"Aşk kelimesinin anlamı 'bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı bağlılık'' duygusudur. Başka bir ifade olarak ise "
iki ayrı cinsin birbirine karşı duydukları bedensel ve ruhsal sevgidir."
Makalelerde, gazetelerde veya internet sitelerinde aşkın tanımı kısmen buydu.
Bu kadar edebiyat yapmaya gerek yoktu bence bana göre aşk Topraktı.
Bana göre aşk tek bir bedenden ibaretti, o da sevdiğim kadındı.
Koca satırlar veya süslü cümleler yerine narin bedeni benim sevgimi aşkımı bütün duygularımı içinde barındırıyordu.
Küçücük narin bedenine sığdırmıştı benim aşkımı.
Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ilk üç saniye ne olduğunu idrak edemedim. Beklemediğim bir hamle olduğundan afallamıştım. Şaşırma duygusunun yerini yavaş yavaş heyecan doldurunca gözlerimi kapatıp kontrolü elime aldım.
Ellerimi yüzüne çıkartıp küçük yüzünü ellerimin arasında sabitledim. Alt dudağımı ısırınca acıyla karışık inlemem boğazımda takılı kaldı, canımın acıdığını anlayan Toprak hızla kafasını geri çekti.
"Özür dilerim Birander, cidden özür-"
Daha fazla özür yüklü konuşmasını dinlemek istemediğim için dudaklarımızı yeniden birbirine kavuşturdum.
Nefesle almamız gerektiğinde yeniden ayırdım dudaklarımızı.
"Seni seviyorum Toprak."
Bu cümleyi sadece iki kadına söylemiştim yirmi üç senelik hayatımda.
İlki on üç sene önceydi, parkta oturmuş en sevdiğim kırmızı şekerlerden yiyordum. Annemin beni orada öylece bırakıp gideceğinden habersiz bir şekilde.
O gün o yaşıma kadar hiç sahip olmadığım mutluluğu tattırmıştı bana. İstediğim pahalı oyuncak arabalardan almış, ve hiç sarılıp öpmediği kadar öpmüştü beni. Gideceğine yakın bir parka götürmüştü beni, kendisi herhangi bir banka oturmuş beni de salıncalara yönlendirmişti. Çocuk aklıydı işte sorgusuz sualsiz onu orada bırakıp beni bekleyen salıncaklara,kaydıraklara koştum . Kaç saat geçti bilmiyordum ama en sonunda yorulunca annemi aramaya başladım eski oturduğu bankta çantamı görünce oraya koşturdum. Mavi sırt çantamın yanında bir kırmızı şeker ve birde yanında küçük bir not vardı.
"Bol bol ye şekerlerini canım, bana ihtiyacın olduğunda geri döneceğim seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum anneciğim." Diye şakımıştım şekerin verdiği mutlulukla.
Tam olarak ne dediğini anlamamıştım o zamanlar ve hemen şekerimi yemeye koyulmuştum.
O günün üzerinden de tam on üç yıl geçmişti. Geçen yıllarda anneme çok ihtiyaç duymuştum ama hiçbir zaman geri dönmemişti. Bu yüzdendi korkum, yeni bir kadını sevip güvenmek bu yüzden zordu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERVERT
Teen Fiction"Ben bu kadar büyük bir sorumluluk alabilecek biri değilim. Bana zor gelir sürekli yanında olmaya sana morel vermeye çalışmak. Ama bu kişi sen olmasaydın geçerli olurdu bu durum. Ben hazırım, her zaman yanında olmaya her daim sana kol kanat germey...
