son: her bir zerremle, seni seviyorum.

408 39 33
                                    

Yaşayıp yaşamadığımı bilmiyorum. Yine her şey aynı oysaki, yine bir sonbahar, rüzgar kasvetli esiyor. Kuşlar yine göç etmek için hazırlanıyorlar, dalgalar yine sahille kavga etmeye başlıyor. Üzerine bastığım, kurumuş otlar çıtırdıyor. Bütün bu seslere eşlik eden, gözlerimin görmek istediği o bedeni arıyorum yanımda, ama yoksun.

Sol yanımda olmadığını bilmek canımı acıtıyor. Bedenin yanımda değil belki, ama söz verdiğin gibi ruhun yanımda süzülüyor. Aşkımı taptaze hissediyorum. Acı ise ondan daha ağır, daha bir boğuyor beni.

Yeniden gelecek misin, eskiden ağladığımız o yere? Orada çok acı çekerdik, ama gülüşlerimiz en çok orada gerçekti.

Şimdi yalnızlığımla boğuşuyor, nefes alamadığımı hissediyorum. Ellerim sana dokunmak istiyor, gözlerim seni görebilmek istiyor. Burada olmanı istiyorum, bana sarılmanı istiyorum, seninle konuşmak istiyorum. Birlikte her şeyimize şahit olan bu falezlere artık her geldiğimde sen olsaydın, şunları yapardık, diye iç geçiriyorum.

Kollarım çok üzgünler. Seni ağlarken, gülerken, sevişirken saran bu kollarım, sen can verirken de sana sarıldıkları için çok üzgünler. Kulaklarım son cümlelerini bana söylediğini duymanın yasını tutuyorlar. Hala o anın taze acısını yaşıyorum. Nefeslerin inilti halini alırken, ciğerlerin bir soluk için çırpınırken çaresizce seni tuttuğumu, ağlayarak gitme diye haykırdığımı hala hatırlıyorum. Gözlerimi her kapattığımda, senin cansız yüzün önümde beliriyor. Son sözlerini söylediğinde, ben senden bir parçayım dediğinde nasıl da güçlük çektiğini biliyorum. Seni seviyorum diyebilmek için ne kadar zorladın o narin ciğerlerini?

Son nefesini verdiğinde, bir veda öpücüğü için cansız dudaklarını öpmüştüm ya hani? O sırada sen, tıpkı o kuşlar gibi göç etmiştin, bana karşılık verememiştin. İşte o öpücük, o izin hala dudaklarımda duruyor.

Yeniden seni görecek miyim burada, yine öpecek misin beni şu kayanın ardında? Yine sevişebilecek miyiz, yine sarılacak mısın bana?

Xiao Zhan... Ne zaman bir yere gitsem sadece seni düşünüyorum. Eğer yanımda sen olsaydın, diye başlıyor hayallerimin tümü. Eğer yanımda sen olsaydın, seni asla bırakmazdım. Sana sarılır, seni öperdim, saatlerce seni izlerdim. Eğer olsaydın... Gitmeseydin eğer... Ah, seni öyle çok özlüyorum ki! Her gün ağlamam, haykırmam hiçbir şeyi değiştirmeyecek, bir daha asla göremeyeceğim seni.

Seni seviyorum demenin bin bir yolunu biliyordum ya hani? Şimdi o yolların hepsini denesem, beni duyar mısın? Tanrı beni yukarıdan izlemene izin verir mi? Ruhun hala burada, değil mi? Evet, burada olmalı. Seni sevdiğim sürece bende kalan parçan hep göğüs kafesimin içinde duracak.

Rüzgar beni yıkmak istercesine esiyor, kurumuş otları uçuruyor. Bu falezlerde her şeyinin izi var. Ruhum tamamen senden ibaret, her bir parçam yasını tutuyor. Keşke burada olsaydın diyorum, her türlü acıya katlanırdım o zaman. Böyle olacağını bilmiyor muydum sanki? Sonunu bile bile seni sevmek, en güzeliydi. Sonunda acı çekeceğimi, sonunda beni terk edeceğini bile bile öyle aşık oldum ki sana... Hala kızamam, hiç küsemem sana. Beni uyarmıştın, beni olacaklar için uyarmış, karşı koymaya çalışmıştın. Sonra, ikimiz de birbirimize ruhumuzu verdik... O zamandan sonra da hiçbir şey aynı olmamıştı zaten.

Gitme... Gitme; canım, bir tanem, güzel Zhanzhan. Capcanlı parıldayan tenin bir ölü soğukluğu taşıyor artık, dudakların soluk... Gözlerin kapanmış, göğsün durulmuş, kalbin atmıyor. Gitme, ne olursun... Yanağından süzülen bir damla yaşa bile dayanamazken, cansız bedenini kollarım arasında tuttum ben. Ben seni tatlı rüyalara daldırırdım göğsümde, neden ölüm uykusuna yattın sen?

Gitme... Ne olursun, gitme... Ama yoksun, kime haykıracağım ben kal diye? Artık her şey için çok geç.

Bugün sensizliğin sonsuzuncu günü Xiao Zhan. Ve ben, bu tepe yeryüzünde durduğu sürece hep burada olacağım.

Her bir zerremle, seni seviyorum.

Wang Yibo şimdi, onların sevgilerine şahit olan bu falezlerde dikiliyor, omuzları sırf sevdiğine verdiği söz yüzünden dik duruyor.

Wang Yibo, bu falezlerden hiç ayrılmayacak, Xiao Zhan'a olan sevgisini önce kalbine, sonra buraya gömecek.

✧🌊✧

Okuduğunuz için çok, çok teşekkür ederim. Umarım onların hissettiği bu güzel duyguları size yansıtabilmişimdir.

Bu arada, bölüm için seçtiğim ninni... Agia Marina. Özellikle bu versiyonunu seviyorum. Bir ilahi şeklinde söylendiği için oluşan gizemli, yas dolu havasından mıdır bilmem, nedense bana yıllar sonra o falezlerde yalnız dikilen Wang Yibo'yu anımsattı... Bu yüzden eklemek istedim.

Elveda; buraya kadar eşlik ettiğiniz için, bu kısacık hikayeyi okuduğunuz ve desteklediğiniz için minnettarım.

Sizi seviyorum. 🖤

Altair [Yizhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin