10. Bölüm "9 Yıl Sonra"

412 40 3
                                    


"Xayreus" akademisi, var olan dünyada ki en prestijli okuldu. İnsan krallığında ki farklı işaretli herkesin katılabilmesi yetmezmiş gibi elfler, cüceler ve canavar insanlar gibi türlerde akademiye katılabiliyordu. Tüm ırkların beraber kurduğu, bilinen tarihin başından beri olan bir okuldu burası. Bu ününün hakkını vermek içinde öğrencilerini oldukça disiplinli, sert ve acımasız bir şekilde yetiştirirdi akademi. Mezun olmak için yapman gereken son görevde bu acımasızlıklardan biriydi. Öğrenciler en az dört kişilik takımlar kurup seviye iki veya daha üzeri bir canavarı öldürmek zorundaydı. Seviye iki canavarların gücü yaklaşık "6" işaretli bir insana denk geliyordu ancak bu canavarlarla başa çıkmak bir gurup çocuk için oldukça zor olabilirdi. Okulun öğrencilere bu görevi vermesinin temel nedeni öğrencilerin ölüm korkusunu yenip en zor durumdan bile hayatta çıkabilmeyi öğretmekti. Akademi ancak bu şekilde öğrencilerin gerçek birer büyücüye dönüşebileceklerine inanıyordu. Başarısızlığa kesinlikle yer yoktu. Xayreus Akademisi böyle bir yerdi. Sadece okula giriş sınavına bile milyonlarca çocuk katılıyordu. Bunlardan sadece on bin tanesi sınavı geçiyor ve zamanla da bu sayı azalmaya devam ediyordu. Rüşvete, kayırmaya kesinlikle yer yoktu.

Dördüncü sınıfların son sınavının zamanı gelmişti Xayreus Akademisin'de. Her senenin sonunda olduğu gibi öğrenciler kurdukları takımlarla Sonsuzluk Ormanı'na gidiyor sonrada ikinci veya daha üst seviyeli bir canavar öldürmeye çalışıyor ardından da ormandan çıkmaya çalışıyorlardı. Bu sene sınav katılımcı sayısı iki yüz civarıydı. Sınav yerine ulaşan öğrenciler henüz ciddiyetin farkında olmadan şakalaşıp gülüşüyorlardı. Öğrencilerin bu tavrını gören öğretmenler ise küçümseyici bir şekilde öğrencilere bakıyor, aptallıklarına gülüyorlardı. Çünkü öğretmenler farkındaydı. Bu sınavdan öğrencilerin sadece onda biri canlı çıkacaktı.

Sınavın başlamasıyla ormana atılan öğrencilerin geri dönmek için beş günü vardı. Sonsuzluk Ormanı hiçbir ırk tarafından sahiplenilmemiş oldukça tehlikeli ve canavarların hakimiyetinde olan bir bölgeydi. Yani yardım kesinlikle gönderilemezdi. Ölümler için sorumluluk ölülerin kendisindeydi. Çünkü öleceklerini bilerek ormana girmişlerdi. Ailelerde bunun farkındaydı. Yarışmanın üçüncü gününde, ormanın derinliklerinde ki bir takım seviye iki bir canavarı öldürmeyi başarabilmişti. Çıkış yolunu arayan öğrencilerin takımı beş kişiden oluşuyordu. Takımda iki Elf, bir Canavar İnsan ve üç tanede İnsan vardı. Normalde İnsanlar ve Elfler iyi anlaşamazlardı ancak takımların en az dört kişi olması gerektiğinden takım olmak zorunda kalmışlardı.

Oldukça barışçıl olan Elfler için bu test alanı oldukça avantajlıydı. Çünkü orman Elflerin dostuydu. Ormanda ki her bitki, kutsal yaratık ve hayvanla konuşabilen Elfler, ormanda ki canlıları savaşmak içinde kullanabilirdi. Zaten canavarın öldürülmesinde de oldukça önemli bir rol oynamışlardı. Takımdakiler yol boyunca konuşmasalar da savaş sırasında şaşırtıcı bir şekilde uyumlulardı. Ormandan çıkmaya çalışırken Elflerin yardımı tekrar işleri kolaylaştırıyordu. En sonunda ortamda ki sessizliğe dayanamayan Canavar İnsan konuşmaya başladı.

-"Hadi ama! Havada ki bu gerginlikte ne! Sınavı bitiren ilk gurup olacağız, biraz eğlenmemize bakalım!"

Canavar insanın aslında normal insanlardan pek bir farkı yoktu. Neredeyse normal bir insan vücuduyla aynı özelliklere sahiplerdi ancak tek bir fark vardı. Canavarlarının türüne göre vücutlarında ekstra özellikler vardı. Örneğin köpek tarzı canavar insanların kuyrukları, iyi koku alan burunları ve köpeğin türüne göre şekillenen kulakları vardı. Diğer türlerle bir problemi olmayan Canavar İnsanlar oldukça cana yakın olurlardı.

Ölümün EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin