Kimsin Sen

45 3 17
                                    

Yeni bölum geldi iyi okumalar

Kimdi o ,neyi bırakmamam gerken şey ve hepsinden önemlisi, o kalbi durduracak kadar guzel olan kadın neden ağlıyordu ve neden bu kadar gerçekçiydi bu rüya?

Kafamın allak bullak olmasından önüme bile bakmayı unutmuş ve çoktan bir adama çarparak yere sermiştim.Adamı yerden kaldırırken adam bişeyler diyordu ama hiç birini anlayacak durumda değildim .En sonumda adamın yüzüne bakinca ve en yakın arkadaşım olan Demir olduğunu anlayınca kendime gelmiştim.

"Lan oğlum senin ayakta ne işin var dinlensene "diyerek uzerimi inceliyordu
"Gerçi duruma bakılırsa hiçbir şeyin kalmadıgı ortada baksana yere serdin bi çarpışta beni ."diyerek tebessüm ediyordu ama benim gerçekten şuan karşılaşmam gereken ilk kişi oydu.

Hemen konuya girerek " gel benimle yardımın lazım" dedim ve kolundan tutarak çekiştirmeye başladım bile .

"Lan bi yerinde dur ne oldu, ne bu hâl korkutma beni " diyerek durmaya çalıştı ama benim bir an önce onunla konuşmam lazimdi ve bana ne olduğunu bulmam ve en önemlisi o karanliğı bile aydınlatan yüzüyle beni mest eden kızın kim olduğunu bulmam gerekiyordu.

Şimdi diyiceksiniz ki neden bu kadar önemli bu rüya ,niye bu kadar abartiyorum? Çünkü ben çocukluğumdan beri çok az rüya görürüm ama gördüğüm rüyalar beni hep ilerde yaşayacağım bi olaydan önce uyarmıştır.

Mesela ben çocukken birkez rüyamda kendimi yangının içinde bulmuştum ve beni bi adam kurtarırken ayağı takılıyodu ve ikimiz de yanıyoduk. Ertesi gün evimiz alevler içinde kalmış ve maskeli bi adam beni oradan kurtarmak için gelmişti bense rüyamda adamın takıldığı yeri görünce adamı uyarmıştım ve ikimizde olayın sonunda yaşıyorduk.

Bütün vücudum sanki o kızı bulunca kendime geleceğimi düşürcesine onu arzuluyordu ve ben kendimi durduramıyordum ayrica karşımda türkiyenin en iyi terapisti dururken bu şansı kaçırmak istemiyordum . Nedenmi terapi istiyordum çünkü ateşim olduğunu geçen gece bende gine bir rüyadan sonra anlamıştım ve rüyamda bir ormanın içinde ellerim bağli bir halde ve karşımda ise tanımadığım bir adamın bana bir şey enjekte ettiğini görmüş ve bu kabusun etkisinden olduğunu düşünmüştüm  ve beynim, nedenini bilmediğim bir şekilde rüyaların ve o gizemli güzelin beni çok etkilemesinin açiklamasının aynı olduğunu düşünüyor.

Ben bunları düşünürken herzaman yanımda olan arkadaşım benim zorlamalarımı keserek yanımda soru sormaktan vazgeçerek hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.

Bu adamı bu yüzden seviyordum tam bi olay adamıydı ve her zaman yardımıma koşardı. Ben bunları düşünürken çoktan arabaya binmiştik.

"Nereye gidiyoruz? " demişti ciddi bir şekilde ben de aynı ciddiyetle "senin kliniğe" demiştim.

Bu arada taniştirayim ; Demir anladiğıniz kadarıyla arkadaşim ve kendisi bi psikolog, kısa ama kalıplı ,sarı saçli ,kahverengi gözlü ,beyaz tenli bi kişi.

Bu adam böyle hani  sürekli sohbet etmek istediğini sohbeti çok saran insanlar vardır ya hah işte onlardan.Hatta çocukkun hayali bi talk show programı yapmaktı.Kendisi cana yakınlığı ,sevdiklerine bağlı hoştur ama bazen çok sert biri olabiliyo ve o sert anında psikolog olmasına rağmen kendini tutamayıp ne yapacağını şaşïra biliyo. Eee ne yaparsın terzi kendi söküğünü dikemezmiş boşuna dememişler .

Kliniğe geldiğimizde "kardeşim artık söyle ne oldu ne işimiz var burda hadi" diye yumuşak  tonla sorduğu sorusuna ciddiyetimi bozmadan" bana terapi yapıcan kafam çok karışık bi tek sen yardım edersin" dediğimde "ne demek kardeşim yaparız ama şaşırmadığım söylenemez sen sevmezdin böyle şeyleri ne ara böyle meraklısı oldun" diye iyce yumuşak ve merakli bir şekilde bir soru daha sordu.Ulan iymi olay adamı dediğimiz adamda soru sormadan edememeye başladı. Bütün merağını gidermek için ilk önce terapiye başlamak istediğimde "terapide anlatıcam her şeyi hadi gel " dedim.

Bu arada gerçekten bu terapi olayını falan hiç sevmezdim çünkü beni üzerdi. İnsanların akıllarını kaybedecek derecede şeyler yaşaması ve bu iğrenç dünyanın iğerenç insanlarının iyi ve temiz kalpli insanlara akıllarını kaybettirecek şeyler yapması beni sinir ediyordu. Aklını yitirmiş insanların çoğunun bu şekilde delirmeleri benim ağrıma gidiyordu.Yani anlayacağınız psikolojiyide terapiyide dünyanın iğrenç bir yer olduğunun kanıtı olarak görüyordum ama şu anda belki de bu fikir iyi bir sonuç elde etmeme yardımcı olurdu hem zaten Demir rüyalarla ilgili makaleler sahibi bi doktordu yani terapiden başka çarem yoktu.

"Peki" diyerek içeri geçen demirin ardından bende girdim içeri. Birlikte terapi salonuna geçtiğimizde bi an vazgeçmek üzereyken bunu anlayan demir sırtıma beni desteklercesine elini koydu ve diğer eliyle de oturmam gereken yeri gösterdi.

Derin bir iç çekerek gösterdiği yere oturdum. Benim terapi koltuğuna oturmak istemiyeceğimi anlamış olacak ki beni masasının karşısındaki koltuğa oturtmuştu. Oda karşimdaki koltuğa oturdu ve "bir şeyler içmek istermisin?"diye sordu.
Sorusunu olumsuz karşilayip "sana anlatmam gereken şeyler var" deyip bütün olayı anlatmıştım hepsini dinlerken elindeki not defteri tarzı şeye arkadaş değilmiş de bi hastasıymışım gibi davranarak bir şeyler yazıyordu ve arada dinlediğini gösteren sesler çıkararak beni dinliyordu.

Bütün olanları anlattığımda "tamam sakin ol şimdi ve dinle beni doktorların dediğine göre baya ateşin varmış gördüğün son rüyanında bu kadar etkili olması aynı nedenden  olabir ayrıca önceki rüya da zaten tedirgin edici bi kabus yani o kabus yüzünden de ateşin çıkmış olabilir ama bilemiyorum bir kabus yüzünden bu kadar fazla atesinin çıkması bence de normal bir durum değil ve bence bunun nedenini bulursak gerisi corap söküğü gibi gelicek ."diyerek bana bi yol bulmuştu.

Dediklerini dinledikten sonra " iyi de rüyam neden beni bu kadar etkilesinki"diye sordum.

Bunun sebebini bilmediği yüzünden anlaşın arkadaşım " bilemiyorum ama bence sen bugün bunları düşünme seni evine bırakıyim biraz dinlen bende bu arada bunu biraz araştırayım tamam?" dediğinde kabul etmekten başka çarem yoktu çünkü bütün vücudum boş batarya alarmı veriyordu.

Eve vardığımızda hemen yatağa girip uyumaya başlayacaktım ki odama kardeşim girmişti . Bense girdiğini gördüğümde konuşmak istemediğimi göstermek istercesine başı çevirince kardeşim sinirle derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı.

"Abi neden hastaneden çıktın doktorlar bir gün müşahede gerektiğini söylemişti ne işin vardı dışarda hiç kendini önemsemiyor musun ?" diye bağıra bağıra söylenmeye başladı . o kadar sinirliydiki bütün hepsini tek bi nefeste hızlı hızlı söylemişti .

Bense umursamaz bir tavırla "hadi kardeşim çık dışarı yoksa bak senin yüzünden burda da dinlenemiyicem" demiştim.

Bunu duyunca "Aman zaten başka bişey sorup gidicem ve umarım korktuğum cevabı vermezsin" demişti umarim korktuğum cevabı vermezsin'i vurgulayarak.

Bense isteksizce "hadi sorda sal beni bi artık" diyerek soylenmişdim.

Hiç istifini bozmadan ama derin bir korku ile şu soruyu sordu

" Abi eve geldiğimde üzgünce senin odana girdin sonra üzgünce cama bakarken gözüme bişey ilişti masanın üstünde bu vardı" diyerek elini havaya kaldırıp elindeki şırıngayı gösterdi ve korkarak "Abi sen kendine bilerek zararmı verdin"diyerek faltaşı gibi gözlerle bana bakmaya devam etti.

İşte bu tuhaftı hem de çok

Yorum ve votelerinizi eksik etmeyiniz

engebeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin