𝐍𝐈𝐍𝐄

921 144 75
                                    

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

Her zamanki gibi hiçbir şeyin doğru gitmediği günlerden biriyidi. Capella Bones, parktaki bir yürüyüşün başını boşaltacağını ve günün geri kalanın iyi geçmesine yardımcı olacağını umuyordu.

Yani, sadece umuyordu.

Boş bulduğu bir banka çökmesinden birkaç dakika sora gözyaşları yanaklarından aşağı doğru yuvarlanırken, derin bir nefes alıp titreyen dudaklarını birbirine bastırdı.

Neden o aptalı sevmek zorumdaydı ki?

Neden onun lanet gülümsemesine, ışıl ışıl gri gözlerine, parlak uzun saçlarına, nazik kişiliğine ve zekasına aşık olmak zorundaydı? O kadar adam varken, nasıl onu fark etmişti?

Sirius Black'ten nefret ediyordu, ama bir o kadar da ona delicesine aşıktı.

Tüylü bir kara köpek, Capella Bones'a yaklaştığında, genç kadın hala etraftan soyutlanmış bir şekilde gözyaşı döküyor ve parmağında ki bir yüzükle oynuyordu.

Kara köpek tam olarak kadının önüne oturdu ve başını dikerek, kadına baktı. Capella yüzünde oluşan hafif gülümsemeyle birlikte elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.

"Merhaba, dostum." dedi köpeğin başını okşayarak. Köpek elini yaladığında, dinmemiş olan hıçkırıklarıyla karışık bir şekilde kıkırdadı. Parmaklarını köpeğin kulağının arkasında hareket ettirirken, "Sahibin nerede bakalım?" diye sordu.

Capella Bones'un çikolata rengi gözleri boş parkın içerisinde dolandı bir süre ama hiç kimse bir köpek arıyor gibi gözükmüyordu. Gözlerini köpeğe çevirip, köpeğin boynunun etrafında bir tasma bulmak amacıyla kontrol etti fakat tasması da yoktu.

Genç kadın kaşlarını çatıp, gülümseyerek, "Şey, kayıp bir köpek olmak için fazla dostça davranıyorsun." dedi. "Sanırım gidip dolaşmalısın, umarım günün benimkiler kadar kötü olmaz."

Köpek havladı ve patilerinin üzerinde kalkarak yüzünü yaladı. Bu genç kadını güldürdü ama köpek gitmek adına bir uğraşta bulunmuyordu.

Capella ellerini köpeğin tüylerinde dolaştırırken, gülümsemesi büyüdü. "Gerçekten beni dinleyecek birine ihtiyacım var." dedi dudaklarını büzerek. "Bu konuda iyi birisi misin?"

Köpek hareket etmedi, genç kadın bunu onay verdiğine yorumladı.

"Sanırım deliriyorum." dedi Capella kıkırdayarak. "Bir köpekle konuşuyorum ve ondan onay bekliyorum, St. Mungo duysa anında beni içeri kapatır herhalde."

Köpek oturduğu banka çıkıp, başını genç kadının bacaklarına yasladı.

Ve Capella Bones, her şeyi o garip kara köpeğe anlattı.

Anlatırken rahatlamış hissediyordu, tüm hislerini dışa vurmuştu ve karşılığında bir yorum alamamak onu daha da mutlu ediyordu, tabi küçük havlamaları saymazsak. Bunun da dışında köpek gerçekten de onu anlıyor gibiydi, kulağının arkasıyla oynandığı sürede mayışmış bir şekilde kadının kucağında bir saat boyunca yattı.

➴➵➶➴➵➶➴➵➶

Sevgili Sirius,

Öğle yemeğinde yaşadığım bir anımı sana anlatmak istiyorum, oldukça garip bir şeydi.

Öğle yemeğinde seni bir kadınla yemek yemeni izlemek yerine, gidip Londra'da bir parkta dolandım. Dolanmak sıkıcı geldiğinde de bir banka oturdum ve senin yüzünden aşk acısı çekerken garip bir kara köpek yanıma geldi.

Sanki beni anlıyor gibiydi.

Bu oldukça tuhaftı.

Yine de senin için üzüldüğüm zamanda beni kendime getirdiği için sevimli köpeğe teşekkür ediyorum. Günüm daha ne kadar boktan geçebilir dediğim sırada, karşıma çıkan bu köpek günümü kurtardı.

Keşke beni bu köpek gibi fark edebilseydin.

Dışarıda ki ılıman sıcaklığın tadını çıkarman için sana çok soğuk bir Frappe bırakıyorum.

Saygılarımla,
Günü kurtarılmış kız.

Not: Umarım konuştuğun kadının yüzünde çıbanlar çıkar.

𝐂𝐨𝐟𝐟𝐞𝐞 𝐁𝐫𝐞𝐚𝐤 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin