TAKIM ELBİSELİ ADAMLAR

726 15 3
                                    

Lütfen hikayenin sonunda görüşlerinizi yazın. Düşünceleriniz benim için değerli.💕


Otobüse bindik Yasin bizim yerimize akbil basar onu birazda bu yüzden seviyor olabilirim. Şaka yapıyorum.
Arkalara doğru ilerledik işçiler ve diğer öğrenciler binince kalabalık olmuştu biraz. Arka cama gözüm çarptı ve sabah evin karşı apartmanında duran siyah arabaya benzer bir araba otobüsün arkasından geliyordu. Tamam tamam belki biraz abarttım ama ne bileyim buralarda çok yoktur böyle lüks araçlar zaten kimsenin araba alıcak parasıda yok. Okulun karşısındaki durakta indik okula girdik. Bugün proje günüydü herkes stres içindeydi.
Günümün güzel geçtiği söylenemez ama projemi teslim ettim çalıştığım gibi de güzel bir şekilde sundum artık kafam rahattı tatile iki ay kalmıştı boş beleş okulda takılırdık artık. Her sene aynı olurdu zaten. Çıkışta otobüs beklemek için karşıya geçicekken bir anda Ebru duraksadı baktığı yere doğru kafamı çevirdim sabahki gördüğüm o araba. Bir dakika NE? Hayır hayır araba sonuçta her yerde var işte tuhaf olan ne Çiçek kendine gel.
Eve gelmiştim fakat o araba aklımdan çıkmıyordu. Camlar filmle kaplıydı içinide görmemiştim ki. Tuğrayı koskocaman öptüm abim hâlâ eve gelmemişti. Yukarıya çıktım. Saçlarımı topladım penye şortumu üstüne de yarım bir tişört giydim lavaboya dişlerimi fırçalamak için giricekken kapı çaldı yengem açar diye düşündüm fakat ikinci kez kapıya alacaklı gibi vurunca abim, yengemin Tuğrayı uyuttuğunu hatırlayıp aşağıya indim camdan baktım o siyah araba farları yanık bir şekilde evin önünde duruyordu kapıyı açtım telaşla ne olduğunu anlamadan iki adam girdi içeri durdurmaya çalıştım fakat biri beni tuttu diğeri direk yukarıya yöneldi yengeme seslenmek istedim fakat beni tutan adam ağzımı kapatıp hemen dışarı çıkardı. Yağmur yağıyordu sürükleyip arabaya bindirdi beni diğeri hemen arkasından gelip kapıyı kapattı ve evden uzaklaşmaya başladılar bağırıyordum fakat kimse beni duymuyordu haraket edemiyordum iki adamın ortasında kalmıştım takım elbiseli giydikleri kıyafeti taşıyabilen büyük cüsseleri vardı telefon çaldı telefonu kulağına götürdüğünde sesi duyabiliyordum sustum ve dinlemeye çalıştım.
"Kızın kılına zarar gelmesin duydun mu?"
Hiddetli ve sinirle çıkan ses beni bile korkutmuştu. O kız ben miydim? İyide nedeni neydi ne istiyorlardı?
Adam onaylayarak tefonu kapattı. 15 dakika sonra etrafı duvarla çevrili kapısı büyük ve demirden bir eve geldik arabanın farlarını iki kez yakıp söndürdüler ve büyük demir kapıyı kısa şişman bir adam yana doğru biraz zorlanıyormuş gibi bir tavırla açtı. Sadece olanları izliyordum sesimi kesmiştim artık çünkü boşuna direniyordum kimse beni duymuyordu.
Araba evin bahçesine girdi arabayı kullanan kişi durup aşağıya indi kapıyı açtı beni aşağıya indirdiler kollarım acıyordu çok fazla sıkmışlardı hala da devam ediyordu kaçmıyorum zaten neden kolumu koparmak ister gibi tutuyorsunuz ki. Evin içine girdik ve beni içeri bırakıp kapıyı üstüme kapattılar kapıya yöneldim fakat kitlemişlerdi bir kaç kez vurdum ve bağırmaya çalıştım fakat açmak gibi bir niyetleri olsa neden kilitlesinler ki ? Aferin Çiçek şuanda bile kendinle çelişiyorsun çok zekice düşünceler. İçeriye doğru yöneldim kapıdan bir ses geldi ve sert bir şekilde kapandı arkamı döndüm uzunca esmer siyah gömlek ve siyah kumaş pantolonlu bir adam kaşlarını çatarak bana doğru yaklaştı onun bir adımında ben iki adım geriye doğru gidiyordum kolumda tuttu zaten acımıştı çekebilecek gücüm kalmamıştı tepki gösteremedim.
Alaylı bir tavırla,
"Çiçek hanıma bak sen hâlâ küçüksün."
Bu adam beni nereden tanıyordu küçüksün mü sensin be küçük pühh büyüdün de adam mı oldun he zorla kız kaçırmalar falan eşkıya mısın abicim hayırdır. Tabi bunları içimden söyledim.
Tuttuğu kolumdan beni kendine doğru çekti diğer elinin tersiyle yanağımı okşayıp,
"Hâlâ çok durusun çok güzelsin."
Başımı geriye doğru çektim elimi göğsüne koyup kendimden uzaklaştırmak isteyip itmeye çalışsam da biraz bile kıpırdamıyordu.
"Abinle konuşmak ister misin ? Senin gibi bir kızı ne hallere düşürdüğünü görsün."
Beni doğrudan koltuğa sürükleyip oturttu elini cebine atıp telefonunu çıkarttı sesim kesilmişti sanki beni nerden tanıyordu abimi nerden tanıyordu. Kafam çok karışmıştı toparlayamıyordum. Telefonun sesini hoparlöre aldı.
"Ulan iki de birde arama bulup getiricez dedik evi satılığa çıkardım bir hafta bekleyemedin mi orospu çocuğu."

" Şşş sakin ol Gürkan yanımdaki şirin kızı korkutmak istemezsin diymi Çiçek solmasın sonra."

Bir an telefondaki ses kesildi.
" Ulan Serkan ulan köpek oğlu köpek bumu senin adamlığın kız kardeşime mi göz koydun."

"Gürkan seni uyardım ya paramı ver dedim ya da başka şekilde halletmesini bilirim demiştim dua et karını almadım."

Telefonu kapattı. Serkan! Se... Serkan mı oha bu adam abimin çocukluk arkadaşıydı. Şerefsiz! Karısını almak mı? Evimize gelip giderdi onu en son dedemin cenazesinde görmüştüm değişmişti. Hemde çok. O da abimle yaşıttı (25).

Yüzüme gerilmiş suratıyla baktı.

" Sence çok mu kötüyüm?"
Ne oluyor bana bilmiyorum ama karşısında dilim dönmüyordu sanki korkudan mı olanları idrak edememekten miydi?

"Ben anlamadım."
Kekeleyerek zar zor ağzımdan iki kelime çıkmıştı salak salak beben anlamadım.
Alaylı bir tavırla,

"Gürkan yine beceriksizliğini konuşturdu kumar masasında en sonunda seni de kaybetti."
Hayır hayır abiii! Nasıl yaparsın? Evi de bu yüzden mi satılığa çıkarmıştı yani bize yalan söylemişti bu çevreden ve arkadaşlardan kopup yeni bir hayat istediğini söyledi söz verdi ve yine tutamadı o gerçekten beceriksiz ama herşeye rağmen o benim abim.

"Abimin ismini ağzına alma."

"Küçük papatyayada bak sen hâlâ abini koruyorsun sen çok iyi niyetlisin."
  Yüzüme doğru eğildi gözlerime baktı bakışlarımı ondan kaçırmıyordum.
"Yorgun görünüyorsun seni yatırmamı ister misin?"
Yüzündeki piç gülüşü tamda karaktersizliğine yakışır şekildeydi.
Başımı önüme eğdim dudaklarımı kıpırdatabilecek gücüm kalmamıştı olanlar beni çok derinden etkiledi abim beni kaybetmişti o haklıydı. Gözümden akan yaşları tutamadım. Elini çeneme attı yüzümü kendisine doğru kaldırdı.

"Çocuk musun sen ağlama sakın sana bir şey yapmıyıcam söz veriyorum hiç dokunmıyıcam sana sakin ol."
Üstümden doğruldu dimdik karşımdaydı koltuğun üstünde küçücük kalmıştım.
Sesi beni biraz yatıştırmak ister gibiydi yukarıya doğru seslendi.

"Meral hanım."
Aşağıya doğru bir kadın indi orta yaşlardaydı belkide kırklara yakın toplu giyinmişti saçlarını sıkıca bir topuz yapmıştı önümüzde durdu.

"Çiçeği al benim odama  çıkart duş alsın üstüne bir şeyler ver sonrada uyusun."
Kadın başını onaylar gibi salladı. Serkan kapıyı açıp dışarı çıktı. Meral hanım dediği kadın bana eliyle yolu gösterir gibi "Burdan" dedi.
Yukarıya çıktık merdivenin her bir basamağında parkenin soğukluğu içime işliyor bacaklarımda sancı yapıyordu.
Odaya girdik Meral hanım bana dolaptan bir tişört ve eşofman altı çıkardı. Kıyafetleri alıp banyoya girdim.






Umarım beğenirsiniz her bölüm biraz daha heyecan dolu olucak hoşunuza gitmiştir inşallah.❤️ Fikirlerinizi ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen.

KUMAR BORCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin