Bu bölümü herkesin ağzından yazmak istedim. Umarım keyif alırsınız. İyi okumalar :)
16.BÖLÜM
Ulaş'tan
Sabahtan beri çektiğim fotoğrafları ayarlıyordum ama bir türlü beğenmiyordum. Hevesle çektiğim fotoğraflar şimdi gözüme güzel gelmiyordu. Rengini değiştirip üzerinde ne kadar oynarsam oynayayım istediğim gibi olmuyordu. Sinirle yumruğumu masaya vurdum. Kamerayı bir köşeye koydum. Bugün günümde değildim ve istediğim işi çıkaramıyordum.
Başımı ellerimin arasına aldım. Neyim vardı böyle? Dün gece Ekin'i Yağız'ı öperken gördüğüm için mi bu kadar sinirliydim? Ah, o sahne gözümün önüne gelince bile garip oluyordum.
Ekin'den hoşlanıyordum. Hele ki şu son zamanlarda beni arkadaş grubuna dahil etmesi ve haliyle daha fazla vakit geçirmemiz içimde ona karşı bir şeylerin oluşmasına sebep olmuştu.
Son yakınlaşmamızı planlamamıştım. Anın getirisi olarak ona yaklaşmıştım ve evet, onu gerçekten öpmek istemiştim ama gözünde bunun için fırsat kollayan biri olmak istememiştim. Beni yanlış anlamasından çekinmiştim. Duygularımdan tam emin olmadan onu öpüp kafasını karıştırmak istememiştim. Onu düşündüğüm için kendimi geri çekmiştim.
Peki o ne yaptı? İki gün konuşmayınca kendini hemen en yakın arkadaşının kollarına atmıştı. Üstelik onu öpen kendisiydi. Bunu çok net bir biçimde görmüştüm. Çok yakınlaşmışken türlü sebeplerle öpmediğim kız başkasını çok rahat bir şekilde öpmüştü. Buna sinirleniyordum.
Evde kaldıkça dün geceyi hatırlayıp kendime işkence ediyordum. Dışarı çıkıp biraz hava alsam iyi olacaktı.
Yanıma kameramı bile almadan evden çıktım. Bugün kafamı dinleyecektim. Başka hiçbir şeyle uğraşmayıp kendimle zaman geçirecektim.
Garaja inip motorumu çıkardım. Sahile inecektim. Ben motora binip kaskımı takarken Ekin'de evden çıkıyordu. Fark etmiştim ama görmemezlikten geldim. Motorumla ilgileniyormuş gibi yaptım.
" Naber ? " Dedi duymam için sesini yükselterek. Net bir şekilde duymuştum ama bu sefer duymamazlıktan geldim.
Sanki o yokmuş gibi davranmak kaba ve kırıcıydı belki ama sinirim geçene kadar onunla konuşmak istemiyordum.
Gaza basıp onu arkamda bıraktım.
***
Ekin'den
Ona seslenmiştim ama beni takmamıştı bile. Ona ne yapmıştım ki? Bana yakınlaşıp sonra uzaklaşan kendisiydi. Benim ona soğuk davranmam gerekirken o bana soğuk davranıyordu.
O günden sonra Aslı olayı falan derken doğru düzgün konuşamamıştık. Bizim aramızda bir sorun yoktu. Bora da sorun yapmıyordu. Onun derdi Aslı'ylaydı. Ulaş neden böyle yapıyordu anlam verememiştim.
Beni cidden duymadığını düşündüm. Yoksa mantıklı hiçbir açıklaması yoktu.
Alışverişe çıkacaktım. Birkaç yeni kıyafet almam lazımdı. Alışveriş merkezine gitmek için yola koyuldum.
Bir yandan da dün gece geliyordu aklıma. Yağız'ı öpmüştüm. Evet kör kütük sarhoştum ama bunu hatırlıyordum. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum. Ona başka bir gözle bakmıyordum. O benim arkadaşımdı. Bu aralar kafam allak bullak olmuştu. Üstüne Ulaş'ı öpmek isteyip istemediğimi sormuştu. Bir cevap vermeden onu öpmüştüm. Yaptığım büyük bir hataydı. Çünkü umutlanacaktı. Kim olsa umutlanırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÖNTGENCİ (Tamamlandı)
Jugendliteratur" Beni bırakmayacak mısın yani ? " Dedi meraklı gözlerle. Gözlerinin içine baktım. " Tabi ki bırakmayacağım " Onu nasıl bırakabilirdim ki? Gülerek kollarını boynuma doladı. " O zaman sen benim kahramanımsın ! " Diye bağırdı. Çocuk gibiydi. Belindeki...