Uyuyakaldığım için uçaktan en son inen ben oldum.
Valizimle çantamın gelmesini beklerken telefonumu açıp annemi aradım.
"Alo annecim."
"Kızım indin mi"
"İndim annem indim. Valizimle çantamın gelmesini bekliyorum."
"Tamam yurda vardığında bize haber ver. Babana veriyorum."
"Tamam annecim."
"Prensesim."
"Efendim babacım."
"Nasıl geçti yolculuk. "
"İyiydi babacım. Uyuyakalmıştım."
"Tahmin etmiştim prensesim. "
O sırada valiz ve çantam geldi:
"Babacım valizim geldi. Ben yurda geçince sizi ararım. "
"Tamam meleğim."
Telefonu kapattıktan sonra çantamı taktım ve valizimi aldım.
Bir süre sonra boş bir taksiye bindim. Gideceğim yeri söyledikten sonra kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. İstanbulun trafiği o kadar yoğundu ki bir saatlik yolu iki buçuk saatte gittik.
Boğaziçi üniversitesi Kız Yurdunun önünde durduk. Ücreti ödeyip taksiden indim. Valizimi de alıp gösterişli binaya baktım. Artık ikinci evim burasıydı. Burada yer edinmeyi başarabilicek miydim?
Yurdun girişi muazzam büyüklükte ve çok güzeldi. İnsanın göz zevkine hitap eden bir yapısı vardı.
Güvenlik görevlisine durumu açıkladıktan sonra beni yurt müdürünün odasına götürdü. Müdürün odası giriş katta sağ tarafta yer alan orta boydaki koridorun sonundaydı. Görevliye teşekkür edip müdürün odasının kapısını çaldım. "GİR" komutunu duyduktan sonra içeri girdim.
Kendimi tanıttım. Müdür gözlüğünü düzeltip ben konuşmamı bitirene kadar başını önündeki bilgisayardan kaldırmadı. Konuşmamı bitirdikten sonra:"Evet Atlas Demirhan. Odan birinci katta 5 numaralı oda. Kurallara uyduğun sürece bir sıkıntı yaşamazsın. Her odanın kapısında yurdun kuralları asılı başka bir şey var mı?"
"Hayır efendim. İLGİNİZ!! için teşekkür ederim."
Müdürün tarifine göre odamı buldum. Kapıyı açtım ve içeri girdim.
İçerde iki kız vardı ve utanmıştım. Keşke kapıyı çalıp girseydim. Kızlardan sarışın olan bana baktı ve konuştu.
"İşte yeni oda arkadaşımız geldi. "
Diğer kız bana döndü ve biraz sert konuşarak cevap verdi.
" Kapıda dikilme."
Utandım ve ilerledim. Valizimi pencere kenarındaki boş yatağın kenarına koydum ve sırt çantamı da yatağın üstüne koydum. Kızlara döndüm.
"Kapıyı çalmadığım için sizden özür dilerim. Bir anlık unuttum."
Sarışın kız ayağa kalkıp bir sandalyeyi çekti ve beni oturttu.
"Özür dilemene gerek yok. Sonuçta burası senin de odan. Tanışalım ben Azra bu da ablam Alev."
"Şey teşekkür ederim. Ben de Atlas. "Daha önceden hiç arkadaşım olmadığı için alışık değildim.
"Vayy güzel isim. Tanıştığıma memnun oldum Atlas. "
Kafamı salladım. Ablası Alev beni süzüyordu. Bundan biraz rahatsız olmuştum. Azra bunu anlamış olucak ki sahte bir öksürükle kısa süren ve rahatsız edici sessizliği bozdu.
"Hadi gel yerleşemene yardım edeyim." Alev de o sırada ayağa kalktı.
"Azra ben çıkıyorum. "
Yatağın üstündeki siyah deri çantasını alıp dışarı çıktı. Kapıyı kapatmadan önce bana son kez bakıp gitti. Arkasından bakakaldım. Azra
"Ablam hep böyledir. Boşver."Azranın yardımıyla valizimdeki eşyaları dolaba yerleştirip yurdun verdiği nevresim takımlarını yatağıma yerleştirdim. Sırt çantamdan diz üstü bilgisayarımı çıkarıp yatağın üstüne koydum. Odayı baştan sona süzdüm. Kapının kenarında ahşap renginde küçük bir ayakkabılık vardı. Azranın olduğunu tahmin ettiğim ortadaki yatağın karşısında mini bir buzdolabı ve onun yanında da bir kapı vardı. Muhtemelen banyo ve lavaboya ait bir kapıydı. Her birimize ait ayrı çalışma masası ve sandalye yer alıyordu. Benim çalışma masam tam karşımda duruyordu.Azra ve Alev çalışma masalarını yan yana getirmişlerdi. Odam normal yurt odalarına göre oldukça lükstü.
Azra telefonumu ve bilgisayarımı yurdun ücretsiz Wi-Fi sine bağladı. Beni yeni tanımasına rağmen çok yardımcı olmuştu. Eşyalarımı yerleştirirken aynı bölümde olduğumuzu öğrenmiştim. Ablası da mimarlık son sınıf okuyormuş.
"Teşekkür ederim. "
"Rica ederim. Her zaman."
Aklıma ailem geldi. Telefonumu aldım ve ailemi görüntülü aradım. Bir süre çaldıktan sonra cevap verdiler. Ailemi ekranda görür görmez gözlerim doldu. Onları şimdiden özlemiştim. Gülümsemeye çalışarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİ(PİSKOPAT)
RomanceHayatında hiç acıyı tatmadıysan beni öpebilirsin. Beyazı siyahla kirletebilirsin ama siyah zaten tam siyah değildi ki. Biz seninle Griyiz. Siyah sen ,beyaz ben ortada buluştuk ve renklerimiz birbirine karıştı. Yeniden varolduk, yeni bir yaşama senin...