iv| geceye ait

191 12 106
                                    

bin yedi yüz yirmi üçüncü orend yılı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bin yedi yüz yirmi üçüncü orend yılı

Çok öncelerden beri planını kurduğu pek çok şeyin nihâyet mantıklı tasarılara dönüşmesiyle birlikte gerçek olmaya yakınlaştıkça göğsünde koca bir yük haline gelmesi ve anbean onu tedirgin etmesi garip ancak pekâlâ alışık olduğu türden şeylerdendi. Scorpius için yaşıyor olduğu bu gece de onlardan biri idi.

İnsanoğlunun ister istemez en mantıksız hayallerine o zaman daldığı ve onlara sıkıca sarılarak birlikte uyuduğu düşüncelerinin saçmalığını güneşin doğmasıyla ancak fark edebildiği, o büyülü zaman dilimini yani geceyi kasten seçmişti.
Böylece Rose Weasley'i zihnen savunmasız olarak yakalayabileceğini düşünmüştü fakat tam da şimdi yanında keyifle yürüyen kadına göz ucuyla bakınca asıl gafil avlananın kendisi olacak olmasından korkuyordu.

O koca bir şapka takmıştı. Scorpius, bunun gizlenmekten çok onunla göz teması kurmaktan kaçınmak adına olduğunu seziyordu. İki yana ördüğü kızıl saçları ise onun küçük bir kız çocuğu gibi görünmesini sağlamıştı. Scorpius onu bu haliyle, çok eskiden okumuş olduğu bir öyküdeki çok konuşan hayalperest turuncu kafalı kıza benzetmiş fakat bunu dile getirmeye gerek duymamıştı.

Tüm bunların yanı sıra söylenmesi gereklidir ki Rose Weasley'in Scorpius Malfoy'la buluşması hiç de sarışın gencin kafasında kurduğu gibi, onların arasında kalacak şekilde gerçekleşmemişti. Penceresine, eski günlerdeki gibi, bir taş atmasına dahi olanak olmamıştı. Rose, onu bahçede beklemiş olmalıydı ki Scorpius henüz köşeyi yeni dönüşmüşken onu bahçe kapısından çıkarken görmüştü. Üstelik yalnız da değildi.

Edward "Teddy" Lupin, Scorpius'a içtenlikle selam vermiş, hatta onunla bir şekilde akraba olduklarını anlatmak için gereksiz bir çaba sarf edip Scorpius'u oğlunun yaş günü partisine davet etmeye kalkışmış ve sonra aynı hızda "iyi geceler" dileyip etrafta olacağı imasını olabilecek en sempatik şekilde sözcüklerinin arasına sıkıştırmıştı.

Üstelik hemen sonra Rose'la aralarında geçen diyalogta Scorpius onun birlikte yaşadığı tüm kuzenlerinin ve Scamander'ın bu küçük buluşmadan zaten haberdar olduğunu öğrenmişti. Hatta Lysander Scorpius'a, Rose aracılığıyla, bu buluşma iç dökme amaçlı olacaksa eğer söylediklerini kaydedip ona sonunda doğru bir şekilde yardımcı olabileceği hakkında birtakım zırvalar bile iletmişti. Albus Potter -Rose onun aralarında en kuşkucuları ve aynı zamanda ona en yakın kuzeni olduğundan bahsetmişti- Rose'a bir meyve bıçağı vermişti ve James Sirius Potter'sa bu bıçağı daha mantıklı bir iş için kullanabilsin diye bir elma. Lily Luna Potter'dan ise şapka fikri çıkmıştı.

Rose kuzenlerinin bu geceye ait tüm tepkilerini Scorpius'a eğlenerek anlatırken "Bilmiyorum." demişti Scorpius. "Yalnızca daha farklı hayal etmiştim."

Şu anda ise; Scorpius Malfoy, ritmik adımlarla yanı başında yumuşak esintiden keyif alarak yürümekte olan kadın hakkında ne düşüneceğini bilemiyordu. Onunla konuşamayışı Scorpius'a büyük bir gerginlik dalgası yüklüyordu. Oysa hayatının büyük bir kısmı onunla konuşacaklarını kafasında prova etmekle geçmişti.

penthos » scorpius malfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin