➽ Tanrısal Bakış Açısı.
Sağ gözünü kapayıp,tek gözüyle hedefini belirlerken gerdiği yayı büyük bir dikkatle serbest bıraktı. Gözlerini kısıp okun hangi rakama geldiğine baktığında 9 ve 10 arasındaki çizgide duruyordu. Koç elindeki küçük büyüteç ile okun geldiği bölgeye bakarken herkes soluğunu tuttu. "10!" Tzuyu hiçbir tepki vermeyip bakışlarını rakibinin tahtasına dikerken Irene torbanın içindeki oku yayına taktı.
"Melek olduğuna şaşmamalı." Jackson sessizce mırıldandığında yanındaki kız kaşlarını çatarak ona baktı. "Ne dedin?" Jackson telaşlasada bunu belli etmeyip soğukkanlılık ile, "Hiçbir şey." Kız umursamayıp önüne dönerken Jaehyun koruyucu kalkanı büyü yaparak daha da sağlamlaştırdı.
Tüm spor salonu okçuların alanına doluşmuş,Tzuyu'nun kulüp birincilerini teker teker elemesini tek bir solukta izliyorlardı. Irene hırsla oku kaldırdığında gerginlikle dişlerini biririne bastırdı. Bu çaylağın birinciliği almasına izin veremezdi. Irene dart tahtasına bakarken koç 15 saniyeden geriye sesli bir şekilde saymaya başlamıştı.
Irene gerdiği yayı bırakırken hedef tahtasına aynı Tzuyu'nun ki gibi 9 ve 10'un arasında saplanması ile soluğunu tuttu. Koç yeniden büyüteçi oka yakınlaşırdığında düdüğü üfleyip bağırdı. "10! Berabere!"
Irene yenilgiye uğramamıştı,evet ama yıllarca üstüne çalıştığı sporun büyük çabalarla birinci olup,herkesi yenip okların kraliçesi ünvanını almıştı. Şimdi ise ondan küçük,hayatında hiç okçuluk ile uğraşmayan bir kız onunla yarışıyordu. Gözlerini kısıp sakin tavırlarla yayı yere bırakan kızı izledi.
Kulübün önde gelen adlarını yenmişti,ancak Irene ünvanını kimseye kolay kolay kaptırmazdı. İnsanların ona olan imalı bakışları sinirlerini bozarken hiçbir şey yokmuşçusuna gülümseyip Tzuyu'nun yanına gitti ve tokalaşmak için uzattı. "Tebrik ederim."
Çember şeklinde olan topluluk tedirgin bakışlarla Irene ve Tzuyu'ya bakarken Jaehyun koruyucu Kalkan'ı güçlendirmek için öyle güçlü bir şekilde büyü yapıyordu ki alnında terler oluşmuştu.
Çünkü Irene tehlikeliydi. Sınıfı alt tabaka olsada,sınıfında en iyisiydi. İstediği zaman karşısındaki kişinin vücuduna elektrik vererek ona büyük şoklar yaratabiliyordu,isterse öldürebiliyordu ancak bunu ona öğretmek yasaktı. Bayan Firmidd bunu ona yasaklamış olabilirdi ama hırs insana her şeyi yaptırabiliyordu.
Tzuyu gülümseyerek ona uzatılan eli tuttu. "Teşekkür ederim. Çok iyi oynadın."
"Ben her zaman iyi oynarım çaylak." İddialı ve soğuk sesindeki imayı anlamamak zor olamamıştı,Tzuyu cevap vermeyip,elini çekmeyi seçti. Arkasını dönüp gidecekken omzumun üstünden ona bakıp sırıttı. Neden sessiz kalacaktı ki,onu laflarıyla alttan alttan uyarırken küçük görünmek istemiyordu.
"Bir dahakine yenerim,haberin olsun. Sıkı çalış." Herkesin ağzından 'oo', 'siktir Irene'e ne dedi o?' , 'çüş' tarzı laflar çıkarken Irene sinirle köpürdedirdiğini hissetti,bir an sinirden başı döndü. Sinirle elini kaldırıp vücuduna elektrik verecekken kolunun can acıtacak derecede tutulmasıyla dondu kaldı. "Sakın. Ona zarar vermeye kalkarsan olacakları biliyorsun."
Aynı onun gibi sinirden gözlerinden ateş fışkıran oğlana sinsi bir gülümseme ile bakarak kolunu kurtardı. "Basit bir kız için mi bu öfke? Gücü bile yok,yakında gebermesi çok yakındır." Meydan okuyan gözlerle ona bakarken Eunwoo alayla güldü.
Chou Tzuyu'nun kim olduğunu bilse küçük dilini tutar,bir daha onun ağzını bile alamayacak duruma gelirdi. "O kız benim sevgilim. Bir daha onun hakkında böyle konuşurken Dynameis'in kapısından giremezsin Irene." 'Sevgili' kelimesi ile kaşlarını yukarıya doğru şaşkınca kaldırdı,Cha Eunwoo'nun kıymetlisine kim bulabilirdi ki zaten? Bu dedikodu yakında yayılırdı.
Irene sinirle güldü,alt dudağını ısırdı. "İncitmem biricik sevgilini merak etme."
Dynameis'e çöken karanlık ile birlikte yayılan dedikodu yemek salonunu sarmıştı. Bunlardan bir haber olan Chou Tzuyu ise önündeki yemeğe odaklanmıştı. Lisa ve Minhyuk ise dedikodunun kaynağını bulmaya çalışıyorlardı. "Neden herkes bana bakıyor?" Tzuyu'nun sakin ama şüpheli sesi ile bakışlar ona dönerken Tzuyu koca gözleri ile hepsine teker teker baktı. "Şey-"
"Sevgilim." Tzuyu'nun yanındaki boş alanın dolması ile çıkan hitapla kaşları hızla çatışırken Eunwoo bozuntuya vermeyip tepsisini masaya bıraktı. "Ne bakıyorsun öyle bön bön?"
"Ne saçmalıyorsun-" Tzuyu'nun yükselen sesi ile dikkatler kesilirken Eunwoo onu umursamayıp kolunu onun omzuna attı ve dibine çekerek ona baktı. Ancak Tzuyu şokla kalmış yakınındaki yüze bakıyordu. Eunwoo flörtöz bir şekilde Tzuyu'nun saçlarını arkasına atarken baş parmağını boynuna sürttü.
Tzuyu alev aldığını hissetti,öylece kalakalmıştı sanki,ne hareket edebiliyor ne de bir şey diyebiliyordu. "Ne-neden böyle davranıyorsun? Seni affedeceğimi mi sanıyorsun?" Eunwoo ağzındaki yemekten dolayı sağ yanağı şişmiş olan Tzuyu'nun tatlı haline gülümsedi. Tzuyu ise onu süzdüğünün farkına varıp lokmasını yuttu.
Onları uzaktan gören herkes iki sevgilinin atışmasını izliyor gibi gözüküyordu ama olay tamamen başkaydı. Tzuyu omzunu silktiğinde Eunwoo'nun eli onun bedeninden ayrılmayarak ince beline sarıldı. Tzuyu'nun midesi fena şekilde çalkalanıyordu.
Eunwoo, Tzuyu'nun önüne gelen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırırken kulağına yaklaştı. "Özür dilerim." Sıcak nefesi kulağına çarparken Tzuyu hiç mantıklı düşünemiyordu. Aklı uçup gitmişti resmen. "Affedecek misin beni?" Burnunu onun yanağına sürttüğünde Tzuyu yutkunup kafasını geriye çekti. Çok heyecanlanmıştı,kontrol edemeyeceği bir şekilde hemde. Eunwoo'nun ise Tzuyu'nun yumuşacık esmer tenine dokunmak hayal edemeyeceği bir şekilde hoşuna gitmişti. Fena güzeldi,çok güzel kokuyordu. "Bir iblis ile bu kadar yakın olmamalısın. Dikkat et,yakar canını."
İmalı lafına karşılık pişmanlığı tekrar iliklerine kadar hissetsede kendini ona affettirecekti. "Yanmışım ben yanacağım kadar."
Eunwoo'nun yoğun bakışları ve sözleri
karşısında Tzuyu lafları ne kadar yanlış anladığını söylesede öyle değildi.Eunwoo ona resmen ona aşkını ilan ediyordu. "Ne bu şimdi? Kötü bir şaka mı?" Tzuyu gözlerini kırpıştırıp anlamaz gözlerle etrafına baktı. Ellerini göğsüne koyup onu iteceği anda Eunwoo buna izin vermeyip sırtına çıkardığı eliyle sıkıca onu tuttu. "Kalbimi kırıyorsun."
"Kırılsın. Umrumda değil. İstersen parçaları da yok edebilirim." Tzuyu daha fazla direnmeyip çatalına batırılı olan makarnayı ağzına götürürken Eunwoo ciddi bir ifade ile ona baktı. "Sana kendimi affettireceğim."
"Hm,hm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐝𝐲𝐧𝐚𝐦𝐞𝐢𝐬 | 𝐞𝐮𝐧𝐰𝐨𝐨 + 𝐭𝐳𝐮𝐲𝐮 ✓
Fanfiction➽ Chou Tzuyu kendini birden bire Dynameis denilen okulda bulur. @thelivarina| 2020 Chou Tzuyu + Cha Eunwoo