❇ 1.Bölüm ❇

1.1K 46 88
                                    


Multi: Dua Lipa - Be The One

Başlarken buraya tarih bırakmayı unutmayın.

Açıklama olmamasının sebebi daha ileriki bölümlere ulaşmamış olmam skdksldksks
Yazabileceğim bir şeyler bulunca açıklamayı yazacağım:)

-I-

Genç kız odasına son bir kez daha göz attı. Annesi ikinci evliliğini yaptığından beri yaklaşık iki yıldır burada olsa da alışmıştı.

Şimdi ise ağabeyinin yanına Amerika'ya gidiyordu. Liseye orada devam edecekti.

Annesi her ne kadar bu konu hakkında bir şey demese de Doğa, kendini bu yeni evlilikte bir fazlalık olarak görüyordu.

Kafasındaki listeyi bir kez daha gözden geçirdi. Arkadaşlarıyla buluşup vedalaşmıştı; annesi, üvey babası ve üvey kardeşiyle de aile günü adı altında parklara giderek vedalaşmıştı; Karadeniz'de olan babasıyla da görüntülü konuşarak vedalaşmıştı. Bütün vedaları tamamlanmıştı.

Koridorlardan geçerek salona geldi. Gitme vaktiydi. Üvey babaannesi olan yaşlıca kadının kötü bakışlarına aldırmadan kısaca küçük kardeşine sarıldı. Kucağındaki bebek henüz bir yaşına bile ulaşamamış olsa da kendini duygusal olarak yakın bulamıyordu.

Arabaya binip camdan bakarken düşünceler bütün zihnini istila ediyordu. Gideceği yerden korkmuyor değildi. Hiç bilmediği, ana dili bile konuşulmayan bir yerde liseye devam edecekti. Bu korkutucu değil miydi?

"Oradaki okul hayatının filmlerdeki gibi olmamasını umuyorum." dedi annesi arabadaki sessizliği bozarak.

Doğa, sessizliğin kaynağının kendi olduğunu düşünüyordu.

Bu söylediğine güldü.

"Emin ol öyle değildir."

"Yazın buraya döndüğünde seni yolladığım halde bulmak istiyorum."

Annesi dikiz aynasından tehditkar bakışlar atarken yazın başından beri -ki bu liseye Amerika'da devam edeceği belli olduğundan beri oluyordu- yaptığı bu uyarılar bitmek tükenmek bilmiyordu.

"Kesinlikle partilere gidip alkol almayacaksın hatta partilere gitme!"

Doğa bıkkınca bu uyarıları dinliyormuş gibi yaptı.

*

Uçaktan inince valizleriyle birlikte kenara geçti. Üç valizi taşırken zorlanmıştı doğrusu. O sırada kendisine doğru gelen ağabeyini gördü. Üzerine beyaz bir tişört, kot pantolon ve koyu yeşil kareli gömlek giymiş ağabeyi gittiği günkü gibi değildi. Kısa kısa sakal uzatmaya başlamıştı. Dile kolay gelen bir yıl aslında ne kadar da uzundu.

"Kimleri görüyorum?" diyerek gülümsedi genç adam. Bir yandan da kollarını kardeşine dolamıştı.

"Beni özlediğini biliyordum."

"Yalnız yaşamak sıkıcıydı zaten. En azından evde bir köpek iyi olur."

Doğa ağabeyinin omzuna sertçe vurdu. Geleli iki dakika bile olmamıştı. Hemen atışmaya mı başlayacaklardı? O sırada ağabeyinin yüzündeki gülümseme soldu ve o da Doğa'ya vurdu.

"Seni valizinin içine sokup götürmemi istemiyorsundur umarım?"

"Eve gittiğim anda gitarını parçalayacağım."

AsenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin