Ayra yol boyunca ışıl ışıl parlayan denizi seyretti. Deniz;kapalı havada olabildiğince parlıyor derinliklerindeki yaşamı gösteriyordu.Tüm bu yaşantıyı gölgeleyen bulutlar az tepede farkedilmeyi bekleyip birazdan yağmur yağacağını bildirircesine kararmış bir şekilde denizi gölgeliyordu. Ayra tüm bu güzelliklerle büyülenmişti. İlk defa bu kadar harika bir manzara karşısındaydı....
Yan tarafına baktığında Yankı'nın bu manzaraya çok sıradanmış gibi baktığını fark etti.
Gemi süratle ileriye doğru hareket ederken ansızın yavaşladı ve durdu.
Farkedilmeyecek kadar küçük bir mağara ağzıydı burası. İçerisine değil bir kişiyi, bir eli bile alamayacağı düşündü Ayra.
Önlerinden geçen bir kaç kişi mağaraya yaklaştığı anda birden küçülüp kayboldu. Ayra şaşkınlık içinde Yankı'ya dönüp sordu.
"Onlara... onlara ne oldu?" Yankı gülümseyerek cevap verdi.
"Hiçbir şey.Şimdi anlarsın.." deyip Ayra'nın elinden tuttu ve önlerindeki birkaç kişi arasından sıyrılıp mağaraya doğru yaklaştı. Ayra korkudan gözlerini kapattı ve Yankı'nın elini sıkıca tutmakla yetindi.
Ayra küçülüp tekrar büyüdüğünü hissetti. Gözlerini yavaşça açtı. Önce yanındaki Yankı'ya baktı. Kocaman gülümsemesiyle ona bakıyordu Yankı.Bu onun için fazlasıyla tuhaftı.Bi anda buraya ışınlanmışlardı.Filmlerdeki gibi..
Ayra etrafına bakındı. Etraf yeşilliklerle dolu, mağaranın dışındakinin aksine hava güneşliydi.. Kocaman bir şelale yanlarından akıp geçiyordu..Şelalenin suyu masmaviydi. Ve çok duruydu. Dibini görmek mümkündü. Ayra şelalenin büyüsüne kapılmıştı. Tekrar çevresine bakındığında karşısında kocaman,görkemli ve çok güzel bir okul vardı.Kocaman pencereleri ve geniş bir kapısı vardı. Burası Ayra için hayallerindekinden daha güzel bir okuldu. Gördükleri karşısında büyülenmişti.
"Yankı burası harika bir yer. Gökyüzü, şelale, agaçlar... Herşey muhteşem."dedi gördüğü bu eşsiz manzara karşısında.
Yankı ise herzamanki gibi gülümseyerek yanıtladı onu.
"Görünüşe aldanma Ayra. Burası sadece bugünlük güzel. Herşey bugünlük muhteşem... " Ayra büyük bir şaşkınlıkla "Bu ne demek? " diye sordu.Böyle bi güzellik sadece bugünlük müydü yani ?
Yankı Ayra'ya yaklaşıp açıklamaya başladı.
"Benim abim yani üvey abim burada okudu. Bunu o anlatmıştı. Neyse zaten akşam görürsün..."
Yankı Ayra'nın aklını karıştırıyordu.Tam da artık herşeyin çok güzel olacağına inanmaya başlamıştı Ayra.Ve Artık ne düşünmesi gerektiğini, neye inanması gerektiğini de bilmiyordu.
Ayra Yankı'nın seslenmesiyle zaman kaybetmeden okula doğru ilerledi.
İçeriye girdiklerinde kendilerini geniş bir salonda buldular. Salonun ortasında uzun Π şeklinde bir masa vardı. Masanın örtüleriyse farklı renkteydi. Sol tarafın örtüsü kırmızı, sağ tarafın örtüsü siyahtı. Ortada kalan yatay kısmın örtüsü de beyaz renkteydi.
Yaşlı kısa boylu,sıska vücutlu ,beyaz saçlı bir kadın sert yüz ifadesiyle ayağa kalkıp öğrencilere seslendi..
" Haydi herkes masalarına... Vampirler kırmızı masaya , damgalılar siyah masaya!!"
Ayra ve Yankı ayrılıp kendi masalarına oturdular. Çok geçmeden beyaz masadan uzun boylu siyahlar içindeki beyaz saçlı damgalıların müdürü olduğu anlaşılan adam ayağa kalktı. Ve ansızın herkesin önünde,masanın üzerinde kitaplar belirdi. Üzerlerinde ders programları da vardı. Damgalıların 8 kitabı vardı...
" Sevgili gençler; damgalıların ve vampirlerin okulu olan PİEST Vampirler ve Damgalılar okuluna hoşgeldiniz. Umarım okulumuzu sever, iyi vakit geçirirsiniz. Burada, gizemli ve ilginç yaşantımızı ve merak ettiginiz tüm şeyleri öğrenebilirsiniz.Bu okulda kendinizi tanıyacaksınız.Damgalılar, yeni yıla kadar damganızın ne olduğunu kimseye söylememelisiniz. Herkese iyi akşamlar, iyi eğlenceler dilerim.." deyip gülümseyerek yerine oturdu.
Ayra bu son kuralı çok saçma bulmuştu. Söylesek ne olacak ki mantığıyla kolunu açıp baktı. Damgası belli bile değildi. Kızarıklık vardı sadece. Gösterse de kimse damgasının ne olduğunu anlayamazdı. Tıpkı kendisi gibi...
Az sonra kırmızılar içinde uzun boylu bir kadın ayağa kalktı. Siyah saçları beline kadar uzanıyordu. Ayra kadının, vampirlerin müdürü olduğunu düşündü.
"Sevgili gençler, öncelikle PİEST Vampirler ve Damgalılar Okulu'na hoşgeldiniz. Umarım gizemli yaşantımızı çözer ve çevrede sorun çıkarmazsınız. Vampirler, kan stoğunuzu boşaltmamanız sizin için daha iyi olur. Herkese mutlu ve eğlenceli bir dönem dilerim..."
Ayra diğer öğrencilerle birlikte alkışladı. O sırada yanındaki kumral çocuk ayağa kalkıp masalarındaki damgalılara seslendi.
"Hey gençler.. Bu seneki bölüm başkanınız benim. Evet. Hani alkış? " gülümseyerek konuşuyordu ve etrafa resmen pozitif enerji saçıyordu... Ayra çocuğa gülümseyip alkışlamaya başladı.
Az sonra vampirlerden kopan alkış ve çığlık sesleri koca salonu hareketlendirdi. Ayra'nın gözleri Yankı'yı aradı ancak bu kadar öğrencinin arasında onu göremedi.
Damgalılar ve vampirler ayaklandıklarında Yankı'yı aramaktan vazgeçip damgalıları takip etti. En arkadan elindeki kitaplarla birlikte etrafı gözleyerek ilerliyordu.
Geçtikleri her koridor yüksek koyu renk duvarlarla çevriliydi. Duvarlarda hiçbir aksesuar yoktu sadece dönemeçlerde büyük aynalar vardı. Ayra aynada kendi yansımasına baktı. Karanlıkta gözleri parlıyor yüzü gölgeleniyordu.
"Hey!! Küçük kız.. Kaybolacaksın acele et!" Koridorun sonunda ona bakan kıza döndü. Aniden seslenmesi onu ürkütmüştü. Ve kendisine de "küçük kız" demesinden hiç mi hiç hoşlanmamıştı. Kıza doğru bir adım atıp konuştu..
"Ben küçük kız falan değilim!" Kaşlarını hafif çatıp kıza baktı. Kız gülümsedi ve Ayra'nın yanına gelip bileğinden tuttu. Daha sonra onu da peşinden sürükleyerek damgalıların kaldıkları yurda doğru ilerlediler. Ayra onu bu tavrı karşısında daha da sinirlenmişti...
Çok geçmeden yurda vardılar ve daha sonra yurt başkanının yanına gittiler.
"Hey başkan.. Bu kızın odası hangisi?" kız gülümseyerek konuştu. Yurt başkanı Ayra'ya bir göz atıp gülümseyerek " Yeni kız , selam.."
"Merhaba.." dedi Ayra biraz çekinerek.Yurt başkanını oldukça sevimli buldu Ayra.
Yurt başkanı elini Ayra'nın omzuna atıp onu döndürdü ve ileri doğru itmeye başladı."Senin odan 252 ve yanında iki kız daha var. Aslında boş bir oda var ama onu özel durumlarda kullanıyoruz. Şuanlık diğer iki kızla iyi geçinmeye bak çünkü başka oda yok.." odanın önüne geldiklerinde durdular. Yurt başkanı Ayra'ya iyi geceler dileyip onu içeriye gönderdi.
Ayra sessizce içeriye girdiğinde aniden ışıklar yandı ve iki tane kız ellerinde kalemliği ona doğrultarak aynı anda konuştular..
"Hoopp, dur orda sende kimsin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TamAy
Teen FictionSıradan bir insandı kendi içinde... Ama gerçekle uzaktı bu düşüncesi.Yabancıydı kendi hayatına. Kendini bulmaya,kendini tanımaya gidiyordu.. Gittikçe daha karmaşık bir hal alıyordu hayatı.Önce yabancılaştığı kendini , sonra hiç tanımadığı ailesini b...