2.BÖLÜM

153 6 1
                                    

Bu güzel olsada maalesef ki ölümle aramda bir adımlık yer bırakıyordu.

Korkmuyor değildim ama.. tamam tehlikede hoşuma gidiyordu. Ölüme yakın olmamın sebebi zaten yeteneğimin sadece telekineziyle sınırlı olmaması.

Elementler, cisimler hepsinin üzerinde bir hakimiyetim vardı.. Çoğu zaman gördüğüm rüyalar (genelde fazla etkilendiklerim) ve hislerim doğru şeyleri söylüyordu bana.

Garip geliyordu, biliyorum normaldi. Ama tuhaftı.

Apaçık ki kafam hala karışık. 16 yaşındayım şuan, küçükken bu iş daha eğlenceli geliyordu. Annem ve babam ortalıkta yokken neler yapmazdım ki. Sonra büyüdükçe gitgide işler çığırından çıkmaya başladı. Titremeler falan. Bir gün matematik dersindeyken, doğrusu ilk defa derste kriz geçirmiştim, öğretmen titrediğimi görmüştü. Daha sonra ışıklar yanıp sönmeye başlamıştı ve pofff.. İlk önce kafamın tam üzerindeki ışık daha sonra onun yanındaki, önündeki, arkasındaki ve sağdaki, soldaki ve cızzzt akıllı tahtadan mavi bir ışık ve artık mahvedebileceğim elektronik eşya kalmadı. Arkadaşlarım çok normal bir şekilde yerlerinden fırlamış kapının önünde olanları izliyorlardı. Çığlıklar falan. Öğretmense sadece şaşkınlıkla olduğu yerden bir tahtaya, bir bana, birde ışıklara bakıyordu. Titremem yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. Şükür ki eşyalar kanatlanmamıştı. Ellerim boşandı ve bir anda olduğum yere kapaklanmıştım. Ondan sonra hatırladığım tek şey öğretmenin "o da dayanamadı. " cümlesi ve sınıftakilere dışarıya çıkmalarını söylemesiydi. Sonrası karanlık..

BEN FARKLIYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin