6|Verzweiflung

546 72 52
                                    

Monica elindeki meyve suyundan bir yudum daha alarak kutuyu elinde sıkarken arkasına yaslanarak gözlerini genç adamın üzerinde gezdirmişti.Lucius elindeki kitabı tüm ciddiyetiyle okuyor ve dikkatinin başka bir yere odaklanmasına izin vermiyordu.Monica ayağa kalkarak genç adamın arkasına geçerken kollarını onun çelimsiz vücuduna arkadan dolamış ve başını çenesine yaslamıştı.Lucius bu hareketle kaskatı kesilirken başını genç kıza çevirmeden dudaklarını aralamıştı.

"Ne yapıyorsun?"

Monica sıkıldığını belli eden bir şekilde konuşurken geri çekilerek genç adamın yanına oturmuştu.

"Sıkıldım."

Lucius onun bu hareketine karşılık gözlerini devirirken gözlerini genç kızın rengini değiştirdiği saçlarında dolaştırmıştı.Hogwarts'daki altıncı yılı bitmiş ve bir kaç gün önce malikaneye geri dönmüştü.Tabii bu seferki dönüşünde genç kızı bu kadar farklı bulacağını tahmin ettiği söylenemezdi.Genç kız sarı saçlarını koyu bir kahverengiye boyamış ve omuzlarına gelecek şekilde kestirmişti.Ayrıca geçen yıllar içerisinde genç kızın yüzündeki çiller daha belirgin bir hal almaya başlamış,onun oldukça hoşuna giden bir şekilde burnunun üzerinde yer ediniyorlardı.

Monica Lucius'un saçlarına bakarken gülümsemekten kendini alıkoyamadı.Genç adam sarı saçlarını artık salık bir şekilde kullanıyordu.

"Saçların benim saçlarımdan uzun."

Lucius buna karşılık omzunu silkerken dudaklarını araladı.

"Eğer kesmeseydin bu olmazdı."

"Hayır.Bu halde olmalarını daha çok seviyorum."

Genç adam anladığını belirtircesine başını olumlu anlamda sallarken elindeki kitabını kapatarak çimenlerin üzerine koymuş ve genç kızın elindeki meyve suyu kutusunu eline alarak içinde kalan son yudumları da içmiş ardından soğuk gri gözlerini kaşlarını kaldırırken genç kıza odaklamıştı.

"Ne zaman meyve suyu içsen sonunu bitirmeden kutuya işkence etmeye başlıyorsun."

Monica mırıldanarak çimenlerin üzerine uzanırken ellerini havaya kaldırarak gökyüzüne doğru tutmuş ve derin bir nefes almıştı.Buna karşılık Lucius da genç kızın yanına uzanırken tıpkı onun gibi ellerini gökyüzüne doğru tutmuş ve genç kız ile kendi ellerine bakmıştı.Buna karşılık genç kız gülümserken genç adama biraz daha yaklaşmış ve ellerini yan yana getirmişti.İlk tanıştıklarında elleri neredeyse aynı boyuttaydı ancak şimdi bakıldığında aralarındaki fark kendini oldukça belli ediyordu.

Bedeninin genç adama doğru çevirerek sol elinin iç yüzünü genç adamın sol elinin iç yüzüne gelecek şekilde götürmüş ve parmaklarını sıkı bir şekilde parmaklarına geçirmişti.Lucius buna karşılık başını genç kıza çevirirken kendi parmaklarını da genç kızın parmaklarına kenetlemiş ve bedenini ona doğru döndürmüştü.Monica gülümserken dudaklarını araladı.

"Uykum var."

Lucius omzunu silkerken nefesinin kesildiğini hissetmişti.

"Uyuyabilirsin."

Monica başını aşağı ve yukarı sallayarak "Tamam." derken gözlerini yummuş ve derin bir nefes almıştı.Lucius gözlerini onun yüzünde gezdirmeye devam ederken başını biraz daha genç kıza yaklaştırarak eğilmişti.Yıllar ikisine inat edercesine hızlı bir şekilde akmaya devam etmiş ve ikisi de neredeyse artık birer yetişkin olmuştu.Lucius bir kaç saniye süren sessizliğin ardından yavaşça geri çekilerek Monica'dan uzaklaşırken doğrulmuş ve sağ dizini kendine doğru çekerek kolunu bacağına yaslayarak çenesini dizinin hemen üzerinde olan eline yerleştirmişti.Yüzünün önüne düşen soluk sarı saçlarını umursamadan soğuk gri gözlerini çimenlerin üzerinde gezdirmeye devam ederken derin bir nefes aldı.

Artık bir yetişkin olmaya adım adım yaklaşması nedeniyle belirli sorumlulukları üzerine almak ve Malfoy ailesi adına yakışır bir şekilde davranmak zorundaydı.Tek bir hata soyadlarının getirdiği asilliği koyu bir karanlığa gömebilir ve Malfoy ailesinin ismini kirletebilirdi.Bir kaç yıl içerisinde başka bir safkan aileden bir üye ile evlenmesi gerektiğini ve safkan soyunu devam ettirmeleri gerektiğini biliyordu.

Babası ile malikaneye döndüğü gün bu konu hakkında konuşmuşlardı.Daha doğrusu Abraxas Malfoy konuşmuş ve o dinlemişti.Genç adam babasının dudaklarından dökülen ismi duyduğunda gözlerini yavaşça yumduğunu ve kalbinde baş gösteren büyük boşluğu hala hissedebiliyordu.Narcissa Black.Genç kızı dostu olarak düşündüğünde gerçekten ona karşı yakın olduğunu hissedebiliyordu ancak onu bu şekilde düşünmek kesinlikle reddedemeyeceği şekilde ona büyük bir rahatsızlık veriyordu.Genç kızın duygularından dahi emin değildi.Bu ikisi için de adil değildi.Ancak yıllar boyu süren soy ağaçlarında çoğu evliliğin duygular değil mantık içerisinde olduğunu da biliyordu.

Doğru olan bu değil miydi?Bir safkanın başka bir safkan ile evlenmesi verilebilecek en doğru karardı.Ancak reddedemeyeceği bir şekilde aklında dönüp dolaşan Monica'nın varlığını da her an hissediyordu.Genç kız ile aralarındaki bağ bozulamaz bir şekilde yıllar içerisinde güçlenmiş ve yıllar genç adamın ona karşı olan duygularının geri döndürülemez bir şekilde yoğunlaşmasını sağlamıştı.Genç adam büyük bir boşluğa sürüklendiğini hissedebiliyordu.Monica'ya karşı hissettiklerinin ona verdiği tek şey çaresizlikti.

Çaresizlik.

Bu bir Malfoy için kesinlikle aşağılamaydı.Ancak hissettiği şey kesinlikle buydu.Önünde dikilen kocaman bir duvar vardı.Asla aşamayacağı ya da üzerine tırmanarak arkasını dahi göremeyeceği.Lucius Malfoy duvarın karanlık olan yüzüne tutsaktı ve kaderi bu duvarların arkasına hapsedilmişti.Monica ise bu duvarın diğer yüzüne aitti.Onun dünyası özgürdü.Soyadının getirdiği sorumlulukları yoktu.Lucius her ne kadar itiraf etmek istemese de ona imreniyordu.İçinde bir yerlerde her zaman rahat ve özgür bir yaşam sürmek istemişti.Diğer büyücüler onun soyuna,soyadına,ailesine imreniyorlardı.

Ancak onun imrendiği tek şey zorunlulukların olmadığı bir hayattı.

Derin bir nefes alarak irislerini genç kızın uyuyan bedeninde gezdirirken başını kaldırarak diğer bedenin gözlerine baktı.Arada pencere 
olsa dahi babasının bakışlarının soğukluğunu hissedebiliyordu.Abraxas Malfoy delici bakışlarını önce oğlunun üzerinde ardından genç kızın üzerinde gezdirirken arkasını dönerek yavaşça pencereden uzaklaşmıştı.Lucius yüzünde beliren acı tebessümle genç kızın bedeninin sarsarken boğazındaki yumruyu umursamamaya çalıştı.

Genç adam hikayelerinin buraya kadar olduğunu biliyordu.

Ancak Lucius Malfoy'un bilmediği şey kaderin onlara hazırladığı oyundu.













Ancak Lucius Malfoy'un bilmediği şey kaderin onlara hazırladığı oyundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Lucius.

Okul yıllarına ait bu fotoğrafını bulabildim.

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgememeniz dileğiyle.

Görüşmek üzere.

Who's Mistake?|Lucius Malfoy √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin