu öpücükler yollarım kendinize çok iyi bakın ve unutmayın en güzel mirasınız önünüzdeki sonu belli olmayan hayatınızdır lütfen bunu bilin ve her gününüzü son gününüz gibi yaşayın çünkü hayat ertelemeye gelmez ha bir de vote atmayı da unutmayın lütfen😘💕

Ev Arkadaşı?|CemNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin