"Bir İstanbul Masalı"
Gözlerini açtığında
Başını yastıkta değil onun göğsünde bulmuşluğun büyüsü
Gözlerini yanındaki boşlukla değil onun gözleriyle buluşturmanın mutluluğu
Ciğerlerine havayı değil onun kokusunu çekmenin huzuru
Duyduğun ilk sesin bir yabancı değil onun sesi olmasının güveni
Huzurla uyunan ilk uyku... Son olmamasıyd tek hayal edilen.Gözlerini açar açmaz başını hafifçe yukarı kaldırdı Yıldız. Sarmaş dolaş uyuyakalmış hallerine önce huzurla bakıp tebessüm etti ardından
İzledi
Yirmi yıldır göremediği her anın telafisini etmek istercesine izledi
Elini Kuzeyin yanağına koyduYıldız: (Sessizce, gözleri dolu dolu) Gerçekten mi Allahım?
Kuzey huzurla tebessüm edip gözlerini araladı
Kuzey: Gerçekten
Yıldız: (gülümseyip, derin bir nefes alır) Ya rüyaysa
Kuzey: E bi öpeyim istersen ancak o zaman inanırsın (Dudaklarına yeltenir ama Yıldız geri çekilir)
Yıldız: İnsan cimciklenir uyandırılmak için ne öpmesi öpecem diye bahane arama
Kuzey: (tekrar yaklaşarak) Artık öpmek için (eliyle Yıldızın saçını kulağının arkasına atar) bahane aramadığımız levele ne zaman geçeriz
Yıldız: E yeter ama kalk kahvaltı hazırlayalım
Kuzey: Biraz fazla utangacız bu beni üzer
Yıldız: Havalara bak
Sen o öpücüğü aldığına şükür etKuzey: Bu nedi ya ben ömrümü bir öpücüğün şükrüne mi adayacağım
Yıldız: Aynen öyle beğenemedin herhalde
Kuzey: (Ani bir hamleyle belinden kendine çeker) Ömrümüzü birbirimizi öpmeye adasak daha mı makul olur acaba bak bunun için şükür edilir
Yıldız: (Kalbinin ağzında attığını, yüzünün kıpkırmızı olduğunu hissedince) Çay mı koysak
Kuzey: Daha romantik bir teklif duymadım hayatımda
Yıldız önde Kuzey arkada mutfağa geldikten sonra beraber kahvaltı hazırlayıp masaya otururlar.
Kuzey Yıldızın önünden zeytini alınca Yıldız tebessüm edip dirseğini masaya koyup elini yanağına koyarYıldız: (tebessümle) neden aldın
Kuzey: E sen hiç sevmezsin ki zeytini görünce bile bir tuhaf olursun ondan aldım
Yıldız: (hayran hayran bakar)
Kuzey: Dur ben senin yerine yapayım
(ayağa kalkıp ellerini kalbini koyar) unutmamışsın yaYıldız: (Kuzeyin koluna vurur) Öküz
Kuzey: (Çayından bir yudum alır,Yıldıza bakmadan) E senin evinde neden zeytin var ki
