Ejder doğan (Dragonborn)

Bölüm 5; Ejderhanın alfabesi. (T'hum)

High throath muhteşem ve görkemli bir inşaaya sahipti. Ve bi okadarsa büyüktü throath of the world dağının etrafı bulutlarla sarılı olmadığı herzaman skyrım ın heryerinden görüle biliyordu bu tapınak. Efsanelere göre daedric (yani kötü tanrılar) lordlarından alduin oblivion (skyrım ın bulunduğu gezegen yada evren) a ilk indiğinde kendini ejderhaya döndürmeden önce kendine tapan kölelerine inşa ettirmiştir. Bunu gören sovengarde savaşçı ları cennetten inerek dragonborn öncülüğünde Alduin i yenerek Tapınağı ele geçirdiler.

Uzun yolculuğun ardından sonunda high throath a varan dragonborn bu Tapınağı n görkemi ile büyülenmişti. Karşısında duran 4 adamdan sadece birtanesi konuşuyordu.  Adam;" Ben barr bunlarda benim gibi high throat keşişi kardeşlerim nohim, udin ve rudan. Sonunda geldiğin için memnunuz. " Dragonborn ;" Beni sizmi çağırdınız? Neden ve neyim ben. Dragonborn da nedir?" Barr;" Diğer kardeşlerime birşey sorman sana hiç birşey kazandırmaz dragonborn ben hariç hepsi thum harici hiç bir dili konuşmaz. Thum dilini konuşmaya kalkarlarsa anlatacak ları bir kaç kelime skyrım a kıyamet gibi gelebilir. " Dragonborn; " Sizdemi dragonborn'sunuz?" Barr;"Tabikide Hayır dragonborn sadece birtane gelir biz sadece thum dilini nasıl konuşacağımızı biliriz. Fakat dragonborn yani sen her bir thum u en son kelimesine kadar bütün gücüyle haykıra bilirsin. Ilk dragonborn hariç sonraki gelen bütün dragonborn lar insan olarak oblivion a indiği için güçlerini tam kullanamazlar." Dragonborn; " Şu anda birtane konuşa biliyorum. " Fus" dedi. Kaza ile kelimenin yaşlı adama gittiğini farkeden dragonborn pismanligini kelimr ağzından çıktığı anda yaşamıştı bile. Fakat barr "Ro" diyerek haykırdı ve buyuyu savusturdu. Dragonborn bu duruma çok şaşırdı. Barr;" Şaşırmana gerek yoj dragonborn. " dedi ve devam etti;" az önce senin söylediğin kelime fus yani güç anlamına gelir. Bende ro yani denge anlamina gelen kelimeyi soyledim. Ve güç dengeyle engellendi. Bizler bir thum u asla tamamen söyleyemeyiz.  Fakat sen tamamını bir anda söyleye bilirsin seninle aramızdaki fark bu. Normal bir oblivionlu 2 dragonic kelimesi konuşa bilir ama sen sınırsız. Bir ejderhayı öldürdükten sonra onun yaşam enerjisini alarak öğrendiğin kelimelerin güçlerini aktif hale getire bilirsin. Mesela sen fus kelimesini öğrenmiş sin ro kelimesini ise aşağıdaki içinde ejderha enerjisi olan bir tabletten almış olman gerek fus ve ro yu ayni anda Haykır. " Dragonborn hemen denemeye koyuldu ve haykırdı "fus-ro" bu seferki haykırışına barr karşılık veremedi ve savruldu. Barr tekrar ayağa kalkarak;  " çok güzel. Çabuk öğreniyorsun. Şimdide bu thum u tamamlayan son kelimeye gelelim. Kelime Dah dır. Anlamı itiklemek. Kardeşim udin srnin için bir ejder enerjisi saklıyor ve bu kelimeyi o sana öğretecek. " udin sakladığı enerjili tableti kırarak yere doğru haykırdı "Dah" yerde dragonic alfabeler ile birseyler yaziyordu dragonborn tabletlerden edindiği alışkanlık ile ejderha gibi bakarak okunakli bir şekilde yerde yazanın dah oldugunu okuya bilmiş ti. Okudugu adna kelime de kalan enerji onu sardı. Barr;" tamamdır bu gücünü şu ileride Tapınağın içine girmiş büyük kayaya uygula bu sefer thum u tamamen Haykırmalısın." Bunun üzerine dragonborn kayaya yönelerek haykırdı.  "Fus-ro-dah!" Kaya öyle bir şiddete maruz kalmıştı ki olduğu yerden kalkıp balkondan dışarı uçmuştu. Bu olay ona inanılmaz bir özgüven kazandırmıştır. Whiterun dan ayrılırken halkın ilgidinden dolayı kaldığı tereddüt bir anda üstünden kalkı verdi.

Derslere durmaksızın devam ettiler. Keşişler bildikleri bütün kelimeleri dragonborn a öğretmeye ve bunların kombinasyonları nı öğrettiler. Fakat ejderha enerjisi olmadığı sürece bunlar sadece kelimeydi. Önce gelen dragonborn ların savaş taktiklerini yaşayış biçimlerini anlattılar. Skyrımdaki ırklar ve herbirnin ne gibi işlerle meşgul olduklarını.  Ejderhaların skyrım ın heryerinde yuvaları olduğunu. Alduin in önceki dragonbornların her seferinde yok ettiği Ejderhaları tekrar canlandırışını , dragonborn un alduin i her yenişinde kaçıp yüzyıllar sonra tekrar ortaya çıkışını anlattılar.