Her Hatanın Telafisi Vardır//Özel Bölüm

966 67 42
                                    

Ben Ceren Yılmaz

Aklına koyduğunu gerçekleştirmeden içi rahat etmeyen kız.

Ben Ceren Yılmaz

Küçüklüğünden beri yanlış hayallerle büyümüş olan kız.

Ben Ceren Yılmaz

Gencecik yaşında hayatının hatalarını yapmış, o hatalardan geriye kalan tek güzel şey biricik oğlu olan kız.

Ben Ceren. Ceren Yılmaz. Ömrü boyunca yanlızlığa mahkum kalmış, bunun karşılığında da kendisine dünyanın en güzel varlığı hediye edilmiş olan kız.

Minik oğlum gün geçtikçe büyüyor ve benim onu bana verdiği için Allah'a ettiğim şükür gün geçtikçe artıyor. Aldığım her nefes onun için. İçtiğim her yudum onun için. Kalbimden çıkan filizlerin tek sahibi o minik ayaklarıyla paytak paytak yürüyen küçük adam. Onun hatırlayacağı anılarda benim olacak olmam yaşamak istememe yetiyor. Bilmiyorum, başka bir çocuğum daha olsa aynı şeyleri hissedebilir miyim? Bunun aklıma gelmesiyle yüzümü buruşturuyorum. Tabi ki de başka bir çocuğum daha olsa ona da aynı değeri veririm diye düşünüyorum. Annemin ablam ve benim aramda yaptığı ayrımcılğı hatırlıyorum ve içim acıyla burkuluyor bir kez daha. Her ne kadar farklı bir yaşamın içinde onlardan umudumu kesmiş olarak savruluyor olsam da bazı acılar hiç unutulmuyor, sadece üstü tozlanıyor. Ve yaşantılar her fırsatta o tozu silkeleyip yüzüne vuruyor geçmiş kalp sızılarını.

Bugün ise farklı birşeyler var savruntu hayatımda. Kalp sızılarımdan biri yine hatırlatıyor kendini. Ama bu kez farklı bazı şeyler. İçimdeki minik kız çocuğunun tuttuğu bir uçurtma ipi var elinde. Kızıyorum ona, her fırsatta ümitlenmemesi gerektiğini anlatıyorum ama susmuyor bu kez. Sadece yaşayıp görebileceğimi biliyorum. Hayaller kurmaktan vazgeçmeyen yanımın darbe almadan akıllanmayacağını biliyorum. Bu yüzden akışına bırakıyorum hayatı. Her ne kadar yıkılacağımı bilsem de fırtınadan önceki huzurdan mahrum bırakmıyorum kendimi.

Üzerimde bir elbise var. Pahalı bir kumaş değil ancak üzerimdeki dökümlü duruşunu beğeniyorum. Kırmızı ama kesinlikle iddialı değil. Askılarının yanı sıra omuzlarında duran iki fırfır detayı var. Boyu dizimin hemen üzerinde. Saçlarımı düzeltiyorum son kez. İki taraftan aldığım minik tutamları arkada birleştirmişim. Bir hafta önce kestirdiğim kahküller biraz uzamış ama gözümü kapatacak kadar değil. Belki bir Ceren Karaçay değilim şuan ama halimden memnun gibiyim. Şartlar ne olursa olsun aynada kendime bakınca beğenmeyeceğim bir görüntü istemem.

Umut'u annemlere bırakmıştım. Daha sonra da gelip hazırlandım. Şimdi ise olacakları bekliyorum sabırsızca. Gözüm telefona kayıp duruyor ancak henüz bir mesaj gelmiyor. Terleyen avuç içlerimi eteğime siliyorum rahatsızca. Daha sonra ise kapı zilini duyuyorum. Aşağıdan çalındığı belli çünkü farklı bir zil sesi çalıyor aşağıdan çalınınca. Hızlıca çantamı alıp koşuyorum kapıya doğru. Girişin hemen yanında duran beyaz ince kayışlı ayakkabılarımı giyiyorum ayağıma hızlıca. Ve aşağıda buluyorum kendimi. Merdivenlerden nasıl bir hızla indiğim aşikar.

Ve görüyorum onu. Beyaz gömleğinin kollarını kıvırmış, bej rengi pantolonunun üzerine bırakmış. Saçları özenli her zamanki gibi. Bu sıcak yaz akşamına çok yakışıyor görüntüsü. İçimden gülümsemek geliyor sıcacık. Engel olamıyorum kendime.Onun da benden farkı yok gibi. Sanki biliyoruz ikimiz de, bu akşam bazı şeyler farklı. Sanki uzun zaman önce olması gereken birşey bugüne saklanmış gibi.

Ve hatırlıyorum günler öncesinde yaşadığımız o güzel anı. Belki de bu akşamı borçlu olduğumuz yegane sebebi.

***

Mutlu Son  •ceren karaçay•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin