17 Haziran 1964
"Anne! Ben çıktım!"
"Köyden ayrılmak yok!"
"Tamaam!"
Hinata yüzünde ki sırıtışla karışık gülümseme ile evden çıktı ve meydana doğru ilerledi. Resim dükkanı ile çiçekçi dükkanının arasında ki kuytu sokaktan geçerek ormanın girişine ilerledi. Etrafına göz gezdirdi, kimseyi göremediğinde ise ormana girip koşmaya başladı.
Açıkçası genç çocuk Kageyama nerede bilmiyordu, fakat kurtlar ile ilgili biraz araştırma yapmıştı ve kurtların avlarının kokularını alabildiğini öğrenmişti.
O teknik olarak bir av değildi fakat, Kageyama koku duyusu gelişmiş bir kurt-insandı. Onu neden bulamasındı ki?
Bir ağacın altına geçip oturdu Shoyo ve beklemeye başladı. Dakikalar işlemeye devam ediyor, saniyeler geçmeyi sürdürüyordu. Ama ne mavi bir göz vardı ortalıkta, ne de kuzgun karası saçlara sahip bir çocuk.
Hinata için ölüm gibi geçen bir 15 dakika ardından çalıların arasından 1.80 boylarında mavi gözlü bir genç çıkmıştı. Kahve gözlerin sahibi ise sırıtıyordu.
"Seninle buraya gelmek için bir anlaşma falan yapmadık, niye geldin?"
Shoyo sırıtışını bozup somurtmaya başladı. "Benden yardım istediniz bende bir şey düşündüm! Nankör!"
"Sen düşünebiliyor muydun?"
"Çok konuşma da şunları ağzına at."
Hinata çantasından bir avuçtan daha az nane çıkardı ve mavi gözlüye uzattı. Kageyama, ilk başta biraz tereddüt etse de sonra da naneleri ağzına attı.
"Yutma hemen, çiğne biraz sonra yut."
Kageyama gencin dediğini yapıp naneleri çiğnedi ve yuttu. Hinata ise gülüyordu.
"Ne gülüyorsun be?"
"Hoh yap bakayım, oo nane kokuyor iyi güzel."
Kageyama anlamadığını belirtir gibi kafasını yana eğmiş, Shoyo'ya bakarken turuncu saçlı kıkırdadı ve karşısında ki gencin kara saçlarını okşadı. "Hadi beni inine götür, planı anlatacağım."
***
"Yani sen diyorsun ki, insan kılığına girip sizin köye gireceğiz. Sonra sen bize değerli taşların satıldığı yerleri gezdireceksin. Doğru mudur?"
Shoyo Kuroo'nun dediklerine kafa salladı. "Ama sen gelemezsin."
Kuroo gözlerini kocaman açtı. "O niye lan bücür?!"
"Güvenmiyorum sana."
Tsukki, Daichi, Kenma ve Kageyama sırıtırken Kuroo turuncu saçlıya 'ciddi misin?' der gibi bakıyordu.
Ortamda ki garip havayı fark eden Kenma boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. "Onunla ben gidebilirim. Ve Kageyama da gelir. Olur mu?"
Kuroo çocuğa yaklaştı ve yüzünü elleri arasına aldı. "Ama yakalanabilirsin.. bunun olmasını istemem."
Kenma ellerini büyük ellerin üstüne koydu. "Öyle bir şey olmayacak. Olursa..." Alnını sarı gözlerin alnına dayadı. "Gelip beni alırsın. Olur mu?"
Kuroo gülümsedi ve biraz geri çekilip gencin saçlarını öptü. "Olur." Mağarada ki diğer kişilere döndü. "O zaman, biraz plan yapalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wolf Heart // KageHina
Fantasy"Şu efsaneyi duymuşsundur, ailelerin çocuklarının ormana gitmesini önlemek için anlattığı hani, işte biz orada ki kurtlarız turuncu kafa. Atalarımızın soyunu devam ettirmek için bu ormanı koruyoruz."