-3-

5K 184 80
                                    

    "Acar buraya gel dedim!"

  Odasına girip kapıyı kapattı. Kilitlemeden yetişip açtım kapıyı.

   "Ya bi siktir git işim var çıkıcam." dedi üstünü değiştirirken.

    "Gitmiyorsun bir yere. Cevap ver. Nerden çıktı bu kavga?"

     "Kız meselesi." dedi pes edip.

      "Acar sen beni katil edeceksin artık ."

      "Abartıyorsun. Neyse gidiyorum ben yemeye beklemeyin."

       "Kimin yanına gidiyorsun? Bak salak salak insanlarla takılmaya başladın yeter artık." dedim peşinden giderek.

       "Ya senin yapacak bir işin yok mu? Baran çağırmıştı seni gitsene yanına. Zaten sabahtan beri seni sorup duruyor."

        "Beni mi soruyor? Neden?"

         "Ne bileyim anlamadım. Sana asılıyor galiba." dedi gülerek.

          "Acar!" diye bağırdığımda evden kaçarak çıktı.

  
    Odama girip üstümü değiştirdim. Telefondan gelen mesaj sesiyle elime aldım. Baran bir basket sahasının adresini atmıştı.

   
     "1 saat sonra toplanıyoruz."

    Telefonu yatağa atıp hazırlandım. Gideceğim yer eve çok uzak değildi. Biraz yürüdükten sonra sahaya geldim. İçeride bir kaç kişi vardı.

   Baran beni görünce ayağa kalktı. Yanıma gelip elini uzattı.

  "Hoşgeldin. Başlıyorduk biz de, gel hadi."

     Bir kaç saat hiç durmadan çalıştık. Elimdeki topu atıp kendimi tellerin dibine attım. Baran da yanıma oturdu.

    "Baya iyisin." dedim nefes nefese.

    "Daha çalışmam gerek. Henüz senin kadar değilim." deyip güldü.

   Ben de güldüm. Telefonum çalmaya başlayınca göz devirip çıkardım cebimden.

    "Efendim baba?"

    "Oğlum nerdesiniz? Acar yanında mı?"

     "Arkadaşın yanındayım ben. Acar nerede bilmiyorum. Bulup getiririm."

     "Tamam sen bulaşma kavga ediyorsunuz."

    Telefonu kapatıp cebime geri koydum.

    "Of Acar ya."
 
    "Ne oldu?" diye sordu Baran.

    "Acar. Takip edemiyorum artık kontrolden çıktı iyice."

    "Acar sıkmaya gelecek biri değil. Ne kadar sıkarsan o kadar kaçacaktır. Yanlış bir şey yapmadığı sürece müdahale etme bence."

    "İyi de bilmiyorum ki işte ne yaptığını. Tamamen uzaklaştı benden. Önceden böyle değildi. Benim de sabrım taşmaya başladı." diye isyan ettim.

    Bir süre sustu. Sonra iç çekip dizime vurdu.

    "Gel ben biliyorum nerede olduğunu. Götürürüm seni. Ama önce üstümüzü değiştirelim." dedi ayağa kalkarken.

    Arkasından ben de kalktım.

   "Bize gidelim, şurada hemen."  dedi sokağın köşesini gösterirken.

   Konuşmadan onu izledim. Çok değişik biriydi.

   Evin önüne geldiğimizde zile basıp kapıya yaslandı. Biraz sonra kapıyı bir kadın açtı.

SığınakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin