Selaaaaaaam..♥
Bol kalp' lerim nasılsınız.?
Öncelikle özür dilerim bayadır bölüm atmadım biliyosunuz ki pandemi dönemindeyiz çok canımız sıkılıyo bende kendimi dizi film gibi şeylere çok kaptırdım bölüm atmak ta hiç aklıma gelmedi doğrusunu söylemek gerekirse tekrardan özür dilerim hepinizden
Sizleri seviyorum kelebeklerim..♥Lütfen yorum atın sizin yorumunuz benim için çoook önemli..♥
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Sol tarafımdan gelen keskin soğukla omuzlarımı kaldırıp kafamı çevirdim ve huysuzca mırıldandım. Kapı açılmıştı. Çok geçmeden bileklerimdeki kelepçelerin dışarı doğru çekildiğini hissettim. Kendimi toparladığımda, bunum o adam olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Suratıma aptal ve uyuşuk bir gülümseme yayılırken bileğimdeki kelepçeler bir kez daha sert bir şekilde çekildi. Kelepçelerimin zincirinde ve omzumda duran eğreti gururumu kırmıştı. Bana dokunmak istemiyormuş gibiydi. Aynı şeyi bakışları içinde söyleyebilirdim. Dudaklarımı büzüp ona doğru yaklaşmaya çalıştım fakat beni öldürücü bakışlarla kendinden uzaklaştırmayı başarmıştı.Emniyet binasına girdiğimizde kutay, Emre ve selin'in başka polislerle birlikte geldiklerini gördüm. Kelepçelerimi tutan eller beni onlara doğru itince sessiz bir şekilde yürümeye başladım. Beyaz floresan görüş alanımı kısa bir süre için karanlığa boğarken bulunduğum grubu takip edip merdevene yönelmek için büyük bir çaba sarf ettim.yukarı çıktığımızda arkamdaki adam yanımdan geçip az ilerideki masaların birine geçti. Deri ceketini çıkartıp kenardaki askıya asışını izledim. Üstündeki beyaz tişörtle fazlasıyla spor ve çekici görünüyordu. Tıpkı, beni buraya getiren polisi gözleriyle alenen kesen kişi olan benim, fazlasıyla aptal ve yine fazlası ile aptal göründüğüm gibi...
Sağ eli ile sakalını kaşıyıp sıkıntıyla elini ensesine götürdü ve masaya oturdu. Hemen yanındaki masaya arabadaki diyer adamın oturduğunu fark etsem de bir an olsun gözlerimi ondan ayırmıyordum."Hanginiz başlamak ister.?"
Girdiğim transtan yan masaya oturan adamın sözleriyle istemeyerekte olsa çıkmıştım. Hiçbirimizden ses çıkmayınca önümdeki adam sinirle bağırdı;
"Fırsatınız varken konuşun.! Birinin kafasını yarmıssınız, diğerini öldüresiye dömüşsünüz. Ha bir de aldığınız haplar var tabii.. "
Elindeki minik kutuyu görmemiz için salladı. O hapları başımıza emre sarmıştı. Sözde biraz eğlenecektik ama zaten sonradan vazgeçip hiçbirimiz o haplardan almamıştık.
"Siz bu bataklığa gençlik mi diyorsunuz..?" Dedi yüzündeki küçümseyen ifadeyle.
Yine hiçbirimizden ses çıkmamıştı,yan masadaki adam konuştu bu defa;
"Niye uğraşıyoruz ki ömer at nezarete gitsin!"
ÖMER...
İçimdeki anlamsız heycanı bastırmaya çalışırken dudağımı dişledim ve masanın üstündeki metal isimlikteki yazan ismi okudum: Ömer Günsur. Derin bir soluk alıp az önceki yaptığım sacmalıkları unutarak kendimi toplamaya çalıştım. Alt üstü adını öğrenmiştim ve belkide sabah uyandığımda unutacaktım. Bu heycanım da neydi? İçimi okumuş gibi "haklısın" dediğinde bir an için şaşkınlıkla bakışlarımı ona diktim. Fakat yanındaki adamla konuştuğunu anlamam uzun sürmemişti.
"Hastanedekiler uyanana kadar nezarette kalacaklar."
Eline kalem alıp form doldurmaya başlamıştı.
"Semih?"
Bağırışı kulaklarımda yankılanmaya devam ederken bir adam ve bir ünüformalı polis koşar adım yanına geldi.
"Efendim abi.?"
"Şu arkadaşlar misafirlerimiz de, onlara yardımcı olsan diyorum."
Semih dediği çocuk yarım ağız gülümseyerek yanındaki palise başıyla bir işaret verdi. Polis hızla kafasını sallayıp arkamıza geçti ve koyun sürüsü gibi merdivenlere yönlendirdi bizi. Merdivenlerden inmeden önce arkadan duyduğum telaşlı sesle hızla o tarafa dödüm.
"Ahmet" dedi ayağa kalkıp saatine bakan Ömer. "Ben yatsı namazını kılmışmıydım.?"~~~~~~~~~~~~~~~~
Nasıl buldunuz bölümü..?
Farkındayım baya geç oldu tekrardan
Özür dilerim..♥
Beklettim.. :))Instagram hesabım
_firdevs_3434
Takip ederseniz mutlu olurum
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..Bu arada hicri yılbaşınız mübarek olsun..♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİNİ HARAMDAN SAKIN.
RomanceSınırlar,umut,imkânsızlık,aşk ve polisiye... Bir adam,zihnine kazıdığı hükümle ruhunun duvarlarını güçlendiren... Bir kadın, merakının tetiklediği boşlukta adamın rüzgarıyla bilinçsizce savrulan... Ömer ve betül, aynı gezegende farklı dünyalara ayrı...