Asena

❇ 3.Bölüm ❇

Multi: Travis - Kissing in The Wind

-III-

❇

Doğa, bu kasabadaki ikinci ayının ortasındayken buraya alışmaya başlamıştı. Çarşamba günleri hepsinin dersi aynı saatte bittiğinden kafe yerine daha az kalabalık olan hamburgerciye gidiyorlardı.

Yine bir rutin olarak Daniel'ın arabasına doluşarak hamburgerciye gittiler.

Jessie, "Önümüzdeki ay doğum günüm ve parti vereceğim." diye heyecanla konuştu. Bu düşünceyle içi kıpır kıpır olmuştu.

Hepsi önlerinde beyaz fincanlarda enfes bir görünüm sunan sıcak çikolatayı içiyorlardı.

Doğa buraya geldiğinden beri hayatında görmediği kadar parti görmüştü. Havadaki soğuğa rağmen neredeyse her hafta mutlaka bir parti oluyordu. Doğa için Gökçe ile Jessie'nin ısrarlarına karşı çıkmak zor olsa da futbol takımının partisinden sonra hiçbir partiye gitmemeyi başarmıştı.

"Güzel kız çağır." dedi Daniel bir yandan çapkınca gülerken.

"Çağırırım da sana bakarlar mı bilmem."

Jessie'nin bu dediğiyle Daniel'ın yüzündeki gülümseme patlayan bir balon misali sönmüştü.

"En azından Doğa'nın gelebileceği bir parti olur."

"Kesinlikle." dedi Gökçe, Jessie'yi onaylayarak. "Harika olur."

"Futbol takımındakilerle seni tanıştırırım." dedi Daniel göz kırparak. "Zaten Will'in ilgisini çekmiş gibi duruyorsun."

"Will mi?" dedi Jessie. Sonra da yüzündeki yaramaz ve imalı gülümsemeyle Doğa'ya baktı. "Şanslısın Doğa. Kaçırma derim."

"Dersleri kaçırmaktansa bir çocuğu kaçırmayı yeğlerim."

Doğa'nın bu umursamaz davranışı Daniel'ın ağzına düşmekte gecikmedi.

"Hepinize müjde, Doğa artık bir robot." Daniel bunu dedikten sonra bir yandan da abartılı bir şekilde Doğa'nın taklidini yapmıştı. Doğa; Gökçe ile Jessie gibi onun bu haline gülmeden edemedi. Robot gibi davrandığını düşünmüyordu oysa.

*

Ertesi gün Daniel, takıldığı kızı alacağını söyleyerek Doğa'yı okula tek yollamıştı.

Okul bahçesine gelince Doğa, George ile karşılaştı. ders programları değiştiğinden çok fazla karşılaşamıyorlardı. Aşina olduğu sayılı yüzden birini görmeyle birlikte gülümsedi.

"Günaydın George!"

"Günaydın Doğa." dedi George yüzündeki geniş gülümsemeyle. "Nasılsın?"

"İyi, sen?"

"Aynı." dedikten sonra omuz silkti. Ayaküstü kısa bir sohbetin ardından Doğa, okul binasına yöneldi.

Genç kız, okulun içine girip öğrenmeye başladığı koridorlarda ilerlerken arkasından gelen sesle duraksadı.

"Günaydın Doğa!"