Röntgenci - 20

144 15 28
                                    

Eveeeettt sonunda geldim! Bir süredir yoktum farkındayım. Nedense yazmak istemedim. Belki de ard arda bölüm atmamdan kaynaklandı. Ama şimdi devam etmek istiyorum. Bölümün bir kısmını yazmıştım. Şu an çok hastayım ve yatak döşek yatarken bölümü tamamladım. Kısa bir bölüm oldu ama arayı fazla açmadan yayımlayayım dedim. Dönüş bölümü olsun. Çok daha uzun ve güzel bölümler gelecek. Yazmadığım günlerin telafisini yapacağım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar bitanelerim :)

20.BÖLÜM

Bora'dan

Birkaç gündür Yağızlara gelip gidiyordum. Gece de onlarda kalmıştım. Çünkü Ekin kısa bir mesajla Ulaş'la sevgili olduğunu söylediğinden beri Yağız kendi kabuğuna çekilmişti. Haklıydı da. Yıllarca bir şeyleri içinde tutmuştu. Şimdi ise karşılık bulamadığında onunla konuşmayı keser diye açılamadığı kız henüz yakından tanımadığı bir çocuğu tercih etmişti. Kim olsa üzülürdü.

Koltukta boş boş oturmuş yere bakıyordu. Her zamanki gibi durgundu. Islık çaldım. Kafasını hafifçe kaldırıp bana baktı.

" Oğlum çık şu depresyon modundan yeter ya. Çok sıkılıyorum ben " dedim kollarımı göğsümde birleştirirken.

" Depresyonda olmam için bir sebep mi var ? " Dediğinde dudağımı ısırdım. Salak gibi aklımdan geçenleri tartmadan söylemiştim ve aklına Ekin'i sokmuştum. Gerçi çıkmadığına emindim ama yine de bir an olsun onu hatırlatacak bir şey söylemek istemiyordum.

Açıklama yapmadan konuyu değiştirdim. " Kanka bir kız var. O kadar güzel ki. Sanırım aşık oldum. Gel göstereyim. " Dedim. Oturduğum yerden kalkıp onun yanına oturdum. Instagram'a girip kızın hikayesini açtım. Hikaye bittikten hemen sonra Ekin'in hikayesi açıldı. Ulaş'la sahilde fotoğraf atmıştı. Hemen hikayeden çıkıp ekranı kilitledim.

Yağız'ın yüzü düşmüştü. " Saklamana gerek yok. Üzülmüyorum " dedi. Canının sıkıldığına ve üzüldüğüne o kadar emindim ki. O da dışarıdan bunun anlaşıldığını biliyordu ama yalan söylüyordu işte.

Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. " Biliyor musun Yağız? Aslı'nın beni aldattığını öğrenince yıkıldım. Çünkü kısa bir süredir tanışıyor olsak da ona anlam yüklemiştim. Onu hayallerimin bir parçası haline getirmiştim. Birçok plan yapmıştım. Belki komik gelecek ama... " Güldüm ve devam ettim. " Onunla evlenme hayalleri bile kurdum. Sonuç olarak hiçbiri olmadı. Sadece üzüldüm. Geceleri çocuk gibi ağladım. Ondan kurtulduğuma şükretmem lazımken içten içe bana geri dönmesini istedim. Ben az bir şey yaşamamıza rağmen böyleysem sen istersen beter ol. Yine de yargılamam seni. Çünkü sen yıllarca sevdin. Sadece sevgin değil, hayallerin, planların, hevesin...her şey yerle bir oldu. Bunun için utanıyorsan utanma. Çünkü sen sevmek dışında bir şey yapmadın " dedim.

İç çekti. Gözlerini kısa bir süre kapatıp bana döndü. Ellerini dizlerine koydu. " Yapacak bir şey yok. Mutlu olsun yeter ama keşke senden uzaklaşmasaydı " dedi. Evet benden de uzaklaşmıştı haliyle. Sadece Ulaş'a zaman ayırmaya başlamıştı. Benimle günlerdir konuşmuyordu.

" Sorun değil. Hem ben seninle takılmak istiyorum. Baksana ne diyeceğim. Bugün sahile gidelim mi ? Geçen yaz dinlemeye gittiğimiz grup geliyor " Dedim. Ekin, ben ve Yağız gitmiştik. Amacım tamamen onun kafasını dağıtmasını sağlamaktı. O böyle mutsuzken ben de eğlenemiyordum. Ekin'i geri döndürmek zor olacaktı. Yağız'ı geri kazanmak daha kolaydı.

Dudak büktü. " Yok ya iyi böyle " dedi. Oflayarak ayağa kalktım. " Bana bak gidiyoruz. İtiraz istemiyorum "dedim parmağımı ona sallayarak. Kaşlarını çattı. " İstemiyorum abicim zorlama " dedi. Bu sefer kaşlarını çatan ben olmuştum. " Zorlarsam nolur ? " Elini havaya kaldırıp sabır diledi. " Git işine sana patlamayayım "

Üzerine eğilip ellerimi omuzlarına koydum. " Ekin iki günlük çocuk için terk etti lan bizi. Daha dün üç kişiydik bugün iki kişiyiz. Şimdi de sen kendini bırakıyorsun. Tamam abicim ben de bırakıyorum. Dağılalım o zaman. Ekin yarın o çocuktan sonra ilk bize gelecek. Gerçi biz diye bir şey kalmayacağı için başka kapıya gider artık " deyip doğruldum. Arkamı dönüp kapıya ilerlediğim sırada derin bir nefes aldı. " Kaçta buluşuyoruz ? " Arkamı dönmeden gülümsedim. İkna edebilmiştim.

Başımı ona çevirdim. " Sekizde hazır ol. Buraya gelirim. Birlikte geçeriz " Başını salladı. Gülümseyerek evden çıktım.

***

Ekin'den

Dakikalardır dolapla bakışıyordum. Akşam Ulaş'la sahile çok sevdiğim bir grubu dinlemeye gidecektim. Geçen yaz bizim çocuklarla gitmiştim. Grup bu sene de gelmişti ve bunu kaçıramazdım. Ulaş teklifimi hemen kabul etmişti. Ne giyeceğime karar verebilirsem hazırlanmaya başlayacaktım.

En sonunda pes edip haki straplez crop ve siyah şort aldım elime. Onları hızla üstüme geçirdim. Rahat olmak en iyiysiydi. Saçımı düzleştirdim ve abartı olmayacak şekilde makyaj yaptım. Aynaya baktım. Gayet hoş gözüküyordum.

Aşağı indim. Annem televizyon izliyordu. Başını kaldırıp bana baktı. " Oooo çok güzel olmuşuz Ekin Hanım " Utanmıştım. Gülümsedim. " Cidden güzel olmuş muyum ? " Dedim merakla. Başını salladı. " Hem de çok. Dikkat et kendine. Telefonunun sesi açık olsun. Anahtarını da al " dedi. Yanağına bir öpücük kondurdum. " Merak etme " dedim.

Kapıya yönelip siyah Converselerimi giydim. Anneme son bir kez gülümseyip evden çıktım. Ulaş başını telefonuna eğmiş beni bekliyordu. Beni fark edince başını kaldırıp gülümsedi. " Sonunda teşrif edebildiniz "

"Hazırlanmam uzun sürdü " dedim utangaç bir tavırla. Parmağıyla beni işaret etti. " Bunun için mi uğraştın cidden ? " Dedi kaşlarını kaldırarak. Suratım düştü. Bir anda ciddileştim. " Beğenmedin herhalde " dedim soğuk bir sesle. Bana yaklaştı. Gözlerimin içine baktı. " Üzgünüm ama bu halinden sonra seni asla bırakmam. Daha da aşık oldum " dedi ve belimden çekip yanağıma bir öpücük kondurdu.

Gülümsedim. Cidden şapşaldı. " Salaksın " dedim. Sırıttı. " Aklımızı başımızdan alan biri varsa demek ki " dediğinde hoşuma gittiğini belli etmemek için kendimi sıktım. Dediği en küçük şey bile beni mutlu ediyordu. Konuyu değiştirdim. " Yürüyerek mi gideceğiz yoksa motorla mı ? "

" Konuşa konuşa gideriz diye düşündüm " dedi. Güzel fikirdi. Onunla konuşmayı seviyordum. Onunla konuşurken zamanın nasıl geçtiğini bile bilmiyordum. Gülümsedim. " Harika " Parmakları parmaklarıma kenetlendi ve elimi kaldırıp öptü. Ellerimiz kenetli bir şekilde yürümeye başladık.

Gece şimdiden güzel başlamıştı. Kalanı daha da güzel olacaktı.

RÖNTGENCİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin