Beklenmedik Ziyaret

55 4 0
                                    

  Babam bugün bir yere ziyarete gideceğimizi söyledi. Her zamanki gibi bir ziyaret olacak sanıyordum...
———————————
   Sarı saçlarımla oynayıp stresten ölüyordum. Zümrüt gözlü, sakura  saçlı çocuk -Adı natsu idi- bana gözlerini dikmişti. Çok korkutucuydu
ama ses çıkarmayıp görmezden geldim. Anladığım kadarıyla babamla önemli bir iş yapacaklardı ve bu yüzden davet edilmiştik. Yemekler yenilmiş, herkes bir yana dağılmıştı babalarımız bir kenarda sohbet ediyordu. Natsu'nun abisi ve karısı odalarındaydı sadece ben ve natsu kalmıştı. Oturup birbirimizi süzüyor ama konuşmuyorduk.

  En sonunda Natsu sesizliği bozdu. Kendi yerindan kalkıp benim yanıma oturdu.
"Aynı kolejdeyiz dimi?"  Konuşma başlatmak için kötü bir seçimdi ama çabasını takdir ettim.
"Evet" gülümsedi. Gerçekten çok içten bir gülümsemeydi.
Daha fazla konuşmadık.

     gece böylece bitti. Eve gidince hemen uyudum yarın okullar açılcaktı ve sınıflar değişcekti acaba neler yaşanacak?

   Sabah uyanıp hemen hazırlandım.
Okula varınca yeni sınıfı bulup girdim.
    Sınıfa girince ilk gözüme takılan juvia idi. Yanına gidip selam verdim sonra beraber sıramıza geçtik. Sınıfa dikkatli bakınca arka sırada oturan Natsu'yu fark ettim. Küçük çaplı bir kalp krizinden sonra kendime geldim.
Elbette onla aynı sınıfta olmamız normal aynı koleje gidiyoruz sonuçta.
  En sonunda Gray de geldi sınıfa. En arkaya Natsu'nun yanına geçti.
  "Arkadaşlar sanırım"
  "Efendim?"
  "Natsu ve Gray arkadaşlar galiba"
  "galiba öyle"

   Dersten sonra Gray'in yanına gidip sohbet ettik. Natsu konuşmuyordu sadece pür dikkat beni izliyordu ve bu biraz korkutucuydu. Yine sesimi çıkarmadım.
  "Gray sama okuldan sonra lucy ben ve sen biryerlere gidelim mi?"
   "Neden olmasın Natsu bize katılmak ister misin?"
    "Olur"

  Okul çıkışı

   Sınıftan hep beraber çıktık. Biraz yürüdükten sonra bir cafede oturduk.
Daha çok Juvia ile Gray konuşuyordu ama Natsu da konuşmaya başladı.
   "Lucy, biliyor musun?"
   "Neyi?"
   "Dün bize sadece bir ziyaret için gelmediniz"
   "Neden geldik?"
   "Babalarımız bağ kurmak için bizi evlendirecekler"
   "NE?!!Dalga geçiyor olmalısın Ben senle evlenemem!"
   "Ben de sana meraklı değilim!"
Juvia ve Gray bize bakıyordu.
   "Lucy gerçekten Natsu san ile evlencek misin?"
   "Bilmiyorum juvia"
 
Akşam
  
   "Baba beni Natsu ile mi evlendirceksin?!"
   "Natsu söylemiş galiba evet sizi evlendireceğiz"
  "Böyle birşeyin imkanı yok!!"
  "babana karşı gelebileceğini mi sandın!?"
  "A-ama..."
  "Bu evlilik olucak başka şansın yok!"
Sinirli bir şekilde evden kaçtım. Aklımda sadece sting vardı ona ayrılmak zorunda kaldığımızı nasıl anlatacaktım.
    Evine kadar gittim ve kapıyı çaldım.
Kapıyı açtı.
    "Lucy burda ne işin var?"
    "E-evden kaçtım"
    "Neden?"
    "Babam beni natsu dragneel ile evlendirmek istiyor!"
    "Nasıl yani... olamaz..."
    "Ayrılmamız lazım...Özür dilerim"
Kapıya doğru yürüdüm son derece mutsuzdum ve kaderime razı olmaktan başka şansım yoktu. Sting elimi tuttu saçımı okşayıp bana sarıldı. Ağlamaya başladım ondan ayrılmak istemiyordum ama zaten evlenmemiz bile imkansızdı. O zengin değildi ve babam ondan nefret ediyordu -Jude de nalu shipliyor galiba-
     kapıyı açtım ve yürümeye başladım. Ne kadar şanssızdım jude elimden tüm haklarımı almıştı onun gözünde sadece bir kuklaydım. Eve dönmekten başka şansım yoktu öyle yaptım.
 
Sabah
  
  Kalkıp formaları giyip sarı saçlarımı yandan bağladım bugün için hiç heyecanlı değildim maalesef. Kahvaltıya indim babam -jude- yemek yemeye başlamıştı. Yanına oturdum ve yemeye başladım.
  "Lucy bugün yine ziyarete gidicez"
  "Tamam"
Kahvaltımı yapıp çıktım gerçekten herşey bitmişti hayatım mahvolmuştu ve elimden hiçbirşey gelmiyordu. Arabaya bindim ve okula doğru yol aldık.

    Okula varınca hemen Juvia'nın yanına gidip olanları anlatmaya başladım.
   "Yazık olmuş lucy"
   "Evet, artık Jude'nin kuklası oldum"
Gray yanımıza geldi ve sohbete katıldı.
   "Dün gece Natsu da çok sinirliydi bir türlü sakinleşmedi"
   "Neyse yapıcak birşey yok maalesef babam çok takıntılı biridir"
   
  Yerimize geçtik ve ders başladı. Natsu sanki tüm olayların suçlusu benmiş gibi bana kötü kötü bakıyordu. Ders sonrası sakinliğimi koruyamadım ve tartışmaya başladık.
   "Yeter bana böyle bakmandan sıkıldım!"
   "Görmüyor musun!? hayatımı mahvettin!"
   "Bir tek senin mi hayatın mahvoldu!"
   "Senin hayatın çokta umrumdaydı"
   "Ne kadar güzel söyledin dediğin gibi senin hayatında benim umrumda değil!"
   Sinirli bir şekilde juvia ile dışarı çıktım. Hava almam lazımdı.
   "Kötü bir başlangıç yaptınız lucy... Ama senin yaptığın hiç doğru değil bu zamanı kavga ederek değil birlik olarak atlatabilirsiniz"
   "Haklısın ama benim sinirimi bozuyor davranışları"
  "Alttan al biraz lucy daha kaç kez konuştunuz ki?"
  "Çok az konuştuk..."
  "Onu tanımayı dene bence ve şimdi gitte özür dile lucy"
  "Tamam jubi"

     Sınıfa geldiğimizde Natsu ve gray konuşuyorlardı. Natsu'ya yaklaşıp konuşmaya başladım.
   "Ö-özür dilerim"
   "Ne?"
   "Tartışma çıkardığım için üzgünüm" Gülümseyerek:
   "Sorun değil ben de özür dilerim. Yeniden başlayalım ben Natsu Dragneel babamın şirketinin halefiyim. Bir abim var o da doktor. Lise sonuncu sınıfım ve bir de kedim var adı happy peki ya siz?"
    "Ben Lucy Hertafilia lise sonuncu sınıfım kardeşim yok ve annem ben küçükken vefat etti köpekleri çok severim ama babam bir tane almama izin vermedi memnun oldum"
   "Ben de"

Merhaba bu ilk yazdığım hikaye umarım beğenirsiniz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ay Işığı Aşıkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin