Park Chaeyoung;
Kasaba halkını korkutan karanlık sırrın ardındaki isim.
Halkın, bu sırra dair yalnızca bir şeyi bilmesine izin verilmişti. Ancak bilinmeyen kısmın ardındakiler, kasabalıların bile tahmin edemeyeceği kişilerdi.
Park Chaeyoung x Park J...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir..." -Tolstoy
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç kız atamadığı çığlığı ile terler içinde gördüğü kabustan uyanmıştı. Tıpkı her gece olduğu gibi, bu kez de aynı anları, aynı sahneleri görerek boğazı yırtılırcasına bağırmak istemiş ama her gece olduğu gibi yine yalnızca yutkunabilmişti.
Yeniden aynı çığlıkları duymuştu, kendisinin ne olursa olsun atamadığı onca çığlığı...
Uyandığında güneş henüz doğmamıştı. Kafasını kaldırıp yatağının hemen üstündeki saate baktığındaysa halen gecenin dördünde olduğunu görünce gözlerini kapatıp uykuya dalmayı denedi, lakin uykusu çoktan kaçmıştı.
İyice ayılmaya başladığında usulca yatağından kalkıp hava almak için odasındaki küçük balkona çıktı. Balkonu küçük olsa bile köşkteki en güzel manzaralı yerdi onun için, pek tabii haksızda sayılmazdı.
Bu küçük balkonun manzarası, genç kızın yaşadığı köşkün biraz uzağındaki göle bakıyordu. Bilhassa bulutsuz gecelerde göle yansıyan ayın manzarası kesinlikle görülmeye değerdi.
Lakin bunların hiçbiri genç kızın umurunda değildi. Onun ilgilendiği tek manzara balkonunun hemen altındaki kan kırmızısı gülleriydi. Köşkün göle bakan arka bahçesi adeta bir gül bahçesiydi. Her renkten onlarca gül, farklı birer köşeyi süslerken; bahar aylarında etrafa saçılan o gül kokusu da en az görüntüsü kadar büyüleyici oluyordu.
Genç kız için güllerin önemi çok başkaydı. Öyle ki şu koca köşkteki en değerli şeylerdi onun için. Bu sebeple de bahçedeki güller ile yalnızca o ilgilenir ve kimsenin dokunmasına izin vermezdi.
Onundu o güller, bir başkası dokunamazdı.
Genç kızın, yaşadığı köşkün hizmetlisi olmasına rağmen fazlaca bir işi yoktu. Tek görevi üst kattaki bir iki odanın temizliği ve bahçedeki güllerin bakımıydı. Onun dışında gerekmedikçe hiçbir şeye karışmaz ve kalan tüm gününü gülleriyle ilgilenerek geçirirdi.
