Dynameis

293 35 19
                                    

➽ Chou Tzuyu,Dynameis

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chou Tzuyu,Dynameis.

Arabadan çıktığımızda hayranlıkla önümdeki mimariye baktım. Şatoyu andırıyordu adeta. O kadar güzeldi ki gözlerim alamıyordum. Karın rengi ile çok uyumluydu,birlikte kitaplardan çıkmış gibi gözüküyorlardı. Beyaz renklerine hakim olan mimariye ağzım açık bakarken bana doğru koşan kızı görmemle korkuyla Umji'nin arkasına saklandım. "Korkma. Lisa biraz dost canlısıdır."

Altındaki bol eşofman ve üstündeki bol gömlekle maskülen bir tarzı vardı. Siyah uzun saçları ve kahküllere sahipti,gözlerinin güzelliği ise beni etkilemişti,çok güzeldi. Yüzündeki büyük gülümseme ile herkesin arkadaş olmak istediği bir insana sahipti. "Hey,hey,hey,hey ben Lisa! Sen adın ne? Bence dost olmalıyız. Özel gücün ne? Hey,yeni arkadaşız biz yüzüme bak!"

"Özel güç mü?" Kendi kendime mırıldandığımda kaşlarımı çatmama engel olamadım. Herkes bir şey mi içmişti,neden olağanüstü şeylerden bahsedip duruyorlardı ki? Ona hareket etmeden bakmama rağmen o kafasını Umji'nin bir sağına bir soluna götürerek beni aramaya çalışıyordu. Ama ben buradaydım. Aniden çekilmemle şaşkınlıkla kafamı kaldırdım.

"Ben hafıza silebiliyorum. Sen ne yapıyorsun güzellik?" Şaşkın şaşkın etrafa bakarken o kolumu sıkıca sarmıştı. "Neden bahsediyorsun?" Onun aksine sakin bir şekilde sorduğumda ağzı açık bir şekilde bana baktı. "Ne,bilmiyor musun? Bayan Firmidd özel olan çocukları bu okula topluyor."

"Dalga geçme." Kaşlarımı çatmama engel olamazken onun ise gülüşü solmuştu. "Ama ben dalga geçmiyorum ki,bana kızma,kırılırım."

Kollarını göğsüne bağlayıp dudağını büzerken Dynameis denilen yere sonra ise beni kaçıran gruba baktım. "Kaçıksınız siz." Kafamı iki yana sallayarak konuştuğunda gri saçlara sahip olan kız kaşlarını çattı. "Seni duyuyorum."

Etrafıma baktıktan sonra kaçmak için adım atmıştım ki kolumdan sertçe tutulmam ile beni tutan kişiye baktım. Hoş,kaçsaydım da bu soğukta tek başıma ölürdüm muhtemelen.

"Başına bela almak istemezsin." Eunwoo ifadesiz bir şekilde konuştuktan sonra umutsuzlukla omuzlarım çöktü ve kendime engel olamadığımda gülmeye başlamıştım. "A-ay delirdi!" Lisa korkarak bana baktığında gülmem daha da arttı.

"S-siz delirmişsiniz. Ne özel gücü? Ne hafıza silmesi? Şakalarınız daha gerçek olmalı. T-Tanrım." Gülerken konuşmak ne kadar zor olsada kesik kesik nefesler alarak konuşmaya çalıştım. "Vernon şunu sustur."

Eunwoo'nun dediği şey ile yüz hatları keskin çocuk gözlerini kapatarak bir şeyler demeye başlayacaktı ki gelen bağırış ile hepimiz korkarak tepedeki ihtişamlı balkona baktık.

"Kızın üzerinde güç yok demedim mi? Herkes odama!" Herkes birbirine bıkkın bir şekilde bakarken ben anlamsızca etrafa bakıyordum. Kendimi bir masalda gibi hissetmeme ise engel olamıyordum.

"Başımıza şimdiden bela açmaya başladın fare. Yürü." Eunwoo sert bir dille bana kızdıktan sonra yürümem için sırtımdan ittirdi.

"Benimle derdin ne?" Eunwoo bana bakmadan devam ederken bıkkın bir şekilde nefes verdim. Sanırım benden tek haz etmeyen oydu. Ona hiçbir şey yapmadığım halde. Asansöre bindiğimizde sol omzumda ağırlık hissetmem ile kaşlarımı çatıp omzumu silktim. "Bir sorun mu var?"

Umji'nin sorduğu şey ile kafamı yavaşça salladım. "Sanki omzumda bir ağırlık var gibi hissettim de, geçer herhalde."

Dediğim şey ile Eunwoo bıkkınca nefes aldı. "Moonbin burada mı?"

Herkesten "göremiyoruz." Sesi çıkarken hepsinin aynı anda bağırması ile yerimden sıçradım. "Moonbin!" Çocuk yanımızda değildi işte,ciddi anlamda kafayı sıyıracaktım. Neye bağırıyorlardı? Hiçbir şey anlamıyordum.

Eunwoo sert haraketlerle omuzumun üstünden ağırlığı çekince şaşkınlıkla birden yanımda beliren Moonbin'e baktı. "Yavşama demiyor muyum kızlara ben?" Eunwoo tıslarcasına konuşurken Moonbin korku ile yüzünü kapattı. "Demiyorsun!"

"Biz sana sapıklık yapma demiyor muyuz? Gücünü art niyetli şeyler için kullandığın için Bayan Firmidd'e bunu ileteceğim."

Gri saçlı kız dominant bir sesle konuştuğunda Moonbin yüzünü korkuyla buruşturdu. "Lütfen söyleme! Sadece merak ettim."

"Neyi?" Eunwoo sorgularcasına ona bakarken Moonbin korkak bir gülümseme ile ona baktı. "Kokusunu."

"Sapık herif." Lisa,Umji ve gri saçlı kız Moonbin'in saçlarını çekerken Eunwoo umursamaz bir tavırla kaçmasın diye Moonbin'in ceketinin ense tarafından tutuyordu. Ona bakarken gözleri beni buldu.

"Ne bakıyorsun? Sana özel değil,grubun lideriyim. Bu grup benim gözetimim altında."

Özellikle benim için yaptığını düşünmemiştim ki zaten. Hiçbir şey demeden önümü döndüğümde herkes saçlarını düzelterek asansörden çıktı.

"Yürü." Eunwoo Moonbin'in kalçasına tekme attığında Moonbin normal olmayan bir hızda duvara tosladı.

Korkuyla yardım etmek için yanına atılacağım sırada önüm kesildi. "Bu kadar iyi olma fare." Ona gözlerimi devirmeme engel olamazken Moonbin'in tosladığı duvara baktım. Duvarda bazı kısımlar içe çökmüştü. "Burnu kırılmış olabilir."

Endişe ile Umji'ye baktığımda Umji yere eğilip hiç beklemediğim bir anda Moonbin'in burnunu çevirip düzeltti. Çıkan sesle yüzümü buruştururken şaşkınlık nidama engel olamadım. Sanırım kusacaktım. "Ağzını kapa."

Ben nereye düşmüştüm böyle?

Bir rüyada olmayı diledim. Duvara baktığımda duvar yavaş bir şekilde eski haline döndü. "Siz nesiniz? Burası neresi?" Ciddi bir şekilde onlara baktığımda gelen sesle hepimiz arkaya döndük.

"Sonunda geldin Tzuyu." Kaşlarımı çatarak adımı söyleyen kadına baktım,kocaman bir gülümseme ile bana bakıyordu. İnce yuvarlak gözlüklere sahipti,mor saçları topuz halinde toplamıştı,delice bir makyajı vardı ve üstünde siyah uzun bir elbise vardı. Ben hangi tımarhaneye düşmüştüm böyle?

"Harry Potter'da mıyız?"

Flop kalan ama kitaplarım arasında en kaliteli konuya sahip olan kitaplarımdan biri✌️

𝐝𝐲𝐧𝐚𝐦𝐞𝐢𝐬 | 𝐞𝐮𝐧𝐰𝐨𝐨 + 𝐭𝐳𝐮𝐲𝐮 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin