Mew
Hey!
Gulf!!!!!!!!
Gereksiz insan ürünü
Hey iyi misin ?
Kötü görünüyorsun.
Ve kütüphane kapanmak üzere uyan hadi
Yoksa burada kapalı kalacaksın.
Ve kapıyı ben bizzat kapatacağım.😈.
.
."Sikeyim be ,GULFFF "diye Mew danışma bölmesinden kalkıp 6 masa ilerisinde yüzünü açık kitaba gömmüş adama seslendiğinde karşılık alamamasıyla öfkeyle ona doğru yürüdü.
"Hey ?Heyyy uyan hadi, burası uyumak için sağlıklı bir yer değil !"
Diye dürterken esmer olanın başının geriye düşmesiyle Mew korkmuş ve irkilerek geri çekilmişti.
Kısa şok Gulfun alnına yapışmış terli saçları ve kızarmış yanaklarını görmesiyle son bulmuştu.''Hasta mısın?"diye omuzunu dürterken her hangi bir tepki alamayınca Gulfun sandalyeye düzgün oturtarak titremeye başlayan adamın sandalyenin kenarına asılmış kazağını alarak üzerine öttüp geri çekildi.
Kısa bir durakmayla seçeneklerinde Win'e mesaj atmak ilk sırada olsada onu görünce kalbi acıdığı için bu ihtimalı geriye atıp bilinci yarı kapalı çocuğu kucağına alarak kütüphaneden çıkmıştı.
Gulfun anlamsız sayıklamaları ve indirmesine yönelik cılız ikazlarını umursamayıp yurda vardığında danışmadan oda numarasını öğrenip asansöre ilerlerken kucağındaki küçülmüş beden ilginçtir ki rahatsız etmiyordu.
Gulfun odası ikinci kattaydı ve kendiside dördüncü katta kaldığı için odayı bulmakta zorlanmıştı ve kollarını artık hissedemez olsa da sonunda odaya ulaştığında Gulfun zorlukla gözlerini açtığını fark etsede umursamayarak düzenli olan yatağa yerleştirmişti.Gulfun tam bir düzen hastası olduğunu elbette biliyordu.
"Benden bu kadar şimdi sıcak sıcak ölebilirsin Kanawut "diye uzaklaşacakken bileğine sarılan el ile duraksamıştı.
" Su. "
Gulf sssizce mırıldandığında Mew bıkkınlıkla onaylamış mini buz dolabına ilerleyerek kapıyı açacakken buz dolabına yapıştırılmış notu görmesiyle kaşları çatılmıştı.
"Hey Gulf bu gece yurda dönmüyoruz.Win de bizimle notu görürsen gelmeye çalış
'Gun '"Sikik piç ,sevgilisi hastayken dışarda ne bok yiyor bu?"diye söylene söylene suyu Gulfa götürdüğünde diğerinin yataktan biraz yukarı kayarak onu izlediğini görmesiyle ifadesizce yataktaki boşluğa oturdu.
''Sevgiline mesaj at.Dışardalarmış."diye söylediğinde Gulf omuz silkerek suyu içtikten sonra yatağa tekrar uzanıp battaniyeyi tepesine kadar çekmişti.
"Hey ne yapıyorsun ?Aç şunu boğulacaksın,ateşin var gerizekalı,ölmeyi falan planlıyorsun?"diye Mew sonunda battaniyeyi aşağı çektiğinde Gulfun dolu dolu gözleriyle karşılamayı beklemiyordu.
"Ne oldu ?Bir yerin mi ağrıyor...Neyse banane ya gidiyorum ben, o sevgiline haber ver."diye kalktığında Gulfun mırıltılı sesini yine onu yolundan etmişti. Bu ses tonuna neden karşı koyamadığını çözemiyordu.
"Kütüphaneye gelmeden önce tekrar kavga ettik.Beni sadece seks için istediğini söyledi."diye kesik kesik konuştuğunda Mew aşık olduğu adamın bu kadar piç olmasına anlam verememişti.
"İki gündür konuşmuyoruz ve bu çok boktan.Onu seviyorum ama cinsel bir şeye hazır değilim.Onu öptüğümde içimdeki tuhaf şey beni ilerisi için durduruyor Beni beklemesi gerekmez mi ha?"diye derin bir iç çekip söylerken Mew küfür savurarak kalktığı boşluğa tekrar oturmuştu.
"Hazır değilsen beklemesi gerekirdi elbette.Bunun için yemeden, içmeden kesilip hasta oldum deme sakın?" diye hasta adamın terden ıslanmış saçlarını istemsizce geriye taradığında Gulf gözlerini huzurla kapatmıştı.
İstediği Windi. Onunda böyle şefkatle ona dokunmasını, anlayışla karşılamasını istiyordu ama bunları düşmanında görmesi kötü bir ironiydi.
"Hayır.Sadece bir kaç gündür çok halsiz hissediyorum.Yediklerimi kustuğum için bu gün bir şey yemedim, o yüzden güçsüz düştüğüm için bu haldeyim sanırım."
"Gerizekalısın gerçekten Gulf.
Senden nefret etsemde şimdi gidip sana güzel bir şeyler getireceğim yemekhaneden ve sen getirdiğim her şeyi ses çıkarmadan bitireceksin,anlaşıldı mı ?"diye gülümsediğinde Gulf kalbinin çırpınışlarına küfür ederek sadece kafasını sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love or Hate [MEWGULF]
FanfictionYanlışlıkla birine dokunabilir misiniz? Eğer bu gözü aşktan kafayı yemiş Mew Suppasit ise neden olmasın Kamp ateşinin etrafından dönen muhabetten güç alıp kampın en sonundaki çadıra girdiğinde aklında tek bir cümle dönüyordu. "Onu kendinin yapar...