|5 Dejavu

4.7K 317 228
                                    

Multimedya - Neslişah

“Anne ben çıkıyorum, görüşürüz sonra!” diye seslendim merdivenlerden inerken. Dış kapıya varıp ayakkabılarımı giyindiğimde annem “kendine dikkat et, görüşürüz.” diyerek beni uğurlamaya geldi. Kapıyı açıp dışarı adımımı attım.  Annem de kapı girişine gelmişti. “Hoşça kal anne.” gülümseyerek veda sözlerini söylerken kollarını açıp bana sarılınca ben de ona sardım kollarımı. Şefkatle bağrına bastırıp alnıma ve yanağıma öpücüklerini kondurdu. Ben de ona karşılık verdim ve en sulusundan kocaman öptüm sultanımı. Her ne kadar annemle babama kızmışta olsam onlar benim canım ciğerimdi. Asla onlara sırtımı dönemezdim. İkisini de çok seviyordum. Dedem, ninem ve amcamdan sonra annem babamdan başka kimse kalmamıştı hayatımda. Amcam hiç evlenmemişti yalnız yaşıyordu. Dolayısıyla baba tarafımdan kuzenlerim falan yoktu. Annem ise babamla kaçarak evlendikleri için ailesiyle konuşmuyor, görüşmüyordu. Babası onu red etmişti evlatlıktan. Ben de hiç tanışmamıştım anneannem ve dedemle. Bir de Neslişah vardı. Başka da kimim kimsem yoktu. Onlara da bir şey olsaydı duramazdım bu dünyada.

Annemden ayrılırken tekrardan “görüşürüz annem.” diyip yürümeye başladım. Arkamdan bana el sallayıp “Allah’a emanet.” dedi O da.

Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Neslişah’ın evi çok uzak değildi bize. İki sokak aşağımızda oturuyorlardı. Beş dakikada varacağım uzaklıktaydı.

Nesliler’in evine vardığımda kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra içeriden hareketlilik olduğunu duyunca kapıyı açmaya geldiklerini anlamıştım. Başım yerde ellerim önümde bağlı dururken kapı açılmıştı. Başımı kaldırıp baktığımda güzel ve gülümseyen yüzüyle karşılaştım arkadaşımın.

Üzerinde kot pantolon ve uzun kollu orta kalınlıkta bol tişört vardı. Siyah saçlarını da at kuyruğu yapmıştı. Her zaman ki gibi bugünde güzeldi. Elleriyle tuttuğu açık kapıdan içeri girmem için “hadi gel, bekleme kapıda” dedi gülümseyerek. Ben de gülümsedim ve ayakkabılarımı kapının önünde çıkartıp içeriye girdim. Ardımdan kapıyı kapattıktan sonra vestiyerden bana terlik verip odaya geçmemiz için bana rehberlik etti.
Nesli’nin odasına geldiğimizde çantamı yere bırakarak yatağına oturdum. O da benim karşıma oturunca evdeki sessizlikten dolayı “annenler yok mu?” diye sordum.

“Yoklar. Annemle kız kardeşim teyzemlere güne gittiler. Babamda çalışıyor zaten. Yani rahatız.” diyip göz kırptı.

Gülümsedim ve ellerimi birbirine vurup ayaklandım. “Süper. Hadi o zaman şu işi bir an önce halledelim.”

Nesli de yağa kalkarak “Hadi bakalım.” diyerek askılıktan çantasını aldı. Bir an duraksayıp bana döndü ve aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü. Ona merakla batığımda “ne? Bir şey mi oldu?”  diye sordum. Başını aşağı yukarı sallayıp ellerini birbirine vurarak yatağa oturdu. “Evet bir şey oldu. Çok merak ediyorum da kanka. Biz köye nasıl gideceğiz, benim zeki arkadaşım(!)”
Harbiden. Nasıl gidecektik. E ben arabayı almayı unuttuydum.

Ofladım. “Mecbur gidip arabayı alacağız bir daha. Anneme de çarşıya iniyoruz diyeceğiz.” Dedim. Başını sallayıp “tamam öyle yapalım. Hadi kalk gidelim geç oldu. Anca varırız. Üstelik bugün dönmemiz lazım.”

Hemen ayaklandım ve yerden çantamı alıp Nesli’nin peşinden odadan çıktım. Dış kapıdan da çıkınca annemi aradım. İki kez çaldıktan sonra açmıştı.

RİTÜEL - Paranormal Aşk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin