|▪ 2.Bölüm: Pinhan ▪|

43 24 10
                                    

Merhaba!

Biz geldik, çok güzel bir bölümle.

Bu arada kitabın ortak yazıldığını bilip; asıl hesaplarımızı takip edenlere çok çok teşekkür ederiz!

Bol bol sizlerle maziye gideceğiz bugün!

Bu arada her geçmişten kesiti, ince ve italik yazdık. Günümüzdeki olayları kalın, Zümra'nın el işaretlerini ise kalın ve eğik şeklinde yazdık!

Umarım seversiniz, çünkü biz yazarken bir duygu patlaması yaşadık!

Bölümü lütfen medyadaki müzikle okuyalım^^ #Melis Aydın-İçim Paramparça

Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın :)

İyi okumalar...

***

(Pinhan: Gizli, saklı kalmış.)

"İyi ki doğdun." Başıma patlatılan kaçıncı konfetiydi bu, sayamıyordum. "Teşekkür ederim Elif." Minnetlerimi en yakın arkadaşıma sunup, annemin yanına gittim. "Bir şey mi istedin yavrum?" Düşünceli sorusuna karşın tebessüm ettim. "Yok, yardım için geldim," diye yanıtladım sorusunu. Yanaklarımı ellerinin arasına alıp, "Yok kuzum, senin doğum günün bugün, git hediyelerini aç," diye cevap verdi bana. Gülümsedim ona. "Peki annem, ama ihtiyacı-" Sözlerimi yarıda böldü. "Olmaz benim ihtiyacım, git hadi." Kafamı sallayıp odama geçtim.

Hediyelere her ne kadar gerek olmasa da el yaman kabul etmiştim. Herkesin paketini açtığımda en sona, anne ve babamın ortak hediyesi kalmıştı.

Bu kolye... Gördüğüm en güzel kolyeydi.

Kolyedeki sol anahtarında parmağımı hafifçe gezdirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kolyedeki sol anahtarında parmağımı hafifçe gezdirdim. Üzerindeki taşlar, gelen ışıkla parıl parıl parlıyordu. Gülümsedim. Kolyeyi boynuma takmak için yeltenmiştim ki içeriye babam girdi. "Güzel kızım." Yanıma oturup kolyeyi eline aldı. "Gel bakalım, takayım." Kafamı sallayıp saçlarımı topladım.

Kolyeyi taktığında yanağını öptüm. "Bu çok güzel babacığım, teşekkür ederim." Gülümseyen o oldu bu defa. "İyi ki doğmuşsun güzel kızım, iyi ki benim evladımsın," demesinin ardından sarıldım ona. "Bunu hiçbir zaman çıkarmayacağım boynumdan." Gülümsemesi genişledi. "Seni seviyorum Zümra'm." Tekrar öptüm. "Ben de seni seviyorum canım babam." Annemin sesiyle odaya girdiğini yeni fark etmiştik. "Vallahi kıskanıyorum Nihat Bey." Gülerek ona döndük. "Gelin Nihal Hanım." Babamın anneme verdiği cevap üzerine tekrar güldüm...

-

Genç kız, bu anlarını gelecekten habersiz mutlulukla geçirmişti. Halbuki doyamadığı bu anlar; onun meyus pinhanı olarak kalacaktı...

-

Boynumdaki kolyeyi başparmağımla okşadım. Neredesiniz, dedim ellerimi havaya kaldırıp. Neden beni yalnız bıraktınız... Gözlerimin dolduğunu fark ettim. O esnada kulağıma annemin sesleri ilişti adeta.

SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin