Merhaba. İkinci bölumle karşınızdayım. Kesinlikle çok güzel filirlerim var kitapla ilgili. Sıklikla bölüm atmaya çalışacağım. İyi okumalar ve umarım voteyi unutmazsınız. Bölüm için yorumlarınızıd belirtmeyi unutmayın.
Çok kez benliğimin dışına çıkmıştım. Ben olmak istemediğim her saniye belkide.
Giyim tarzım. Hayallerim. Aşk hayatım. Zevklerim. Çoğu şey bu 4 sene içinde değişmişti.
Annemle Babamı kaybettikten sonra hiçbir zaman tam olarak ben olamamıştım.
Aslında benim için en büyük kayıp annemdi. Hatta belkide tek. Babam anneme ve ablama melek gibiydi. Hiçbir zaman beni kabullenememişti ama.
Annem Babamın aksine çok şefkatli yaklaşırdı bana. Sani babamın da yerini aratmak isyemiyormus gibi. Hep çift kişilik sarılırdi bana. Çift kişilik gülerdi.Ablam her zaman Annemin benimle daha fazla vakit geçirdiğini ve benim onun yerini almaya çalıştığımı söylerdi.
Trafik kazası gecesi, bir gün öncesinde yine ablamla tartıştığımız için dayımlara gitmişti. O gün o kadar berbattı ki kendimi ne zaman dışarı attım ne zaman bayıldım hatırlamıyordum. Annem ve babam beni bulduklarında baygınmışım. Bir gün hastanede kaldıktan sonra eve gitmiştik. Babam ablamı almaya gideceğini söylediğinde onunla gitmek için ısrar etmiştim. Bilmiyordum. Annemide ölüme sürükleyeceğimi bilmiyordum. Beni ikna edemedikleri için annemde bizle gelmişti. Yolda ablama bir hediye almak istemiştim. Suçum ne bilmememe rağmen affettirmek istemistim kendimi. Bir ablam olmasını çok istiyordum. Abla gibi davranmasını ve beni sevmesini. Ben babamdan çoktan geçmiştim. Geçmiştim geçmesine de ablamı kazanmak istiyordum.O gece ki trafik kazasından sonra hiçbir şey düzelmemişti. Ablam hep beni suçlamıştı. Annem yoktu. Babamdan nefret etmeme rağmen ona bile üzülmüştüm.
Şimdiyse hayatın bana sunmadığı yaşamı kendi kendime sunacaktım.
Yepyeniden başlayacak ve kendimi bulma yolunda emin adımlarla ilerleyecektim.
Burada artık kaçmam gereken bir geçmişim olmayacak, eskiyi hatırlatacak insanlara bakmak zorunda kalmayacaktım.
Her birinde annemle anılarımızın olduğu parkları, kafeleri, okulu, sokakları, evi görmeyecektim."Bugün açılır doğal gaz. Onun dışında hiçbir sorun yok. Hande hanımla gerekli detayları konuşmuştuk zaten."
Hande'de Amerika'da okuyacağı için Fazıl amca bir ev almıştı ona. Benimde şuanlık gidebileceğim bir yer olmadığından dolayı Hande bu konuda itiraz istemeksizin yanında kalacağımı açıkça beyan etmişti.
Ablamdan ve yaptıklarından haberdar olduğu için çekinmiyordum ondan.
O benim her şeyimi bilen tek kişiydi.Emlakçı gittikten sonra yarım yamalak düzenlenen eve bir göz attım. Bir hafta tek başıma kalacağımı düşünürsek eğer temizliğe bir yerden başlamam kesindi. Bavullarımı salonun çaprazındaki odaya götürüp içinden bir hırka aldım. Gerçekten soğuktu. Eylül ayındaydık ama Amerika Türkiye'ye göre oldukça soğuktu.
Mutfağa gidip dolabı kontrol ettiğimde dolu olduğuna şükrettim. Hande bunuda düşünmüştü. Onun gelmesine daha bir kaç gün vardı. Ev bir apartman dairesi olduğu için yalnızca şifreyle dış kapıya girilebiliyordu. Bu yüzden bir nebze rahattım tek başıma olduğumdan.
Topuklu ayakkabılarımı dolaba yerleştirirken özenle zarar görmemeleri için oldukça dikkatli davranmıştım. Bu hayatta en çok neye değer veriyorsun derseniz kesinlikle topuklu ayakkabılarımdan bahsederim. Anıl'a olan aşkımla yarışıyordu kendileri açıkçası.
Anılla geçen son geceden sonra burukluk vardı içimde. Çok güzeldi. Kokusu. Dokunuşu. Sarılışı. Gülüşü. Bana gitme demesi. Telefonu elime alıp numarasını tuşladım. 2. çalışra sesini duymuştum.
"Alo?" tanımaması normaldi çünkü yeni hat almıştım ama alan kodundan da insan bir tahmin yapardı en azından.
"Benim Helin. Naber?" sesimin normal çıkmasına sevinirken aynı zamanda banyoyada geçmiştim. Aynaları hiç sevmezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONUN CİNAYETLERİ
Teen Fiction"Biliyorum. Ateşsin. Yakıyorsun." Gözlerimi kırpıştırıp ayağa kalktım. Elimdeki silahı yere atıp elimde ki kanı zaten kana bulanmış bluzuma sürdüm. "Ama sorun değil yangına yanık gidiyorum zaten." Onu arkamda bırakarak çıktığımda ne kadar yürümüştü...