Sokak Çalgıcısı

Bölüm-10

Biz isteriz hep hayatta iyisi olsun.Ama olmaz.Gözümü açtığımda bu düşüncelerden kayboldum.
Su gibi gözlerin yağmur bahar
Bin hayat getirdin aşksız ömrüme
Kalbim ebediyen bağlıymış sana,
Öbür yarım kaldı senin yanında,
Ne konuşur,ne de.susar..

Ah tut beni,her yanım paramparça,
Ne zaman seni görsem aklım yerinden gider,

Bir uçurum özlemi sanki aşk,

PARAMPARÇA

Yere çıkılacağını bile bile

Sanki elini uzattığında avuçlarında,sanki kilometrelerce uzak,

ÖYLE İMKANSIZ,ÖYLE MÜMKÜN!!!

-Halbuki imkansız hiç öğrenemediğim bir kelimedir dedi Yağız duvara yaslanırken.

Demek hâlâ beni dinlemek istiyordu.Ne zaman onu görsem aklım yerinden uçarak sırıtmama sebep oluyordu.Çok acıkmıştım.Sebepsiz yere

-Amaaan diye haykırdım.

-Ben de acıktım.Bugün dışarda yiyelim.Sonra da alış verişe gideriz.

Sanki içindeki öküz başlı antilop yok oldu.İnsan gibi davranmaya başladı.

-O zaman ben odama gidip hazırlanıyorum.Ama alış veriş derken mobilya,kıyafet,ve birkaç makyaj malzemesi alıcaz tamam mı?

Güldü ve çıkalım dedi.Beyaz spor arabasına bindik.Yolda geçen 15 dakika boyunca susmadan konuştuk.Java-Oracle America şirketinde bilgisayar mühendisiymiş.Bende Java tasarım merkezinde ayda bir proje yapıyordum.Annem hakkında bir sürü birşeyler anlattı.Her gün beni bulmak için uğraşıyormuş.Ve çok ağlıyormuş.Kırmızı ışığa geldiğimizde cüzdanından çıkardığı fotoğrafı bana gösterdi.Annem gerçekten çok güzelmiş.

Ve Âlâ Kafe diye bir yere geldik.

-Kafede yemeyelim dedim ve Tostman diye bir restoranta girdik.Waffle yedik.Portakal suyunu da içtik.Ve kalktık.Önce U.S. Polo'ya gittik.Kendime 5 tane gömlek aldım.Yağız kocaman kasları yüzünden hayvan kadar gömlekler aldı.Ama aldıklarını beğenmedim.Ve hepsini yerine koydum.

-Bunlar kötü,dediğimde

-Sen benim annem değilsin babam değilsin S A N A N E!?!?!?

-Ama kuzeninimsin.....

Ve ardından iğrenç bi sırıtmayla suratına baktım.

Bana, Allah seni davul etsin bakışını atarken kendimi imamhatipten kaçarken çarpılan bir öğrenci gibi hissediyordum.Bu sözlerin benim canımı acıtacağını anlayamayacak kadar öküz olamazdı,değil mi?Neyse

Mango'ya falan girdik.8 Poşetlik kıyafet alışverişinden sonra 9 parça makyaj malzemesi aldım.Şu ana kadar 675 liralık alış veriş yapmıştık.Ama daha mobilya alışverişi vardı.Ve saat 2 idi.İyice acıktığımı söyleyebilirim.Öğle yemeği yemek için iskender istiyordum.Yağız da bu fikrimde bana katılınca iskendere gittik.Mobilyaların renginin ve tarzının ne olacağına karar verdik.Kalktık.Acayip doymuştum.Home Sweet Home'dan porselen takımları aldım.Nevresim takımları,Bir tane çift kişilik yatak,üç tane tekli yatak aldık.Hepsi de beyaz ve pudra renkliydi.Ama Yağız bey kendi odasını siyah yapmak istediği için siyah yatak aldı.3 tane Plazma TV,Koltuk takımları,Komodinler,abajurlar,herşey kendi zevkimize göre alınmıştı.AVM'leri bu yüzden çok seviyorum.En son seramik felan seçtik.Parkeleri değiştirdik.Bunların hepsini bitirdiğimizde saat akşam 11:30'du.Çok yorulduk ve mışıl mışıl uyuduk..