0.5

3.3K 133 53
                                    

Toprak Aksoy'dan;

Telefonumun mesaj sesi ile uyandım. Uykulu gözlerimi, yumruk yaptığın ellerimle ovaladıktan sonra yastığımın altına elimi atıp telefonu elime aldım. Telefonun kilit ekranını açıp saate baktım saat gecenin üçü idi. Bildirim panelinden, gelen mesajı açtım.

Özel Numara (02.59)
"Uykunu bölmek istemezdim güzelim ama yüzünü görmeye ihtiyacım var"
-B

Belki bende onu görürüm düşüncesiyle hafifçe yataktan doğruldum. İnce örtüyü yavaşça üzerimden atarak ayağa kalkıp, yatağımın tam karşısında bulunan ahşap pencereye doğru ilerledim.

Pencereyi açıp, etrafı süzmeye başladım görünürlerde kimse yok gibiydi. Biraz daha dikkatli baktıktan sonra, yolun karşısında bulunan büyük portakal ağacının altında bir süliyet vardı. Hem gecenin karanlığından hem de ağacın gölgesi yüzünden ağacın altında duran kişinin yüzü gözükmüyordu.

Penceremden uzaklaşarak yatağa bıraktığım telefonu alıp pencerenin önüne geri döndüm. Telefonu elime alır almaz mesaj sesi odayı doldurmuştu.

Özel Numara (03.14)
"Geceliğinin üzerindeki pandalar olmak istiyorum"

Toprak Aksoy (3.15)
"Hey! Sapık mısın?"

Özel Numara (03.15)
"Neden olmasın?"

Toprak Aksoy (03.16)
"Olmasın çünkü hayatımda bir sapık istemiyorum."

Özel Numara (03.17)
"Bence bu kadar yakışıklı bir sapığa kimse hayır diyemez."

Toprak Aksoy (03.17)
"Ama ben diyorum."

Son mesajı da yazıp gönderdikten sonra mesaj bölümünden çıktım. Telefonumu tamamen kapatıp yatağımın hemen yanında bulunan şifonyerin üzerine koydum.

Şu özel numara her kimse kafamı meşgul ediyordu ama ben okul dönemi kimseyle meşgul olmak istemiyordum.
Bu sene sınavlarım vardı son senemdi, üniversiteye geçicektim. Bir yandan sevinirken diğer yandan üzülüyordum.

Seviniyordum tabi ki,üniversiteye geçicektim sonuçta. Lise ortamımı bırakacağım içinde içimde bir burukluk yok dersem yalan olurdu. Daha fazla düşünmemek için kafamı yastığıma koyup ağırlaşan gözlerimi kapattım.

Sabah saat 07.00 da alarmımın güzel sesi ile uyandım.

Tuvalette ihtiyaçlarımı giderip dişlerimi fırçaladıktan sonra odama yeniden girip dolabımdan okul kıyafetlerimi çıkarıp giyinmeye başladım.

Okul kıyafetlerimi giydikten sonra siyah okul eteğimin altına siyah diz altı çorap giydim.

Saçım kendiliğinden dalgalı olduğu için fazla uğraşmadan ellerimle taradım, son olarakta çalışma masamın yanında ki düz siyah okul çantama bir miktar para bulunan cüzdanımı ve telefonumu koyup odadan çıktım.

Aşağıya inip, küçük ayakkabılıktan siyah converslerimi ayağıma geçirip kendimi biran önce dışarı attım.

Sabahları okula yürümeyi severdim. Çantamın ön gözünden beyaz kulaklığımı çıkartıp, telefonumun kulaklık bölümüne taktım. Telefonumun şifresini girip müzik listesine tıkladım. Herhangi bir şarkı açtım. Telefonumu geri kapatıp siyah şort eteğimin cebine sıkıştırdım.

Okula girip ikinci kattaki sınıfıma girdim. En arkanın bir önünde oturuyordum. Sınıfta sadece Berke vardı. Severdim, komik çocuktu. Gülümseyerek ;

" Günaydın Berke" dedim

"Sanada" diye cevap verdi aynı sevecenlik ile. Sırama oturup müzik dinlemeye devam ettim.

Aradan on dakika geçmeden birden bir çift el görüş alanımı kapattı. Ellerim ile gözlerimi kapatan kişinin ellerini çekip kafamı kaldırınca bu kişinin Atalay olduğunu gördüm. Arkadan koca kolları bedenime sarınca bende sadece kollarına sarılabildim.

"Naber fıstık, her zaman ki gibi yine çok güzelsin"

"Biliyorum tatlım, seninde dediğin gibi her zaman ki halim"

Saçlarını hafifçe kaşıyarak yandan bir gülümseme sundu

"Bilirsin bende her zaman yalan söylerim"

Söylediği lafa göz devirip kulaklıklarımı geri kulağıma taktım. Tam bir şey diyecekken telefonu çaldığı için yanımdan uzaklaşmaya başladı. O sırada benim de telefonuma mesaj geldi.
Özel numaradandı hani şu sadece "B" olan.

Özel Numara (07.56)
"Güzelim, o etek boyu da ne?
Ben sana giyme demiyorum tabii ki giyebilirsin hatta benim yanımdayken daha kısasını bile giyebilirsin ama okuldayız. Burada olmaz. Ayrıca şu Atakan denen herifin sana dokunması canımı sıkıyor."

Toprak Aksoy (07.57)
"Birincisi nerede ne giyeceğime karışamazsın, ikincisi ise kime nasıl davranacağımada karışamazsın."

Özel Numara (07.59)
"Bal gibide karışırım."

Toprak Aksoy (08.00)
"Ne hakla ve hangi sıfatla?

Özel Numara (08.02)
"Seni seven adam sıfatı ile güzelim."

Evet, belki şu an neredeyse hikayemi kimse okumuyor olabilir ama olsun inanıyorum bir gün hikayemin okunacağına. Birde bir şey söylemek istiyorum ben genelde kitap okurken yazım stiline -tarzına- çok bakarım sizin de öyle olduğunuzu düşünerek dikkatli yazmaya özen gösteriyorum umarım istediğiniz tarzdadır. Hatalarımı görürseniz lütfen belirtmekten geri kalmayın, teşekkürler ❤️



PERVERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin