hatırlanmak istiyorsun, ama bilmiyorsun ki ben senden bir parçayım

500 44 9
                                    

Bana yaptığın uyarıların hiçbir yararı olmadı; olmasını da istemedim. Bu sıralar kalbimle pek iyi anlaşıyoruz; ne istersem yapıyor, ne isterse yapıyorum. Sanırım... içinde sen olduğun için böyle. Çünkü biliyorum ki sen yokken, yıllar önce, hiç anlaşamazdık kalbimle. Şimdi ise benden bir parça sanki. Benim göğüs kafesimde durmasına rağmen, senin için atıyor.

Ben de bunu seviyorum işte.

Odaksız bakışlarımı bu tepenin artık ezberlediğim manzarasında dolandırıyorum. Bu falezlerin güzel bir yanı var, tek güzel yanı. Seni ilk defa burada gördüm. Sana olan aşkımı ilk defa burada ördüm. İlmikleri şimdi bitti, tamamen sardılar yüreğimi.

Tepemizden bir martı sürüsü uçarak geçiyor, rüzgar saçlarını uçurup kokusunu bana getiriyor. Yavaşça altımızda dövünen dalgalara bakıyorum, bugün yine her zamanki gibi dans ediyorlar, hiç de bıkmıyorlar orada olmaktan. Hepsi okşuyorlar sahili. Sen de şimdi dalgaların sahili okşadığı gibi okşuyorsun beni.

"Burası her zaman ruhumu besliyor, ilham veriyor bana." Parmaklarını dalgınca saçlarımda dolaştırıyorsun, onları düzeltiyor, tek tek buklelerimi sayıyorsun. Gözlerin puslu, gökyüzüne bakıyorsun.

"Bu falezler benim için çok özeller, biliyorsun. Seni ilk burada gördüm ben." Sana doğru uzanıp sakince yüzüne yaklaşıyorum. Şaşırmışa benziyorsun, normalde hiç sen saçlarımı okşarken bölmezdim seni. Hafifçe tebessüm ederek başınla onaylıyorsun. Yüzün, yüzümün yakın olmak istediği tek yer, bu yüzden daha da yaklaşıyorum sana.

Yavaşça dudaklarını öpüyorum. Tenin sıcak, canlı bir ruhu taşıyor. Ellerin sanki o sevgiyi bana iletiyor. Senden gelen ne varsa alıyorum, dudaklarımla özümsüyorum onları. Daha fazlasını ister gibi olduğumda öpüşümü derinleştiriyorum, titrek bir nefes alıp bana ayak uyduruyorsun. Ellerini, yanaklarını okşuyor, ruhunu kutsuyorum. Güneşli hava bulutlarla kaplanıyor, ben de tıpkı onlar gibi kendimi seninle kaplıyorum. Her bir zerrene hakim olmak istiyorum, her bir zerreme hakim ol istiyorum.

"Yibo, bir gün... Bir gün, yine hatırlayacak mısın burayı?" diye soruyor, kalbimi yerinden söküp alıyorsun. Hayır, sana ölümden bahsetmemen gerektiğini söylemiştim oysaki. Kaşlarımı memnuniyetsizce çatacak gibi olduysam da hemen vazgeçiyorum, sana kızamam. Nefes alamıyor, sadece gözlerinin içine bakıyorum. Benden bir cevap istediğini biliyorum, hatırlanmak istiyorsun. Geride güzel bir şeyler bırakmak istiyorsun, bir yerlere imzanı atman gerekiyormuş gibi hissediyorsun.

"Bu falez dümdüz olana kadar senin ruhun da burada, benimkiyle birlikte olacak." İçini rahatlattıktan emin olduktan sonra, seni yeniden öpüyorum. Bu sefer, biraz hüzün de var içinde. Aslında hüzün hep orada ama ben içime gömmeye çalışıyorum onu, sana bulaştırmayayım diye.

"Teşekkür ederim." Yanağımı okşuyorsun, o an ne kadar üzgün olduğunu fark ediyorum. "Benim ruhum hep seninkiyle birlikte olacak. Her yerde ben olacağım... Her yerde dokunacağım sana."

Bu sefer dudaklarımı seni susturmak için kullanıyorum. Bir daha ölümden bahsetmeni istemiyorum.

Altair [Yizhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin