16

1.4K 63 12
                                    

Şarap herkese kıtı kıtına yetmiş elimizde boş şişe kalmıştı bunu gören Mert;
"Doğruluk ve cesaretliğe var mısınız?" diye gülerek elimdeki şişeyi kaptı
Tüm herkes koro halinde
"Evet" diye bağırdı

Yuvarlak masamızın etrafında dizilmiştik Cemal yanıma oturmak yerine çaprazıma geçmişti yanımda lale vardı neyse ilk çeviren fikri veren mertti
Şişe Mert ile Ersin abinin arasında durdu soru kısmı Ersin abideydi
Ersin:doğruluk mu cesaret mi?
Mert:doğruluk
Ersin:bu masadan en çok sevdiğin kişi kim?
Mert:Evrim demişti
Herkes birbirine uuuu der gibi bakıyordu biz Cemal'le birbirimize sırıtıyorduk

şişeyi lale aldı
Ben ve Sercan arasında durdu ben soruyordum
Nisa:doğruluk mu cesaret mi?
Sercan:cesaret
Nisa: yan villamızın kapısını çal altına işediğini söyleyip yedek eşofman iste
Sercan: yuh ama
Nisa:hadi
Kalkıp bir bardağa su doldurdum ve Sercan'ın altına doğru fırlattım cidden işemiş gibiydi bu olaylar yaşanırken Cemale baktığımda gülmekten ölücekti çocuk
güzel bir hatıra kalması için yanında video çekme görevinde burağı yollamıştık kapıyı bir kız açmış Sercan'ın bu teklifine kahkaha atarak cevap vermişti sonra içerden babasının eşofmanını (yani herhalde babasının) vermişti Sercan eve yüzü mosmor dönüştü hepimiz gülme krizine girmiştik tabi

neyse o sinirle Sercan döndürdü şişeyi
Burak ile sılanın arasında durdu sıla soruyordu
Sıla:doğruluk mu cesaretlik mi?
Burak:ondan önce ben bir şey sorabilir miyim demişti
Herkes pür dikkat burağın ne diyiceğini bekliyordu cebinden çıkardığı kadife kırmız kutuyu sılaya doğrultarak açtı içinden kafam kadar (abartısız) tek taş parıldadı
Burak: benimle evlenir misin Sılam? benimle bir ömür geçirmek ister misin? Ya da benimle çocuklarımızın ellerinden tutarak parklarda koşturmak ister misin? Peki ya işten gelince huysuzluklarımı çekmek ister misin? HAYATIMDAKİ TEK KADIN OLMAK İSTER MİSİN SILAM?
Sıla ağlıyordu ben hayranlıkla burağı dinliyordum herkes "evet de" diyerek alkışlıyordu
Sıla:EVET LAN EVET!
Diyerek burağın üstüne atlamıştı sevinçten avuçlarımın içinin yanmasını gram önemsemeden hunlarca alkışlıyordum bu halimi gören Cemal elini çenesine koymuş beni hayranlıkla izliyordu
Bunca olaydan sonra sıla ile Burak oyundan çıkmış Bodrum sokaklarına atmışlardı kendilerini

Evrim şişeyi devir almıştı
Yunus ile gizemin arasında durmuştu Yunus soruyordu
Yunus:doğruluk mu cesaret mi?
Gizem:doğruluk
Yunus:Beni öpmek ister misin?
Oha ben bile şok olmuştum bu kadar hızlı girilir miydi mevzuya gizemin içtiği şerap boğazında kalmıştı üç beş öksürükten sonra
Gizem: hayır tabiki
demişti Yunus büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı çaktırmak istemese bile belliydi yani

Cemal çevirmişti bu sefer
Aycan ile barışın arasında durmuştu Barış soruyordu
Barış:doğruluk mu cesaret mi?
Aycan: doğruluk
Barış: benimle sevgili olur musun?
Herkes çok şaşkın değildi çünkü belliydi aynı odayı ilk onar istemişti falan Aycan bize göre daha şaşkındı
Aycan: Evet
diyerek Barışa sarılmıştı hatta öpüşmüşlerdi bile ben Cemal'e bakarak fısıltıyla
"Noluyor aq" dedim
bunu duyan Cemal
"Ne bilim ben de senin gibi izliyorum işte" dedi
İkimiz daha şiddetli gülmeye başladık

Aşkım alıp şişeyi döndürdü Yasin ile evrim arasında durdu
Yasin: doğruluk mu cesaret mi?
Evrim:cesaret
Yasin: en büyük sırrını söyle
Evrim: bu doğruluk şeyi
Yasin: bence en büyük sırrını 15 kişinin ortasında söylemek cesaret ister?
Evrim:haklısın,Mert benim sevgilim
Bu çok belliydi o yüzden kimse şaşırmamış üç beş kişi evrimi tebrik etmişti

Ardahan şişeyi çeviricekti ama fazla üzgündü
Aşkım ile Ezgi arasında durdu soruyu Aşkım soruyordu
Aşkım: doğruluk mu cesaret mi?
Ezgi: doğruluk
Aşkım: sevdiğin biri var mı?
Ezgi hiç bozuntuya vermeden: Artık yok
Dedi bunun üstüne Cemal'e 'yok daha neler' bakışları savuruyordum

Berkan şişeyi almış çevirmişti
Cemal ile benim aramda durmuştu Cemal soruyordu
Cemal: doğruluk mu cesaret mi?
Nisa: doğruluk
Cemal uzunca bir düşündükten sonra: seni kim darp etti?
direk gözlerim dolmuştu bunu söyleyeceğini hiç tahmin etmemiştim herkes şaşkınca bana bakıyordu Cemal bu halimi görüp pişman oluştu
Cemal: soruyu değiştirebilir miyim?
Gözünden düşen bir damla ile: hayır demiştin
Derin bir nefes çekip: daha 14 yaşındaydım bir kuzenim vardı o da 20 yaşlarında falandı o zamanlar iyi anlaşıyorduk sonra ansızın beni taciz etmeye başlamıştı ilk yanlışlık falan diyordum ama o ben sustukça daha da ileri gitmeye başlamıştı neyse bir gün onlara gittiğimizde beni odaya oyun oynama bahanesi ile götürüp saçma sapan yerlerime dokunurdu artık rahatsız olduğum için karşı çıkınca ağzımı bağlayarak beni ölesiye dövmüştü ailelerimize bahane bulmak için piskopat bilgisayarını patlatıp 'Nisa bilgisayarımı kırdı bende onu dövdüm' bahanesine sığındı ama benim canımı en çok yakan babama gerçekleri söylediğimde 'o yapmaz' demesiydi ve gidip ona benim sınav senemde en çok bilgisayara ihtiyacım olduğu zaman benimkini alıp ona vermesiydi...
üstünden uzunca bir sene geçtikten sonra babam bana inanmadığı için yanıma gelip ağlayak özür diledi işte " gözümdeki yaşları silerek tebessüm ettim

"Ama gel gör ki mimar oldum ve katıldığım survivor yarışmasında 3. geldim"
Ben sözlerimi bitirdikten sonra herkes alkışlamaya başlamıştı Cemal işe gözlerime bakarak ne kadar pişman olduğunu bakışlarıyla anlatmaya çalışıyordu ama benim yaram tekrar kanamaya başlamıştı

"Bu olaylardan sonra da erkeklere olan güvenim çok şiddetli bir şekilde yıkılmıştı tam yendim derken kalbimden kurşun yemişe döndüm" bu cümleleri Cemal'e bakarak söyledim artık onunda gözünden bir damla yaş akmıştı... bunca olaydan sonra herkes uyumaya gitmişti

Cemal'le odaya girmiştik hiç konuşmadan ebeveyn banyosuna gidip pijamamı giydim yüzümüde bir güzel yıkadım çıktığımda karşımda per perişan bir Cemal vardı
"Nisa gerçekten çok özür dilerim çok hayvanca bir hareketti bana kızmakta haklısın"
Gülerek
"Cemal ne kızması sen benim kalbimi kırdın sana kırgınım"
"Peki o güzel kalbini tamir etmeme izin verir misin?"
"Nasıl?"
"Gel bunları taşımama yardım et" elinde yastık ve battaniyeler vardı
"Ne?"
"Diğer erkeklerden farklı olduğumu sana kanıtlasam belki kırgınlığın geçer?"
"Belki?"
Dediği gibi battaniye ve yastıkların yarısını ben aldım sonra onu takip ettim merdivenlerden inip bahçeye çıktık çimlerin üstüne ulaştığımızda
"Battaniyeyi uzat bakalım" demişti
Benden aldığı battaniyeyi yere bir güzel serdi yastıkları da koyduktan sonra uzandı
"Gel" diyerek beni yanına çağırdı bende gidip yan tarafa yattım
"Yıldızlara bak ne kadar güzeller dimi" dedi
"Evet" dedim hayranlıkla
"Havayı içine çek" dedi
Derin bir nefes aldım şu an o kadar huzurluydum ki gözlerimi kapatıp bu anın asla bitmemesi için dua ediyordum
"Şimdi bana sarıl"
Dediğinde ilk başta biraz çekinsemde sonradan ona sarıldım kafamı korkakça göğüsüne koydum elleriyle saçımı sevdi
"Ben sana asla zara vermem Nisa bu en son isteyeceğim şey hem zaten sevdiğim bir kadına neden zarar vereyim ki?"
"Şimdi söyle bakalım nasıl hissediyorsun?" Dedi
"Huzurlu ve güvende "
Cidden bu çocuğun yanındayken hissettiğim tek şey güvendi çünkü Cemal farklıydı bunu biliyordum...

Hay millet kitabıma gösterdiğiniz ilgi için size minnettarım kısa bir zamanda kocaman bir aile olduk dün bölüm atamadığım için bu gün en uzun bölümü yazdım umarım seversiniz vote atmayı unutmayın 💕

Twitter; @benibirsalaq

Ev Arkadaşı?|CemNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin