Tolga,Tolga,Tolga. Şimdi bu benim sevdiğim çocuğun ismi mi? İnanılır gibi değil. Ben şimdi sevdiğim çocuğun adını mı öğrendim? Gerçekten çok değişik bir his. Onun adını öğrenince neden kalbim hızlandı? İç sesim hemen cevabını verdi tabii:
Çünkü Tolga'ya aşıksın Cemre.
Ayy gerçekten mi?Ben bilmiyordum iç ses,sağol.
Neyse Cemre bu saçma düşünceleri kenara koy ve sende sohbete katıl. Ama bir dakika hangi konu hakkında konusuyorlardı ki? Aferin Cemre saçma saçma şeyler düşünürken hangi konu hakkında konuştuklarını dinlemedin. Aferin kızım,aferin!
O zaman sende orataya başka konu at Cemre.
Tamam iç ses,haklısın başka konu atalım. Ne olsun? Ne olsun? Heh buldum.
"Sizde Antalya'daki yörüklerden misiniz?"
Ne!? Cemre inanamıyorum sana! Gerçekten bula bula bu konuyu mu buldun? Gerçekten salaksın Cemre.
"Evet ama biz yörükler gibi konuşmayı tercih etmiyoruz. Biz derken Sinem ve ben. Pek sevmiyoruz şiveyi."
Oha! Tolga bana cevap mı verdi şimdi? Hemde bu kadar saçma bir soruya. Bu şekilde düşünürken Sinem'den bir ses geldi.
"Okul nasıl gidiyor Cemre?"
"Güzel gidiyor. Ama düşündüğümden daha zor bir bölümmüş hemşirelik." Evet,gerçekten çok zor bir bölüm hemşirelik.
"Hemşireliğin zor olduğu halinden belli zaten Cemre. Yüzünü bile zar zor görüyoruz." Yani evet yüzümü görememeleri hem dersler yüzünden hemde ben insanlarla etkileşimde bulunmayı pek sevmem. Ne oda ne Tolga bize soru soruyor!
"Sen buraya okul için mi gelmiştin?"
Ooo Cemre Hanım, bakıyorum da Tolga Bey size soru sordu.
Kes sesini iç ses!
"Hayır. Ben iki sene önce anne ve babamı trafik kazasında kaybettim."
"Çok üzüldüm başın sağolsun."
"Sağol. O olaydan sonra da buraya dedemlerin yanına yerleştim. Üniversiteyi de burada okuyorum falan filan sen?"
Allah'ım çok mutluyum. Ya resmen şu an ben Tolga'yla muhabbet ediyorum. Bu harikaaa. Evet bu iç bağırışımı duyduğunuza göre kalbimin halay çektiğini anlamanız zor olmamıştır. Tamam. Susmalıyım çünkü Tolga konuşmaya başladı.
" Bende doğma büyüme buralıyım,yörük soyundanım. Mimarlık okuyorum ama askere gittiğim için okulu dondurdum. Normalde de burada okuyorum. "
Aaa ben size Tolga'nın nasıl göründüğünü söylemeyi unuttum. Şimdi şöyle ki : Kumral saçları,beyaz teni,ela gözleri ve harika bir bakışları vardı. Ve en önemlisi ses tonu,konuşma şekli başkaydı. Sohbeti çok güzeldi. Hayatımın aşkı,çocuklarımın babası falan klişesine girmiyorum. Neyse onlarla konuşmaya devam edeyim diyecektim ama kafeden çıkıyorduk. Tolga arabayı otoparktan çıkartmaya gitmişti. Sinem hemen konuşmaya başladı:
" Hadi bize gidelim." Ben tam hayır diyecekken Sinem tekrar konuşmaya başladı: " Merak etme ağabeyim evde olmayacak,işi var."
Sinem beni evine boşu boşuna çağırmaz,diyecek bişeyleri var demek ki.
"İyi,peki tamam." Diyip geçiştirdim. Zaten tam o arada Tolga geldi. Ben tam arka tarafa oturacakken Sinem bir anda arka tarafa geçti. Bir an yüzümde şaşırma ve sevinçle karışık bi duygu oluştu ki bunu Sinem fark etmiş olacak ki kulağıma fısıldadı: "Bu kıyağımı da unutmazsın artık." Evet o malum olay oldu o an. Doğru tahmin! Yüzüm kıpkırmızı oldu. Hemen Sinem bana bakarak sırıttı. Yol boyunca hiç kimse konuşmadı. Bende zaten çok konuşkan biri olmadığım için ve ayrıca Tolga yanımda olup saçmalama ihtimalim yüzde doksan dokuz olduğu için susmayı tercih ettim. Sadece yolda dedemleri arıyıp haber vermek dışında sesim çıkmadı.Bugünlük benden bu kadar :)
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere. Sağlıklı kalın, hoşça kalın ^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yörük Sevdim
Non-FictionHerşey anne ve babamı trafik kazasında kaybetmemle başladı. Herşey ilk aşkımı yolda görmemle başladı... Bu hikaye ilk aşklarını unutmayanlar için... #hikaye#aşk#sevda