"ruhum

162 22 15
                                    

"yemin ederim ki,"

Hıçkırık sesleri dinmeden devam ediyor,
akan bir damla yaş daha eski anıların tatsız gölüne karışıyordu.

Park Jimin yorgun bedeninin izin verdiği kadar ağlıyordu artık.
Ona ağlayabilirsin dediği zaman ağlıyor artık sus dediği yerde susuyordu.

Çok yorulmuştu,
aynı ev içerisinde onu çokça yoran bir şey daha vardı.

Park Jimin'in sözlüğüne uymayan kelimeleri onu yaralıyor,
Tanrı'dan istediği şeyler ise ruhunu kurutuyordu.

Park Jimin kurumaya yüz tutmuş bir çicek iken,
Min Yoongi onun muhtaç olduğu suydu.

Peki Min Yoongi neredeydi?
Sevgilisi ağlarken o neredeydi?

Park Jimin ağlamaya devam ederken açılan kapının sesi onu o tarafa bakmaya çekti. Kapıdan uzanan bir suret. Suretin sahibi ise hem muhtaç olduğu hem de kuraklığına neden olan kişiydi. Yavaşça ona doğru gelen sevgilisine dikkatini verdi. Hem ona sarılmak isterken hem de onun bu odada daha fazla bulunmasını istemiyordu. Bu nasıl karamsarlıktırki onu yerle bir ediyordu. Vücuduna dolanan eller neden onu sadece rahatlatmaya yetmiyordu? Neden minik ruhunu doyurmuyordu bu? Gözlerini kapatsa rahatlar mıydı yoksa Yoongi bunu da bozar mıydı? Yalnızca omuzlarında kalmak istiyordu Park Jimin. Orada kalmak,uyumak, uyanmak. Fakat Min Yoongi buna izin verir miydi?

Düşüncelerine boşluk gibi düşmüştü Yoongi'nin ondan ayrılması ve suratına gülerek bakması. Bu gülücüğü iyi biliyordu Park Jimin. Belli ki yine üzülecekti diye düşünmesine izin vermeden konuşmuştu Yoongi ve yine Jimin'in duyguları etrafa dağılarak onu incitmişti.

"Artık her şeyin kokusunu duyabiliyor ve görebiliyorum Jimin,
yemin ederim ki artık her şeyi yapabiliyorum."

ölüm nasıl kokar,yoonmin ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin