Kendi Yolum

265 169 51
                                    

Kendi Yolum

*Kendi yolumdayım, ve bu yoldan asla sapmayacağım*

*Çünkü anlasalar bile anlamıyorlar*

*Bir ruhun birleşmeyi bekleyen parçaları*

"Dursa da fırtına..." diye düşünüyordum eve gelişimin 10. dakikasında. "Eskisi gibi olamayacağım." Ve haklıydım da. Doğsada içime güneş, fırtınanın izleri kalacaktı. Yine düşünüyorum. Bir şarkı var kulaklarımda. Beni anlatan... Satırlarında kendimi gördüğüm, kelimeleriyle kendimi bulduğum bir şarkı. Beni anlatan. Siz hiç buldunuz mu? Sizi anlatan bir şarkı? Satırlarında kendinizi gördüğünüz, kelimeleriyle kendinizi bulduğunuz? İşte o şarkı, sözleri ve melodisi.

"I'm on my way" diyor şarkı.
Evet, kendi yolumdayım bende. Sapmadım hiç o yoldan.

" 'Cause even if they understand, they don't understand" diye devam ediyor sözleri.
Yine buldum kendimi.
Evet, çünkü anlasalar bile anlamıyorlar beni... Hiç kimse!

Çaresizliğimi düşündüm dakikalarca. Sığmadı o dakikalara düşüncelerim. Aştı ruhumu, ezdi bedenimi. Ama yine ayaktayım. Yine bir bütünüm, en azından bedenim. Evet, ruhum paramparça olabilir, ama dağılmadılar. Bedenim bir tutuyor yapbozun parçalarını. Belki birleştiremiyorum, belki parçaları eksik. Ama buradalar. Bilreştirilmeyi bekliyor bu minik parçalar. Hiçbir yapıştırıcı yapamıyor bunu. Hiçbir çocuk yapamıyor bu yapbozu...

Yine hüzünlü düşünceler dolaşıyor özgürce. Onlar bile özgür dedim kendi kendime. O sırada çalan telefonum, düşüncelerimden sıyrıldım. Arayan Özge'ydi. Özge kim mi? Okuldan arkadaşım. Bugün Cumartesi ve okul yok! Olsa bile gitmezdim belki...

Ekrandaki yeşil tuşa basıp telefonu kulağıma götürdüm. Karşı taraftan neşeli bir ses geldi,

"Alo? (!)" Sesimin heyecanlı çıkmasına özen göstererek,

"Merhaba, nasılsın," dedim gözlerimi devirip.

"Ben iyiyim ama sen iyi değilsin Merve! Şu heyecanlı rolün bana kesmez." Elimde olmadan gülümsedim. Heyecanlı rolü.
Derin bir iç çekip,

"Sence nasıl olabilirim ki başka? Ama değişik bir şeyde oldu bugün. Bir topluluktan mesaj geldi." Özge, ilk heyecanıyla,

"Okusana," dedi. Konuşma yerinden çıkıp Whatsapp'a girdim ve okumaya başladım;

"Merhaba sevgili yazar, galiba içinde büyük bir fırtına, seni ve içini dağıtıyor. Yaşadıkların senin yaşama arzunu azaltıyor. İçinde kopan fırtınaya bir güneş gibi doğabiliriz. Fikrini belirtmek için aşağıya bir numara bırakıyorum. Seninle birlikte sıkıntılarını küçük bir yolculukla çözeceğiz. Eğer istersen.

02523456787"

"Kızım kabul edeceksin herhalde? (!)" Bunu görmese bile omuz silktim.

"Bilmem! Ya onlar da beni hayal kırıklığına uğratırlarsa?" Hayal kırıklığı kısmını heceleyerek söylemiştim.

𝗞𝗨𝗧𝗨𝗣 𝗬𝗜𝗟𝗗𝗜𝗭𝗜  || ASKIDA ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin