732673 bölümdür aynı gündeyiz üzgünüm, bundan sonra bölümler uzayacak inş
11 Haziran 1964
"Resim çizmek için ormana geldim, ağaçların resimlerini çizdikten sonra su sesi duyunca sesi takip ettim. Dereyi buldum bulmasına ama.. sonra yolumu bulamadım ve buradayız." Bir nefes verdi çocuk. "Şimdi siz bana anlatın, nesiniz siz?! Ve ben eve nasıl döneceğim?!"
Kuroo sırıttı. "Anlaşmamızda son söylediklerinle ilgili maddeler yoktu. Ama, bana bir teklif sun. Beğenirsem anlatırım ve evine gidersin."
Shoyo düşündü, bir müddet zamanın ardından konuşmaya başladı. "Size.. yemek getirsem? Ekmek mesela?"
Mağarada bir süre sessizlik hüküm sürdü fakat, bu sessizlik kahkaha ile karışık ulumalar ile kesildi. Karanlığın içinde bir kaç daha belirmişti ardından.
"Başarısız bir teklifti, ama yine de sana anlatacağım." Bir kaç homurdanma duyulmuştu ve aralarında mavi gözlünün, Kageyama'nın da olduğu aşikârdı.
"Şu efsaneyi duymuşsundur, ailelerin çocuklarının ormana gitmesini önlemek için anlattığı hani, işte biz orada ki kurtlarız turuncu kafa. Atalarımızın soyunu devam ettirmek için bu ormanı koruyoruz."
Hinata'nın gözleri parlıyordu. Bu, Kuroo'yu şaşırtsa da devam etti sözlerine.
"Tıpkı gerçek kurtlar gibiyiz, avlanırız ve güvenliğimiz için öldürürüz. Alfa beta ve omegalar olarak bir arada yaşarız. Onların ne olduğunu biliyorsun değil mi?"
Hinata kafasını iki yana salladığında Kuroo kollarını iki yana açtı. "Alfalar, sürünün lideri olarak adlandırdığımız kurtlardır. Güçlüdürler, liderlik vasfı taşırlar." Sırıttı. "Benim gibi. Betalar ise güçlüdür fakat Alfalar kadar değildirler. Kageyama, Tsukki ve Daichi gibi." Mavi gözlü çocuk kaşlarını çatmış, karanlığın arasından iki beden çıkmıştı. "Son olarak omegalar, omegalar fiziksel olarak zayıftırlar fakat çok iyi düşünürler. Biz avlanma gibi işleri hallederken onlar bizi bir arada tutar. Kenma gibi." Karanlıktan turuncu saçlının boylarında bir genç çıkmıştı.
Kuroo Kenma'nın omzuna kolunu attı ve sırıtarak turuncu saçlı çocuğa baktı. "Biz buyuz işte mandalina, bir arada yaşıyoruz." Bakışları sertleşti ve bu, Hinata'nın yutkunmasına sebep olmuştu. "Güvenliğimiz için öldürmekten de asla çekinmeyiz. Yani, bu anlattıklarımı çıtlatmasan iyi edersin yoksa işin biter."
Sarışın ve uzun boylu çocuk sırıtarak konuşmaya başladı, "Bu salak olayın ciddiyetini anlamamış gibi, bence bir benzetip öyle yollamalıyız."
"Saçmalama lan, şunun tipe bak 5 yaşında bir çocuk gibi!" Konuşan Kageyama'ydı.
"Kesin sesinizi, Kuroo, neden anlattın?" Cılız çocuk sözü almıştı ardından.
"Sssh, bu sonra konuşulacak bir konu bebeğim. Kageyama, turuncu arkadaşı- adın ne?"
Shoyo kocaman gülümsemesiyle cevap verdi. "Hinata Shoyo!"
"Tamam, turuncu arkadaşı evine götür." Kageyama'ya yaklaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Kageyama ise kafasını salladı ve buraya gelirken yaşanan aşamaları tekrar gerçekleştirdiler.
Sorgu kısmı dışında.
Ağaçlık yollarda ilerlerlerken Hinata yüzünde ki gülümsemeyi silmeden konuşuyordu. "Çok havalısınız be! Keşke bende sizden olsaydım!"
Kageyama sırıttı. "Hiç mi korkmadın?"
"Yoo, aksine çok etkilendim! Daha sonra yine buraya gelebilir miyim?!"
Mavi gözlü gencin sırıtışı buruk bir hâl aldı. "Aslında evet, ama bir şartımız va- evin nerede senin lan bu arada yarım saattir boş boş koşuyorum!"
Shoyo kahkaha attı ve köyünü kısaca tarif etti. Kageyama da sözü tekrar almıştı. "Ne diyordum, bir şartımız var."
"Nedir?"
"Ara sıra köyünüzde gezmemize yardım edeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wolf Heart // KageHina
Fantasy"Şu efsaneyi duymuşsundur, ailelerin çocuklarının ormana gitmesini önlemek için anlattığı hani, işte biz orada ki kurtlarız turuncu kafa. Atalarımızın soyunu devam ettirmek için bu ormanı koruyoruz."