Hayat Başlıyor

8 1 0
                                    

   Kapının önüne geldiğinde, eve vardığını yeni fark etti. İstemsizce elini cebine atıp anahtarı kontrol etti. Yanaklarında oluşan gülümsemeyle anahtarın olmadığı –hiçbir zaman anahtar taşımazdı- fark etti. On altı numaralı dairenin ziline uzandı ve çaldı. Birkaç saniye sonra ses gelmeksizin kapı açıldı. Eve girdiğinde her zamanki gibi herkes kendi odasına kurulmuş, işleriyle meşgul oluyordu. Biraz kafasını dinlemek için salona gelip kanepeye uzandı. Çok geçmedi ki, Ahmet yanında belirdi. Sevdiği arkadaşlarından biriydi ama biraz çok konuşurdu. Çok zayıf, esmer, biraz da uzun boyluydu... Gün içerisinde internet ortamında izlediği ve okuduğu bütün komik olayların özetini geçerdi. Konuşması yaklaşık yarım saat sürdü. Bazı kesimlerinde gülüşmeler, karşılıklı takılmalar olmasa çekilecek gibi değildi. Çok geçmeden diğer odadan Sabit çıkageldi. İyi bir çocuktu, araştırdıklarını konuşmayı çok severdi. Selam verdikten sonra hemen yanına oturup;

-Artık eminim. Evrende kesinlikle yalnız değiliz! Dedi. Bir düşünsene Güneş sistemi gibi trilyonlarca daha sistem mevcut, bu sistemler içerisinde Dünya'nın Güneş' göre olan konumun yakalamış bir gezegenin olma ihtimali çok yüksek. Ortalama sıcaklık bizim gezegenimizinkine denk olduktan sonra geriye kalan tek şey suyun o gezegene de inmiş olması! Ki suyun dünya üzerinde oluşmadığını, uzaydan dünyaya milyonlarca yıl boyunca yağan meteor yağmurları içerisinde nakledildiğini göz önüne alacak olursak; aynı meteorların çevre güneş sistemleri içerisine doğru hareket etmeleri de olağandır. Bu varsayımlar sadece bizim galaksimiz için söylediğim oranlar. Bizim galaksimiz gibi milyarlarca galaksi olduğunu göz önüne alırsak; hayatın başka bir yerde yeşermemesini iddia etmek biraz deli saçması gibi geliyor insana...

-Aslında haklısın, ama bana göre hayat başka gezegenlerde oluşmasına rağmen tam olarak bizdeki formuyla ortaya çıkmadı! Yani bizim dünyamızdaki hayvanlar, bitkiler ve insanlar bütün organizmayı temsil ediyor. Hayvanlar ortalama olarak beyinlerinin yüzde dördü ile yedisi oranında kullanabiliyorlar. Başka gezegenlerde bulunan canlılar yapısal anlamda bizimle hiç alakası olmayan yaratıklar olacaklardır. Belki de bizim dünyamızdaki hayvanlara benzer bir surettedirler. Belki bir gün aslana çok benzeyen bir yaratıkla karşılıklı olarak oturarak gezegenlerimiz hakkında konuşabilir; türlerimizin geleceği hakkında ortaklaşa planlamalar yapabiliriz.

-İnsanın aklı bunu tam anlamıyla almıyor doğrusu, bir aslan he...

-Evet! Belki de bir yılan, veya bir fil, belki de bir balık kim bilir? Dedi ve ekledi. Bir düşünsene dünyanın yaşının iki katı kadar zamandır evren zaten var. Yani büyük patlama takriben on üç milyar yaşında, dünyadan sadece bir milyar yıl önce aynı şartlar altında oluşmuş bir gezegen hayal edelim. Bu büyüklüğe sahip bir gezegende böyle bir oluşum aşırı derecede doğal olurdu. Bu gezegende ilk organizmanın hayata geldiğini ve evrimleşe, evrimleşe insana kadar devam ettiğini düşünelim. İnsanın herhangi bir nedenle türünün devamını sağlayamadığı bir ortamı hayal ettiğimizde bütün dünya doğaya kalacak ve hayvanlar doğanın mutlak hakimi olacaktı. Milyonlarca yıl içerisinde evrimleşmeye devam eden hayvanlar bir gün beyinlerini insanlar kadar kullanabilecektir. Ki bu seviyeye ulaşmaları için geçirecekleri evrimleşmelere bir milyar gibi bir süre yeter de artar bile! Yani bir gün dünyaya gelecek uzaylı, veya başka bir gezegeni keşfettiğimizde yaptığımız ziyaret sonrası oradaki canlıların insana benzemelerini beklemek hayalperestlik olur. Uzaylı komşularımız bizden çok ama çok farklı olacaklardır!

-Benim bütün bunları hazmetmem gerekiyor. Yine de varlığımız hakkındaki bunca şeyin olma ihtimalinin bu kadar yüksek olmasına rağmen, insanlığın bu konulara olan uzaklığı beni çok şaşırtıyor. Yani yarın kapımızı uzaydan gelen herhangi bir şey çalabilir ama kimsenin bunu umursadığı yok!

-Evet gerçekten de öyle... Son yıllarda internetin de yaygınlaşması ile amatör anlamda bilim ve uzayla ilgilenen insanların sayısı bir hayli arttı ama hala vermemiz gereken ilgilinin çok küçük bir kısmını veriyoruz.

---

İkisi de bir süre sessiz kaldılar. Bu tarz konuşmalar aralarında çok fazla geçerdi. Birden başlar ve birden biterdi. Şimdi olduğu gibi... Sabit kalktı ve odasına gitti.

---

Tüm bu düşünceler kafasını çok doldurmuş bir ara verme gereğini zorunlu kılmıştı. Saat henüz 20.32 idi ama düşünsel olarak bitkin düşmüştü. Uyumak için yatağa girdi. Ne de olsa yarın büyük gündü. Artık mezun oluyor ve HAYAT'a merhaba diyordu! 

---

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin