𝗞𝗶𝗹𝗹 𝗠𝗲 || 𝙼𝚈𝙶 (𝓐𝓼𝓴𝓲𝓭𝓪)

|3|

Kafede oturmuş dün ki konuştuğum kızı yani Hyun Ri' yi ve arkadaşlarını bekliyordum.

Hala neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum. Belki kızın konuşması beni etkilemişti?

Bilmiyordum. Sadece o an yapmak istemiştim.

Kolumda ki saate baktığım da dersinin şuan bittiğini gördüm. Biraz daha boş boş beklerken içeri giren benim yaşlarımda ki bir sürüyle kaşlarımı çatmıştım.

Tamam kız arkadaşlarıyla gelecekti fakat, bu biraz fazla değil miydi?

Hem bunların hepsi erkekti sadece bir kız vardı. Hyun Ri bu kız mıydı? Erkek de var deyince arkadaşlarının hepsinin erkek olacağını zannetmemiştim.

Ben hala onlara boş bakışlarımı gönderirken Hyun Ri diye tahmin ettiğim kız gözleriyle etrafı tarıyordu.

Kız gayet güzeldi ve yüzünde makyaj bile yoktu. Gerçeği söylemek gerekirse onu bu yüzden takdir etmiştim.

Kızı şöyle bir süzdüğümde siyah bir pantolon ve beyaz bol bir tişört ile sade giyinmiş fakat ona yakışmıştı.

Bu kız diğer kızlara benzemiyordu. Farklı gibiydi...

Umarım bu kız Hyun Ri'dir..

Kız hala gözünü etrafta gezdirirken bir erkek onları izleyen beni fark etmiş ve kızı dürtmüştü. Kız benden tarafa dönünce gülümsemiş ve masaya doğru yürümüştü.

Garsona söyleyip boş bir masa daha birleştirdiğimiz de kız elini uzattı.

"Yoongi shii ismini okul sitesinde aratıp bulduk seni. Yani nasıl tanıdın dermiş gibi bakıyorsunda. Ben Hyun Ri'yim."

Kıza sadece gülümsedim ve elini sıktım.

Kız bir an olsun gülümsemeyi bırakmazken diğerleri gergin gibiydi.

Ehh benim de onlardan farklı bir durumum yoktu.

Hyun Ri bir şey aklına gelmiş gibi hemen öne atıldı.

Bu kız ne kadar hareketli dedim içimden. Benim tam zıttım...

"Ben sizi tanıştırmayı unuttum. Çocuklar bu size bahsettiğim Yoongi. Yoongi bunlar da benim çocukluk arkadaşlarım. Namjoon, Seokjin , Hoseok, Jimin, Taehyung, Jeongguk."

Deyip tek tek isimlerini sayarak kimin kim olduğunu belirttiğinde aklımda tek bir düşünce vardı.

Ben bunların isimlerini aklımda nasıl tutacağım?

Şimdiden unuttum bile.

Gözlerinde kötü gözükmemek için hafif bir tebessüm ettim ve memnun olduğumu söyledim. Onlarda beni tekrarladığında hepimizin gözleri Hyun Ri' ni bulmuştu.

Şimdi ne yapacaktık?

______________

"Waow Yoongi ah bi ara birlikte düet yapalım."

Zaman geçmiş ve biz şimdiden iyi anlaşmıştık. Hepsi benimle aynı kafadan dı neredeyse... Benden daha hareketli olduklarını saymazsak eğer...

Cidden dünya da böyle insanlar kalmış mıydı? Onlar da beni bırakırlar mıydı?

Bu düşünceyi şimdilik kafamdan attım ve sohbete geri dahil olup benden hala cevap bekleyen Hoseok'u onayladım.

"Tabi ki birlikte düet yapabiliriz."

Hoseok benden onayı alınca oturduğu sandalyeden kalmış ve elalemin içinde dans ederek bizi rezil etmeyi başarmıştı.

Ve... Evet adlarını öğrendim...

Hyun Ri mahcup bir ifadeyle bana döndü.

"Onun adına özür dilerim Yoongi ah o hep böyle."

Ben önemi yok dercesine başımı salladığımda hafif tebessüm etti ve içtiği milkshake' ine geri döndü.

_____________

Hava karamış ve bizde artık kalkmaya karar vermiştik. Ayağa kalktığımız anda herkes birbirine keskin bakışlar atmaya başladı.

Şuan aramızda sessizlik hakim herkes kovboy filmlerinde ki çatışma anlarında ki fırtına öncesi sessizlik gibi birbirine sinsice bakışlar atıyordu.

Bir aramızdan geçen çalılık eksikti.

Hiç beklemediğim an da Hyun Ri atılıp

"HESAPLAR BENDEN!!"

diye bağırınca kolundan tutup kendime çektim ve önünden koşarak kasaya ilerlemeye başladım.

Tam kasaya yetişirken Tae bacağımdan tutup beni geriye çekti ve dengemi sağlayamayıp onun üstüne düştüm.

Yanımızdan geçen Namjoon bize 'kaybettiniz ezikler' bakışını atıyordu.

O da tam parasını çıkardığı anda Jin onun üstüne uçtu fakat ikisi birlikte yeri boylayınca bu sefer Hoseok Jeongguk ve Jimin üçlüsü kasaya doğru koşuyordu.

Jimin son anda masaya takılınca kendisiyle beraber Jeongguk'u da düşürdü.

Hoseok zafer kazanmış bir ifadeyle kasaya yürürken herkes yerde onu izliyordu.

Hoseok kadından hesabı istedi ve cüzdanını çıkarmak için elini cebine attı fakat cüzdanını bulamadı.

Sinirli bir ifadeyle bize döndüğünde hepimiz başımızı biz yapmadık dercesine salladık.

Hoseok en son gözlerini bizim arkamıza diktiğinde ne olduğunu görmek için arkamı döndüm.

Hyun Ri bir elinde Hoseok'un cüzdanı olduğunu düşündüğüm cüzdanla  sırıtarak Hoseok' a bakıyordu.

"Ya benim ödememe izin verirsin ya da bu cüzdanı sana hayatta vermem."

Hoseok kaybetmiş bir ifade takındı bu sefer ve mecbur bir şekilde kabul etti.

Hyun Ri cüzdanı ona vermeden ilk hesabı ödedi sonra da cüzdanı Hoseok'un eline tutuşturdu.

Sonra bize döndü ve sırıttı.

"Biraz daha öyle kalırsanız yerle ilişkiye girdiğinizi düşüneceğim."

Hepimiz anında yerden kalkarken Taehyung yanımda dert yanıyordu.

"Hep böyle yapıyor. Sürekli hesabı kendisi ödemek istiyor ve istediğini de alıyor minik fare. Durumu iyi olmasa hayatta izin vermezdim ki dua etsin durumu iyi."

Ben onun bu yakarışlarına gülerken Hyun Ri arkadan Tae'nin sırtına atladı ve onunla uğraşmaya başladı.

Bu ortam bana çok iyi gelmişti. En azından Bongcha'yı hatırlamıyordum.

Aklıma gelen anılarla yüzüm düştüğün de ne zaman yanıma geldiğini bilmediğim Hyun Ri bana üzgün bir şekilde bakmıştı.

"Arkadaşlarım seni mutlu etti sanıyordum."

Beni yanlış anlamıştı.

"Hayır yanlış anladın. Teşekkür ederim cidden mutlu oldum . Üzgün olduğum taraf yine Bongcha'nın yani eski sevgilimin aklıma gelmesi. "

Hatırlamış olacak ki gülümsedi.

"Boşver onu Yoongi ah, biliyorum hiç tatmadım aşk acısını ama insan bir gün unutuyor ve onu sana unutturacağım. "

Deyip sıcak bir gülümseme sundu. Ben de ona karşılık verdiğim de bu sefer muzip bir şekilde güldü.

"Hem yakışıklısın sana kız mı yok? Elini sallasan ellisi ."

Deyince kendimi tutamayıp kahkaha atmıştım.

Hayatımda ilk defa bu kadar mutlu olduğumu hatırlıyordum.

Evveett ben geldim belki uyuyorsunuz ama ben yine de atacağım.

Sabah okursunuz artık.

사랑해♥️