Bölüm 4.Dove

87 2 0
                                    

Hava pusluydu. Serra,pencerenin önünde,kahvesini yudumlarken,bu korkutucu köyü izliyordu. David yatakta,müzik dinleyerek tavanı izliyordu. Bu sessiz odanın huzurunu bölen şey alt kattan kırılırcasına kapanan kapıydı. Serra aşagı koştu. Scott,salondaki eşyaları yere atarak bağırıyor,Stevens sakin olmasını söylüyordu

Scott:Lanet olsun yok. Hiç bir yerde yok. Şu siktiğimin köyünde her tarafı aradım. Yok. Yok.

Stevens:Sakin ol dostum. Sakin ol.

Bu ortamda aniden salondan gelen sesle herkes durdu. Dove'nin sesi geliyordu. Bi dakikalık duraksamadan sonra herkes salona koştu. Dove,duvarın köşesine çökmüş,bacaklarını karnına çekmiş,salıncak gibi bir oraya bir buraya sallanarak mırıldanıyordu.

''Onu gördüm...onu gördüm...onu gördüm..''

Serra dizinin üzerinde çökerek karşısında durdu.

Serra:Neyi gördün? Ne gördün? Dove aman Tanrım iyimisin?

Dove cevap vermiyordu. Devamlı aynı şeyi söylüyordu, Stevens,ona sakinleştirici verdikten sonra yukarı taşıdı. Scott ruh gibi kalmıştı. Serra onu izliyordu. İzlendigini farkettiğinde dönerek içeri gitti, ağlıyordu.

Serra'nın ağzından

Dove'yi o halde gördükten sonra koltuğa çökerek ağlamaya başlamıştım. Kendime hakim olamıyordum. Saatlerce ağladım.

22:00

Uyandığımda koltuktaydım. Üzerimde bir battaniye vardı. Pencereden gece olduğu anlaşılıyor,ay ışıkları altında,tozlar dans ederek uçuyorlardı. Bu sessizlikte aniden merdivenden gelen inme sesiyle irkildim. Ayak sesleri yavaş yavaş salona doğru geliyordu. Uyuyor gibi yapmıştım. Bi süre sonra bir gölge odaya girdi. Tekli koltuğa oturdu. Hıçkırık sesleri geliyordu. Gözlerim karanlığa alıştığında onun kim olduğunu anladım. Dove'ydi. Aniden kalkıp ışığı açtım. Bembeyaz teni solmuş dudakları,siyah göz altları ile yere bakıyordu. Yanına yavaş adımlarla ilerledim. Önünde çöktüm. Bakışları beni bulduğunda elini tuttum. Titriyordu.

Serra:Neyin var?

Dove:Onu gördüm Serra. Simsiyah gözlerini gördüm. Karanlığını gördüm Serra. Buradan çıkamayacağız. Hepimiz öleceğiz.

Gözlerim korkuyla büyüdü.

Serra:Neyi gördün Dove?Ne diyorsun. Tanrım,Tanrım sen delirmişsin.

Dove:Onu gördüm Serra,gerçekti, onu gördüm.

Birden hızla sallanmaya başladı. Gözleri kapıya doğru yöneldi.

Dove:İşte,işte orda.

Arkama baktım. Karanlık kolidordan baska hiç birşey yoktu. Önüme döndüm. Dove ağlamaya başlamış,kulak tırmalayıcı çığlıklar atıyordu. Yukarıdan koşma sesleri geldi. Artık koltuk düşercesine sallaniyordu, zorlukla tutuyordum. Kolidordaki ışıklar açıldı. Koşarak önce David,sonra Stevens gelmişti. Dove durmuş,kolidora bakmaya devam ediyordu. Stevens onu sarsmaya başladı. Bende basımı David'in omzuna gömmüş hıçkırıklarla ağlıyordum. Ama beni ağlatan Dove değildi. Stevens ve David gelirken arkalarında gördüğüm Lilly'di.

THE SUMMERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin