Yemekleri de yedikten sonra Sercan yan villaya film izlemeye gitmişti fazla mutluydum iyi falandı ama ona yaklaşırken ekstra temkinli olmam gerekiyordu ya istemsizce bir işaret verirsem ya tekrar duyguları kabarırsa başıma bela alamazdım Sercan'dan özenerek bizde film izleme kararı aldık patlamış Mısır işi yine bizdeydi tam Cemalle mutfağa giderken Ezgi bodrumdan Mısır patlatma makinesi bulmuştu cidden şok olmuştuk bildiğiniz sinemalardaki gibi devasaydı bu bodrumu iyice bir araştırmak lazımdı resmen rahat koltuktaki koltuk gibi elini soksan kolunu koparıyordu mübarek neyse topyekün mısırlarımızı patlattık
tam mısırımı alıp oturacakken hiç yer kalmadığını gördüm aldırış etmeden yere çömecekken cemalin bahçeden armut getirdiğini gördüm bana getirdi diye seviniyordum yanıma yanaştırıp bana yer vericek diye sevinirken kendi oturmuştu resmen tip tip baktım olayı anlayan Cemal
"Gel nisom" diyip kucağına vurmuştu
"Yok artık cemo kalsın sağol" diyerek yere geçtim
Film işini yunusa bırakmıştık aklı sıra gizemin buna yanaşması için korku filmi seçmişti ya havle vella kuvvete hayır bir de seçe seçe dabbe seçmişti
"Bismillahirahmanırrahim" çektim film başlarken dibinde oturak cemo bu haline gülmüştü bir dirsek atıp filme döndümBaşlarda korkunç değildi gerilim ağırlıklıydı ve hoşuma gitmişti arkamı döndüğümde aycanın barışa sıkı sıkı sarıldığını gördüm Yunus ve gizeme gelirsek çüş o bende kalsın boşverin.. ardından tekrar önüne döndüm ama ben döner dönmez ekranda filmin en korkunç sahnesi gözüktü öyle bir sıçradım ki mısır her yere savruldu dizlerimi kendime çekerek kafamı gömdüm kendimi bir nebze sakinleştirmeye çalışıyordum kalbim dakikada 120 Falan atıyordu nefes alıp verişlerimin arasında birden kendimi havada hissettim ve sonra da yumuşak bir zeminde tam ne oluyor dememe kalmadan burnuma gelen o ağır kokuyla anlamıştım ki cemalin kucağındaydım kafamı kaldırıp
"Ne yaptığını sanıyorsun be manyak hani ağırdan alıyorduk?" Demiştim
İlk önce güldü sonrada kulağıma eğilip
"He bıraksaydım da ödün götünden çıksaydı" dedi
"Terbiyesiz" diyerek göğüsüne şaplak attım
Buna karşın beni daha da sıkı kucakladı ve ben o sarhoş edici kokunun eşliğinde kendimi uykuya teslim ettimUyandığımda yataktaydım biraz doğrulup başucu lambamı yakınca kendime geldim büyük ihtimal Cemal beni kucaklayarak buraya getirdi yanıma baktım Cemal yoktu nerdeydi bu çocuk şu an bilincim tamamen açıktı ayağa kalkıp ebeveyn banyosuna giderken yerde 2.80 yatan bir Cemal görünce gülmeme hakim olamamıştım yanına eğilip "Cemal" diye fısıldadım
"Hııı" diyerek karşılık verdi
"Uyansana" dememin eşliğinde dürtükledim onu
"Ya anne 5 dakika daha" demişti mızmız bir sesle artık haykırarak gülücektim kendimi zor tutup
"Başlatma şimdi 5 dakikana kalk hadi kafana terlik yiycen yoksa!?" demiştim
Bunu duyan Cemal zımba gibi olmuştu artık kendimi tutmuyordum haykırmaya başladım Cemal de karşısında annesini değil beni görünce ufak çaplı bir siteme girişti
"Nisa napıyorsun ama hiç yakıştı mı bu?" demişti
"Uykum yok" dedim
"Eee napim"
"Ne demek napim?"
"Gece saat 4.30 Nisa napabilirim"
Haklıydı biraz düşündükten sonra
"Kalk bodrumu gezelim"
"Ne hayatta olmaz" dedi kesin bir tonla
"Koktun mu cemo" diye alay ettim
"Ne münasebet el feneri al yanında"
"Tamamdır" istediğimi elde etmiştimYavaşça merdivenlerden indik ve Bodrumun kapısını açtık Cemal önden girip el fenerini yakacaktı ki ben yanımda durak anahtara basınca ışık yandı
"Nisa tüm olayı bozdun" diyerek arkasını döndü Cemal
"Hadi ilerle Cemal hadi yavrum" diye geçiştirdim içerde ilk gözüme çarpan ojua tahtasıydı bunu yarın denemeliydik beynimin bir köşesine yazmıştım tam yan duvara geçicekken Cemal
"Nisaaaa!" diye haykırmıştı
Eyvah ya fare ya da tarantula falan görmüştü bu yanımda duran yangın tüpünü alıp savaşa gider gibi koşarak sese gittim bir de ne göreyim bizim manyak meğersem su tabancası bulmuş
Ama öyle bildiğimiz küçük olanlardan değil baya heybetli ve dürbünlü bir tabancaydı hemde şansımıza 2 tane ikimizin de aklından tek bir şey geçiyordu koşarak bahçeye gittik bahçede iki hortum mevcuttu biri başında diğeri sonumda
Cemal sona bende başa koşup hazineleri doldurmaya başladık artık hafiften gün ağrıyordu baktığımda hazne yeteri kadar dolmuştu Cemal'e doğru koşmaya başladım tam havuzun orda buluştuk birbirimizi delice ıslatıyordukbenim cephanem bittiği için tam dönecekken
"Nisaaaa!" Diye bir ses duydum arkamı dönmemle cemalin yere düşmesi bir oldu seramik zemine kafasını çarpmıştı tabancayı çime fırlatıp yanına koştum
"Cemal?"
"Cemal?" diyerek yüzünü tokatlıyordum ama ses gelmiyordu baygın bir şekilde yerde yatan Cemal vardı sadece evin içinde koştum montumu kapıp mutfaktaki peçeteye
"Cemal düştü doktora götürüyorum
-nisa. "
Yazdım tam çıkacakken cemalin de montundan arabanın anahtarlarını aldım havuz başına geldiğimde yerde hala baygın yatan bir Cemal vardı onu kucağıma alarak koşmaya başlamıştım lanet olsun ki çok ağırdı az kaldı kızım diye diye kendimi teselli ediyordum artık araba kadrajıma girmişti fakat ben tükenmiştim son iki adım daha attıktan sonra yere düşmüştüm allahtan çim zemindi ve Cemal ekstra bir yara almamıştı onu bırakıp arabayı getirme kararı aldım koşarak arabayı açtım elim o kadar çok titriyordu ki kontağı çeviremiyordum
"Sakin ol nis" diyerek derin bir nefes aldım sonunda araba çalışmıştı cemalin olduğu yere yanaşarak onu arka koltuğa yatırdım sonra da ben sürücü koltuğuna geçtim
"Sakin nis sakin sakin" diyerek araba sürmeye başladım yolun başında olmamıza rağmen sanki ölüymüş gibi yatması çok fazla sinirimi bozmuştu buna karşın ağlamaya başlamıştım boş yolda korna falan çalıyordum ve ağzımdan çıkan tek laf
"Allahım nolur Cemal'e bir şey olmasın" olmuştuGüç bela arabayı hastaneye yanaştırdım içerden tekerlekli sandalye getirip Cemal'i bindirmiştim gözündeki yaşları silip acilden giriş yaptım
"Hanımefendi" diye seslenmişti biri arkamdan
"Efendim"
"Kayıt açmamız lazım"
"Hasta şu an kendinde değil gördüğünüz gibi apar topar geldik işlemler yapılınca kayıt açsak olmaz mı?" diye sormuştum ağlayarak
Kadın halime acımış
"Tamam bir istisna yapalım dedi"
"Nereye gitmem lazım"
"Sağdan ikinci kapı"
"Sağl olun"
Kadının dediği gibi sağdan ikinci kapıya girip tıklattım
"Gir!" Diye bir ses geldiğinde kapıyı araladım
Doktor baygın Cemal'i ve perişan beni görünce bir bardak su uzattı bana suyu alır almaz bardak elimden düşerek kırıldı kollarım o kadar güçsüzleşmişti ki bir şey tutamıyordum doktor beni yavaşça Sandalyeye oturtmuştu
"Doktor bey beni boşverin arkadaşım havuz başında kayarak düştü kafasını vurdu ve hala baygın ya beyin kanaması geçiriyorsa? Normal mi bu kadar baygın kalması?"
"Aslında normal ama biz ne olur ne olmaz bir ekg çekelim bir de MR alalım barkodunuz var mı?"
"Yok istisna tanıdırlar"
"Anladım siz arkadaşlara doktor Mete yolladı diyin onlar alır"
"Sağolun" diyerek çıktım
Şeritlerden ekg kısmına gittim
"Doktor Mete bey yönlendirdi"
"Tamamdır efendim siz dışarda bekleyin"
"Sağolun"
dışarda cemalin çıkmasını beklerken telefonum çalmaya başladı berkandan 20 cevapsız laleden 15 cevapsız çağrı vardı şimdi de Aycan arıyordu telefonu kapatıp cebime attım cemalin çıkmasını bekledimSonunda çıkmıştı sandalyede hala baygındı onu böyle görmek beni bitiriyordu tekerlekli sandalyenin başına geçerek itmeye başladım artık kalan tüm gücümü bunun için harcıyordum MR odasına gittiğimizde yine beni almadılar derin bir nefes çektim hastane bomboştu bir koltuğa uzanarak gözlerimi dinlendirmek istedim
"Hanımefendi uyanın" diye dürtükleyen bir hemşir görmüştüm kalkarak Cemal'in başına geçmiştim hemşir
"Sonuçları beklerken istirahat için 112 nolu odaya gidin" demişti
İkinci kattaydı asansöre binerek 2 ye bastım artık gerçekten itecek gücüm kalmamıştı kapı açılır açılmaz oda tam karşımızdaydı asansörden çıkar çıkmaz bir adım atmama kalmadan yere yığılmıştım gerisi karanlık....MERHABA ÖDÜLÜ MAVİ TAKIM ALINCA İZLEMEK YERİNE YAZAYI TERCİH ETTİM VE SİZE UZUN BİR YB ATIYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZ VOTE ATMAYI UNUTMAYIN💕
Twitter: @benibirsalaq
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşı?|CemNis
Teen FictionYarışma bittikten sonra sadece Cemal ve Berkan kalmıştı yanımda fakat biz Cemal ile ayrı bir eve çıkmıştık bu çok eğlenceliydi, ama artık bazı şeyler yolunda gitmiyordu bakışlar hal ve hareketler değişmişti kabullenmek zordu ~Biz eğleniriz diye...