Channie Says

11. Bölüm - Part 2 "Mesaj"

"Kendini bana bırak!"

Chanyeol ben kucağında yüzüm ona dönük otururken nefes nefese bana direktifler veriyordu. On dakika önce üstümüzde olan tüm giysiler şimdi yerde dört bir yana saçılmıştı. Beli yatak başlığına dayanmış, yay gibi gergin vücudu altımda hareket ederken hissettiğim acı her nefeste ve inlememde daha da büyüyor gibiydi. Ve belimi kavramış beni kendine bastıran elleri bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.

"Sana- tecavüz ediyormuşum gibi davranmayı kes Baekhyun!" Geriye attığı başını kısa süre kaldırıp kınayan gözlerle bana baktı.

Siktir. Nefesimi tutmaya çalışsamda kaçırdığım çığlık ve inlemeler onunkiler yanında hiç kalıyordu. Sonunda sırtını, dayandığı yerden çekip kendiyle birlikte beni yatağa attı. Sırtımı ve başımı aniden soğuk beyaz çarşafın üzerinde hissetmemle irkilmiştim.

"Böylesi daha iyi ha? Ne dersin?" Soluk soluğa bacaklarımı yeniden aralamaya çalışırken mırıldandı. O romantik ve hassas çocuk gitmiş, yerine bir Don Juan gelmişti. Son darbesiyle hissettiğim acı benden tüm odayı dolduracak tonda bir çığlık olarak çıktığı sırada gözlerim karşıda duran yabancıya kilitlenmişti. Nefesimi düzene sokup şaşkınlıkla ona seslendim.

"S-sehun s-sen burda mıydın?" Korku dolu gözlerim üstümdeki çocuğun arkasından sinsice bana bakan bir çift göze yöneldi.

"Sana pororo diyordum ya Baek..."

Kısık gözleri yerini şeytani bir gülümsemeye bırakmıştı. "O seksi penguene nasıl bi haksızlık ettiğimi düşünüp tüm gece uyuyamadım."

Sesi gitgide yükselmeye başlamıştı. Daha da yaklaşıp üstümdeki çocuğun omzuna elini koydu.

"Sahiden bi pengueni beceriyor gibi hissediyorsun değil mi Chanyeol?" Sehun'un sinsi gülümsemesi kahkahaya dönüşmeden önce Chanyeol hareketlerine ara verip arkasını dönerek sakin bir sesle cevap verdi.

"Cidden, nerden buldun sen bunu?"

"Ben de bilmiyorum Channie. Ama gerçek pororo'nun sekste senden daha iyi olduğuna eminim Baek. AHAHAHAHAHA!"

"Hahahahahahaa!"

N'oluyo be! Dişlerimi sıkmış kocaman gözlerle hala içimdeyken Sehun'un kahkahalarına katılan çocuğa bakıyordum.

Kısılmış sesimle olabilecek en tiz çığlığı attım. "Git o zaman onu becer lanet olası!"

Aynı anda her ikisinin de bakışları yeniden bana çevrilmiş, tüm dişleriyle gülüyorlardı.

"Altından kalkamayacağın işlere girme Baek!"

"HAHAHAHHAHAA!"

"Baekhyun!!! Ahahahaha!"

"DEFOLUN!!! Az önceki tiz ve kısık sesimle durmadan olabilecek en yüksek çığlıkları atmaya devam ediyordum.

"HAHAHAHAHA! Baekhyun!"

"Baekhyuun!"

"Baekhyuun! Uyan çok fazla zaman kalmadı."

"Boş ver gel üstünü değiştir. Böyle uyurken onu hayatta uyandıramazsın."

Gözlerimi aniden açtığımda tepemde bana bakan çocuk tüm terimin o anda soğumasına ve kendimi geri çekerek bağırmama neden olmuştu.

"HIAAAAAAAAAAAAAA!"

"Hey, neyin var senin?" İrkilmiş, bir kaç adım geriden bana bakmaya devam ediyordu.

"H-hiç hiçbir şey!" Kendime gelip uyandığımı fark ettiğim an aynı kocaman gözlerle hızlı bir şekilde yatakta doğruldum.